Lunapark Ricky

47 2 1
                                    

ÇALIŞMA ODASI

''Hyung, iki buçuk saat oldu. Lütfeeeğğğnnn, artık mola verseekk?'' diye sonunda isyan etti Changjo. Chunji, kendi durmadığı gibi onların da dinlenmesine izin vermeden odaya girdiklerinden bu yana dans ediyordu. Terden saçları alnına yapışmış, nefes alış verişi zorlaşmıştı. Changjo'yu duymazlıktan gelip devam etti. Changjo onu kendine getirmek için kollarından tutup sarsınca durmak zorunda kaldı. Olduğu yere çöktü, boşluğa bakan gözleri şimdi de kendini ağlamaya hazırlıyordu. Chunji ağlayacağını anlayınca koşarak odadan çıktı. Kendini neresi olduğuna bakmadan bir odaya attı, hemen ardından L.joe da gelmişti. Yere eğilip Chunji'yi sarmaladı.

 ''HADİ AMA!'' diye bağırıp öfkesini boşalttı. Ayrılıktan bu yana iki hafta geçmişti ama Chunji bu ayrılık için tek bir sebep bile sunmamıştı. ''Diğerleriyle paylaşmamanı göz ardı edebilirim ama benim Chun, benim! Bana neden anlatmıyorsun? Benle paylaş ki bir çözüm üretelim.'' 

Chunji ağlak bakışlarını arkadaşına çevirdi'' Gözümü önünde birbirlerini seviyorlar anlasana! Ben işkenceler içinde kıvranırken onların mutluluğundan ölüyorum'' (hfhfhhfhf biri beni durdursun Aşk-ı memnu yazıyorum abi şu an) 

''Kimden bahsediyorsun? Kimi seviyormuş Niel? Sana olan aşkı gözlerinden okunuyor Chun.''

''Ben de öyle düşünmek istiyorum ama öyle değilmiş işte. Başkasını seviyor. Görüyorum. Aşıklar birbirlerine en başından, anlamalıydım.''

''Yapma Chunji, nerden buna vardın şimdi? İlişkiniz tam da iyi gidiyorken''

''Gördüm onları joe, gece buluştular. Benim Niel'im, her gece kollarıyla beni sarmalayan Niel'im, beni okşayan elleriyle Ricky'e sarıldı, onu kucakladı, kollarında taşıdı. B-beni saran kollarıyla hıgh..''

Yine derinden gelen hıçkırıkla konuşması bölündü. Sümükleri ağzına doğru ilerlerken, bir annenin bebeğine gösterdiği şefkatle joe kendi koluyla sümüklerini sildi arkadaşının. Kocaman bir sarılma devam etti ardından. Sessizlik hüküm sürüyordu.

O AKŞAM

 Eve döndüklerinde uzun bir ağlama krizi daha geçirmişti. O ağlarken, L.joe baş ucunda oturup uyuyana kadar kafasını okşayıp, ninni söylemişti. '' Seni seviyorum joe, teşekkürler.'' deyip gözlerini yummuştu sonunda. L.joe bir süre daha kafasını okşamaya devam etmiş, onun uykuya daldığından emin olduktan sonra alnına bir öpücük kondurup odadan usulca çıkmıştı.

L.joe:''O, hyung Niel'le Ricky henüz gelmedi mi?''

C.A.P:'' Hayır. Az önce Ricky'den bir telefon aldım. Geç kalabileceklerini söyledi.''

L.joe:''O-oh, öyle mi? A-anlıyorum..''

O SIRADA NİEL VE RİCKY..

''Artık gitsek mi Ricky?''

''Hyung şuna da binseeeekk? Lütfen son son..'' Ricky kalçasını dışarı doğru kıvrımlandırmış, aegyosuyla zaten bir saati aşkındır içinde bulundukları lunaparktan çıkmamak için direniyordu.

FLASHBACK

''Hyung, senden bi şey isteyebilir miyim?''

''Tabi Ricky söyle, yapabilirsem yapayım.''

''Şeeeey, beeeenn ... Şey diycektim'' Ricky'nin bu hallerini komik bulan Niel kıkırdamış ve Ricky'nin yanaklarını mıncıklıyordu.

'' Hıhıhııh söyle hadi söylee''

'' B-ben daha önce hiç lunaparka gitmedim de.. Birlikte lunaparka gitsek olur mu?''

''Bunu söylemek için mi ıkındın o kadar? HAHAHAHHAH. Tabi gideriz.''

''Hadi o zaman. Ben hazırım çıkabiliriz.''

''Ş-şimdi mi?'' Ricky üzgün yüz ifadesini takınarak alt dudağını sarkıtmıştı.

''T-tamam tamam yapma şöyle, bekle cüzdanımı alayım, çıkarız.''

 FLASHBACK END

Ricky'nin aegyosu sonucunda Niel onu bu oyuncağın son olacağına ikna edip binmişti. Dönme dolabın sarı kabini onlara gelmişti, Niel binmek  için adım attığı sırada Ricky onu kolundan tutup geri çekti.

''Sarı olmaz, kırmızı olandan istiyorum.''

''O-oh, p-peki. Kırmızı olana binelim.''

Zirveye yaklaştıklarında Ricky hala susmamıştı. Durmadan bir şeyler anlatıyordu ama Niel ona odaklanamıyordu.

FLASHBACK

''Yah, yah, yah!''

''N-ne var hyung? Noldu!''

''Mavi olmaz, kırmızı olanı istiyorum.''

''Ateşli bir turumuz mu olsun istiyorsun hyung?''

''N-ne? O-oh evet. Kırmızıya binelim. Lütfeğğğeeen, lütfeğğeeenn''

''Tamam tamam.''

''Vuahhhhh aşağı bak Niel-ah. Çok güzel.''

''Zirveye yaklaşıyoruz hyung.''

''Evet, nolmuş?'' Niel'e bakmak için kafasını döndürdüğü sırada dudakları Niel'e esir olmuştu. Chunji'nin gözleri şaşkınlıktan fal taşı gibi açılmıştı. Az sonra şaşkınlığı atlatınca o da karşılık verdi.

FLASHBACK END

Eve döndüklerinde gece yarısını geçiyordu. Ricky doğruca odaya gitti, Niel ise mutfağa yöneldi. O sırada Chunji masada sojulara gömülmüştü. Niel onu görmezden gelmeye çalıştı. Ayrılıktan sonra hiç konuşmamışlardı. 

Chunji sarhoş bir tonda konuşmaya girdi'' Ricky'i oraya götürmüşsün? Anılarımızın üzerinden eğlendiniz mi ha?'' 

''H-hyung..''

Chunji cevap beklemeden kalkıp odasına yöneldi. Tam Niel'le Ricky'nin kapısının önünden geçerken kapı açıldı. Ricky üstünde bornozuyla:''Geldin mi Niel-ah '' diyerek koridora çıkmıştı. Chunji olduğu yerde dondu. Hiçbir şey demeden yoluna devam etti...

ANGELS' LOVEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin