Salgın

1.Bölüm: Başlangıç

                        Merhaba ben Harry. Uyandığımda bir kulübedeydim. Bir yatakta yatıyordum. Etraf karanlıktı. Zorlukla kapıyı buldum. Kapı kilitliydi. Birkaç denemeden sonra kapıyı kırmayı başardım. Dışarı çıktım. Heryer yağmalanmıştı. Biraz etrafı gezdim. Bir cisim sokağın sonundan hızlıca geçti. Daha ne olduğunu anlamadan,arkamdan bir el beni tutup geriye çekti. Koluna dirsek attım. Tam kolunu büküp diz çöktürecekken onun bir kız olduğunu anladım. Sonra onu bıraktım ve ona derdinin ne olduğunu sordum. Onunla gelmemi istedi. Yapacak başka birşey yoktu. Tam onun arkasından geliyorken arkamda bir şey hissettim. Hemen arkamı döndüm, bir insana benzeyen yaratığın gölgesini gördüm. Üstüme atladı, derisi soğuk ve ıslaktı. Ne olduğunu anlamadan bir balta yaratığı ikiye böldü. Çok şaşırmıştım. Kıza hayatımı kurtardığı için teşekkür ettim. Bana adının Emily olduğunu söyledi. Ona kendimi tanıttım ve tekrar yola devam ettik.

                  Sonunda yağmalanmamış ve dağıtılmamış bir ev gördüm. Bana oranın sığınak olduğunu söyledi. Sığınak denen yere gittik. Orada kendini James olarak tanıtan çocuk bana olanları anllattı. Bilim adamları ölümsüzlük formülü üstünde çalışırken bir aşı keşfetmişler. Bunu bir denek insan üzerinde denemişler ve garip tepkiler vermiş. Bu da salgına dönüşmüş. Peki ne den kulübede uyandığımı sordum. Devletin insanları tehlikeden korumak için bizi sakladıklarını söyledi. Peki uyanınca ne olacaktı? Diye sordum biz uyanana kadar sorunun çözülmüş olması gerekiyormuş. Ama pek çözülmüş gibi gözükmüyordu. Aslında devletin verdiği bu bilgiler bana hiç güvenilir gelmiyor. Belkide halk korkmasın diye böyle söylüyorlar. Belkide salgının nedeni bu değildir. Bu yaratıkların özelliklerini, dış görünüşünü falan merak ediyordum çünkü üstüme atladığında hiçbir şey görememiştim. Bunların hepsi bana çok garip geliyordu. Emily yarın Weyland'ın labaratuvarına gideceğimizi söyledi. Ona benim neden labaratuvara geldiğimi sordum. Emily benim orada çalıştığımı söyledi. Bunu nereden öğrendiğini sordum. Yaka kartında yazıyor Harry dedi.

                     O labaratuvarda neler olduğunu sordu. Hayal mayal bir şeyler hatırlıyordum ama ne olduğuna karar veremedim. Bilmiyorum cevabını alınca biraz üzüldü. Boşvermemi söyleyip uyumamı istedi. Acaba Emily bana neden bu kadar yakın davranıyordu. Kafam çok karışıktı. Bir an  önce uyamak istiyordum. Yatağıma yattım ve gözlerimi yavaşça kapattım. Emily odama girdi ve uyanmamı söyledi. Aynaya baktığımda iyi görünüyordum galiba, biraz daha toparlanmıştım. Saate bakınca daha çok erken olduğunu farkettim. Neden bu kadar erken gideceğimizi sordum. Onlar bu saatlerde duyularını yeniliyorlar. Bu yğzden erken gidiyoruz. Hızlıca hazırlandım, kahvaltı bile yapmadan yola çıktım. Zırhlı bir araca bindik. Araçta 6 kişiydik. Üç silahlı adam, 20 yaşlarında görünen biri Emily ve ben ( James gelmemişti ). 20 yaşlarındaki adama kim olduğunu sordum. Adının Mark olduğunu söyledi. Ayrıca bir biyo kimyacı olduğunu söyledi. Araç durdu, arabadan indik. Koca bir Weyland logosu gördük. Gelmiştik...