2.Bölüm

218 1 0
                                    

Kabul ediyorum,Nicholas hayalimdeki Nicholas değildi.Hani şu serseri,kendini beğenmiş ya da çirkin.Kesinlikle hiçbiri ona uymuyordu.Hatta Nicholas bu sıfatlara karşıt olarak doğmuştu.O kadar yakışıklıydı ki,canımı yakmıştı.yaklaşık 1.86 boylarındaydı.Kısa kestane rengi saçları,geniş omuzları vardı.Dudakları inceydi.Gözleri buz mavisi,kirpikleri upuzundu.Gri bir kazak ve altına siyah kot pantolon giymişti.Kolunda  Adidas bir saat takılıydı.

Ben orda durmuş onu izlerken Lilly gelmişti.''Nicholas bu Amy Lee.John'ın yeğeni.Amy Lee bu da benim yeğenim Nicholas.''dedi gülümseyerek.Ben de kendime gelmiştim ve ''Memnun oldum'' dedim.Sesim düşündüğümden de ince ve güçsüz çıkmıştı.Nicholas'ın yakışıklılığı karşında her kızın sesi böyle çıkardı.Nicholas da gülümseyerek başını ''ben de ''manasında hafifçe eğdi.Keşke konuşsaydı da sesini duysaydım diye hayıflanırken,John Amca suratsız bir şekilde içeri girdi.''Amy sen film seç,biz de Lilly ile patlamış mısır hazırlayacağız''dedi ve içeri gitti.Nicholas'dan gerçekten hoşlanmıyordu.Oysa ben ona hayran kalmıştım!

Filmlerin olduğu bölüme doğru ilerledim.O kadar çok film vardı ki hangisini seçeceğimde çok kararsız kalmıştım.Bu arada Nicholas da yemek masasının üzerinde bulunan kitapları karıştırıyordu.Ona baktığımı fark etmemesi için hemen önüme döndüm ve işime koyuldum.Çoğu filmi eleyerek sonunda Warm Bodies adlı zombi filmini seçtim.Filmi televizyonun yanına bıraktım ve tekrar Nicholas'a baktım.Bana bakıyordu!Hemen yüzümün kızardığını hissettim ve gözlerimi kaçırdım.İçimden bir ses hala bana baktığını söylüyordu.''Aptallık etme,kendine güven!''dedim kendi kendime.Ve kafamı kaldırdım.Orada değildi.

Nefesimi tuttuğumu fark ettim.Rahatlayınca da nefesimi dışarı verdim ve bir oh çektim.Kahverengi deri koltuğa kendimi bıraktım.Kendimi çok yorgun hissediyordum.Sanki üzerimden kamyon geçmiş gibiydi.Fotoğrafların bulunduğu komodinin yanına doğru ilerledim.Beş altı yaşlarındayken John Amca ve babamla çektirdiğim fotoğrafı elime aldım.Babama bakıyordum.Hala onu kaybettiğime inanmakta güçlük çekiyordum.Birini kaybettiğinizde inanmak istemezsiniz.Fotoğraflar ise onu kaybettiğinize dair en büyük kanıtlardır.

O an bir ses duydum.Kafamı kaldırdım ve Nicholas tam yanımdaydı.O kadar boş bakmıştım ki onu duymadığımı anlamıştı ve tekrar etti ''Ailen için çok üzüldüm,ama en azından John hala yanında''dedi.Diğerleri gibi yalanlar söylemedi.Ve sesi.Sesi müzik gibiydi.Hani yeni bir şarkı keşfedersiniz de bıkana kadar dinlersiniz.Nicholas'ın sesi de hiç bıkmayacağım bir müziğin sesi gibiydi.''Evet bana çok destek oluyor''diyebildim güçlükle.Yanında ayakta durmakta zorlanıyordum.Gülümsedi ve koltuğa oturdu.Bense ayakta kalıp ona bakıyordum.Bana bakmıyordu.Ama ona baktığımı biliyordu.O sırada John içeri girdi.Bu sefer suratı daha iyiydi.

Elinde patlamış mısır,Ruffles,kola ve bardaklar  vardı.Patlamış mısırı ve bardakları alıp masaya koydum.Gülümsedi.Ben de ona gülümsedim.Sonra Lilly elinde çeşitli lezzetlerde hazırladığı waffle'larla geldi ve gerçekten çok sevindim.Waffle hayatımda büyük bir yere sahipti.John ile karşılıklı oturduk.Lilly Nicholas'ın yanına oturdu.Nicholas waffle'ını yemedi,hiçbir zaman da yemeyecek gibi duruyordu.Anlaşılan waffle onun için önemli değildi.Bu ona gözümde bir eksi kazandırmıştı!

Filmi izlerken benim güldüğüm yerlerde gülmediğini gördüm.Hatta film boyunca hiç gülmedi.Filmin sonunda yorumlarımızı paylaşırken filmi saçma bulduğunu,gerçek dışı olan her şeyin  saçma olduğunu ve olacağını söyledi.Kırılmadım dersem yalan olur.Çünkü Lil ve John filmi izlerken bayağı eğlenmişlerdi ve yorumları da gayet güzeldi.Nicholas bir eksiyi daha hak etmişti.Saat çok geç olmuştu.İki ayrı misafir odası olduğu için şanslıydık.Yoksa ben kanepede yatacaktım.Nicholas ne kadar tanrısal bir şekilde yakışıklı olsa da kaba biriydi.Bunu onunla takılan çoğu kişi anlayabilirdi.Yukarı çıktım ve pijamalarımı giydim.Evde sadece bir banyo vardı.Dişlerimi fırçalamayı unutmuştum.Depresyon hırkamı üzerime geçirerek banyoya doğru yol aldım.Tam kapının önüne gelmiştim ki kapı birden açıldı.Nicholas altında gri bir şortla karşımdaydı.Ve üzeri çıplaktı!Gözümü kapatırsam salak bir durum olacağı için kenara çekildim ve geçmesine izin verdim.''İyi geceler Amy Lee''dedi.''Sana da ''dedim gayet soğuk bir şekilde.Omuzunun üzerinden bana baktı ve çarpık gülümsemesinden yolladı.Banyoya girdim ve kapıyı kapattım.

Neden bu kadar sinirlenmiştim anlamıyordum ama ukala biri olduğu belliydi.Ya da ondan etkilendiğimi anladığı için böyle davranıyordu.Dişlerimi fırçaladım ve saçımı taradım.Odama doğru ilerlerken Lilly ve John'ın odasından gülüşme sesleri geliyordu.Aralarının düzelmesine sevinmiştim.Yatağa yattım.Saat 01:27'ydi.Rüzgar o kadar uğulduyordu ki uyuyamıyordum.Aklımda Nicholas vardı.Keşke bu kadar kırıcı olmasaydı diye düşündüm.Ayrıca neden burada Lilly ile durduğunu da merak ediyordum.Bu düşüncelerle uyuya kalmıştım.Uyandığımda saat 11:00'di.

Gülüşünden ÖptümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin