ÇK -6-

404 9 12
                                    

   
              Şarkı önerilerim:
    Justin Bieber - Sorry ( hayranı değilim ama sanata saygı )
    Justin Bieber - What do you mean
    Ece Seçkin ft. Kolpa - Hoşgeldin Ayrılığa
     Eva Simons ft. Konshens  - Policeman
     Majeste - Aşk Dediğin
     Fifth Harmony ft. Kid Ink - Worth It
     Jason Derulo - Get Ugly
Bence bu kadar yeter...

     Multi ----> Gizem'in normal bir fotoğrafı (diğeri hem gözlüklü hem siyah beyazdı)

****** 6. Bölüm ******

Eve gittiğimde annem günümün Nasıl geçtiğini sordu. Anlattım olanları. Benim için sevindi. Sonra kardeşim Ezgi geldi. Yanında bir sürü arkadaşı vardı. Ayrıca servisle gelmişti. Ben sabahın köründe 30 dakika yürümüştüm. Ama Ezgi sımsıcak serviste arkadaşlarıyla sohbet ediyordu. Ama takmadım sonuçta bende yarın servisle gelip gidecektim. Ezgi saçını örmemi istedi. Aslında örmek yerine ödevimi yapmam gerekirdi ama onu kırmak istemedim. Hemen ördükten sonra ödevleri açtım. Yedi sayfa ödev vardı. Bu arada Gizem, Lena, Alara ve Dilay'ın olduğu WhatsApp grubuna benide almışlardı. Buna çok sevinmiştim. Zaten sevindiğimi yazmıştım da. Neyse ödevleri annemin zoruyla bitirdim. Sonra abim ve babam geldiler. Abim mutluydu. Ayrıca ilk defa hemen odasına kapanmadı. Bizimle sohbet etti. Sonra odasına gitti. Ama kapısını kapatmadı. Acaba güzel bir kız mı görmüştü? Ama kız ona bakmazdı. Yani bence. Onun tipi aramızdan ayrılalı yıllar olmuştu. Tamam biraz soğuk olabilir ama iyi espri. Neyse abimden konuşmak beni bayıyor. Abimin resmide hemen altta diyemem. Çünkü koymama izin vermiyor. Üzgünüm ama yapacak birşey yok. Ödevlerimi yaptıktan sonra yatağımın üstüne çıktım. Günümü gözümün önünden geçirdim. Sonra WhatsApp grubundan mesaj geldi. Dilay;
"Kızlar annem yarın sizi eve davet ediyor", dedi. Herkes olumlu yanıtlar verdi. Büyük ihtimalle anneleri birbirini tanıyordu. Ama ben anneme sormadan cevap veremezdim. Hemen anneme sordum:
"Anne hani sana Dilay diye bir kızdan bahsetmiştim ya..."
"Evet", dedi annem normal bir ses tonuyla.
"Dilay'ın annesi Gizem, Lena, Alara ve beni evlerine davet ediyor", dedim bir çırpıda.
"Bu da nerden çıktı şimdi Nilay", dedi yine sakin bir sesle.
"İzin vermeyecek misin? "dedim olabildiğince masum bir ifadeyle.
"Üzgünüm, canım daha onları tanımıyorum .Sana birşey olmasını istemem"dedi. Hâlâ sakince konuşuyordu.
"Ayrıca yarın Eskişehir'den halan bizi ziyarete gelecek. Ama sana söz veriyorum ki Çarşamba günü onlarında işi yoksa annelerini tanımak için evimize davet edeceğim", dedi. Hiçbir şey demeden, yüzümü asarak, arkamı döndüm ve gittim. Annem arkamdan:
"Ama Nilay lütfen bu şekilde yüzünü asma", dedi. Yine birşey söylemedim. Gruptan:
"Nilay sen gelecek misin?"
"Nilay annen izin verdi mi?"
"Nilay neden cevap vermiyorsun?" Gibi sorular gelmeye başlamıştı. Hemen:
"Üzgünüm gelemeyeceğim", yazdım. İçimden ağlamak geliyordu. Anneme çok sinir olmuştum. Ama onun da elinden birşey gelmezdi. Halama gelmemesini de söyleyemezdi. Ayrıca söz vermişti, anneleri ile tanışacaktı.

Saate baktım. 00.00'dı. Uyumaya karar verdim. Yatağa girdim. Ama bir türlü uyuyamıyordum. Nihayet uyuyabilmiştim.

      Saat 03.30 gibi birşeydi. Susadığım için kalktım. Benim odam üst katta, mutfak alt katta. Zaten kalkarken yataktan düşmüştüm, koşarken yine düştüm. Kalktım. Merdivenin önüne geldim, gözüm karardı. Sonra yürümeye çalıştım. Merdivenin önündeymişim, ama ben farketmedim. Bundan dolayı da düştüm. Gözümü açtığımda sabahtı ve herkes başımdaydı. Anladım ki merdivenden düşmüşüm. Kafama buz filan tutmuşlar. Ama akıllarına yerden kaldırmak gelmemiş. Başım dönmeye başlamıştı.
"Rica etsem dönmeyi bırakır mısınız?", dedim.Abim gülmeye başladı. Annem:
"Emre( abim, hep abim diye göstermiştim.) komik değil. Kızın başı dönüyor!" dedi. İçimden kapak yapasım geldi, ama hiç halim yoktu. Elimi kaldırmaya çalıştım ama başaramadım. Sonra " Beni odama götürür müsünüz?", dedim. Babam hemen götürdü. Saate baktım. Aman Tanrım! Saat 08.30. Hazır değilim, servisi kaçırmışım zaten. Hemen üstümü giydim. Babamın kıyafetleri zaten üstündeydi. Hemen aşağı indim. Ayakkabılarımı giydim. Annem yemek yedirmeye çalışsa da bir zeytin dışında bişey yememiştim. Hemen arabaya koştuk. Saat 08.35'ti. 5 dakikada nasıl hazırlanmıştım? Okul fazla uzak değildi. Babam arabayı biraz hızlı kullanarak 10 dakikada yetiştirdi beni. Aslan babam benim.

Çevrimiçi Kız #wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin