Hiç uyumadığım için; penceremden sızan güneşle sabah kendimi güneşe çıkan vampir gibi(!)hissettim. Hiç uyumadığım için yüzüm solgun ve bir o kadar da bitkin gözüküyordu.Bunun için makyaj çantamı arıyordum.Makyaj çantamı ararken bakın ne buldum.Desenli peçete koleksiyonum.Nerde bulursam bulayım o peçete hoşuma gidiyorsa eve getiririm.Sokakta,markette,misafirlikte ve yolda bile…Anneme göre çöpçüyüm ama dayanamıyorum bir peçetelere bir de pastaya ihihi…
Gülüşmeler,bağırışlar,ağızlardan dökülen melodiler... Okulun vazgeçilmez üç özelliği.Herkes de bir hareketlilik ve telaş.Eyvah! Bugün şan dersi var ve ben hiç çalışmadım.Koridorda koşarken beklenen son;çarpıştım.Hem de okulun en inek,en sessiz ve bir o kadar da iyi kalpli prensiyle (!) Benim şansıma zaten anca o gelir.
-"Bir düzine şans lütfen!"
...
Jesy;her zaman ki gibi sıra üstlerinde laf dalışında...Bu kız çok cins.
Haaah!Sessiz ineğimizde geldi.Elinde mp4'ü ile...O sırada peşpeşe giren Bayan Maria ve okulun yakışıklı çocuğu Peter;dersin başladığını hissettirdi bana... Bayan Maria cazibeli bir kadındı.Bir o kadar da otoriteli.Dersi başlatmadan önce lakonik bir söz söylerdi.Bugün de o sözünü söylerek dersi başlattı.
-"Sonsuzluk...Sonsuz bir melodi,sonsuz bir aşka benzer."
Fransızcaya kayan bir aksanı vardı.
...
Bu dersten biraz korkuyorum şu anda...Çünkü;çalışmadım ve derste herkes seçtiği bir şarkıyı seslendirecek.Ben ise ne yapacağım bilemiyorum.Sıranın bana gelmemesi için dua ederken şans yine benden yana olmayıp karşımda yer aldı.İşte o can olan ses:
-"Bayan Bellance Işık"ismim sanki amfide yankılanıyordu.İstemsizce ayağa kalkarak bazı tembel öğrenciler gibi kekeleyecektim.Ama tam ağzımı açtığım an bir müzik sesi.Melodisiz sadece söz."Lucy Spraggen-Mountains".Arkadan sözler geliyor ve ben playback yapıyordum.Zamanın nasıl geçtiğini anlamadım.Şarkı bittiğinde ise Bayan Maria'nın şaşkınlığı gözüme çarptı.
-"Bayan Bellance,en parlak öğrencim olarak geldin ikinci sınıfa...Fakat son zamanlarda bundan şüphe etmeye başlamıştım.Beni yanıltarak iyi iş çıkardın."
...
Fakat bunu benim için kim yaptı?Peter?Hayır,o ukalanın teki.Zac?Hayır,hayır... (...) Peki ya Marcel?Birden gözümün önüne o gözlüklerin içindeki zümrüt yeşili gözleri geldi.O benim için niye bu iyiliği yapsın ki,sonuçta kendi halinde bir çocuktu.Bunları düşünürken elimin sıcak çikolatadan yanmasıyla kendime geldim.Yarın için ilk işim bunu çözmek olacaktı...Merhabaa! :) Hikayemin başında yazmayıp sona yazan ilk insanım... :D Her neyse...Bu benim wattpad'deki ilk hikayem.Çok özenerek yazmaya çalıştım.Hatalarım varsa affola.Hepinizi seviyorum.Bol bol yorum bırakın,hem hatalarım varsa da yazın ki ben de onları düzeltebileyim.En yakın zamanda 2.Bölüm gelecektir. :)))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dream March
Fanfictionİnsan;başkalarının ön yargıları yüzünden yargılanır mı? Sadece farklı diye... Tam aşık olduğun zaman da sadece aranızda engel var diye ondan uzak mı durmalısın yoksa o engelleri kaldırmak için çaba mı sarf etmelisin?Kendini ondan o kadar uzak görürk...