Lost Twin

302 7 0
                                    

Merhaba ben Jess McCall küçük yaşta annesi tarafından terk edilmiş savunmasız kız.İntikam almayı planlayan o sert kızın altında yatan onun arkasına saklanan savunmasız kız.Sizinde tahmin edeceğiniz gibi annemden nefret ediyorum.Beni bırakıp gittiği için değil,ikizimi benden aldığı için.Abime çok düşkün bir kızdım onu hatırlamıyorum ama onu ne kadar sevdiğimi biliyorum.Beraber uyurduk ben annemin makyaj malzemelerini kullanırken o annem geliyor mu diye kapıda nöbet tutardı.Ne tatlı değil mi? Onu çok özledim kimsenin aklı alamayacağı kadar hemde ama iyi bir haberim var hangi okula gittiğini buldum.Pat diye ona onun kardeşi olduğumu söylemeyeceğim tabii ki.Ondan intikam almak istemiyorum,kimseden almak istemiyorum aslında ama almak zorunda gibi hissediyordum işte kendimi.Sabah çalan lanet saatle yorganı üstümden tekmeleyerek attım ve üstümü giyindim.Aynanın karşısına geçip kendimi cesaretlindermeye başlayacaktım ki gözlerimin dolduğunu fark ettim.Ah hadi ama! Bir kaç damlanın akmasına izin verdim makyajımı yapıp evden çıktım.Okulun kapısından içeri girerken herkesin bana bakıp bir şeyler fısıldadığını fark ettim.Lise işte ne beklersiniz ki? İç çekip okulun kapısından içeri girdim ve müdürün odasına girdim.Saçma sapan konuşup bir öğretmeni çağırdı.Adam içeri girer girmez suratımı ona çevirdim.Cidden mi eğer bütün öğretmenler bunun gibi tipikse çekeceğimiz var? Müdürün söylediği kadarıyla adının Adrian Harris olduğunu öğrendiğim öğretmene baktım beni sınıfa götürdüğünde herkes pür dikkat bana bakıyordu.Buna bile dayanamazken abimle nasıl konuşacaktım ben? İçimden lanet okurken birden lafa atladı tipine gıcık olduğum sevgili öğretmenim.Iy ne gıcık. 'Evet arkadaşlar bu Jessica McCall' dediğinde herkesin saçları hafiften uzun esmer bir çocuğa bakıp sonra bana bakmasıyla o çocuğun abim olduğunu anlamıştım.McCall soy adında pek insan yoktur aslında.Boş bulduğum bir yere oturdum önde oturan iki kız bana öldürecek gibi bakıyorlardı.Nasıl siktiğim bir okul burası.Dersin bittiğini gösteren o zil duyulunca abim olduğunu düşündüğüm o çocuk ve yanında biri daha geldi çocuğun çok sevimli suratı vardı.Elini uzattı ve ''Merhaba ben Stiles,Stiles Stilinski'' diye ekledi ve gülümseyerek elini sıktım Jess McCall dedim gülerek.Abim olduğunu düşündüğüm çocuk çok garip bakıyordu ben de Scott dedi o an dona kalmıştım işte abimi buldum.O oydu benim her şeyimdi,özlediğim için kendime zarar verdiğim ikizimdi.Sonunda onu buldum.Gözlerimdeki yaş dökülmüş olacaktı ki Scott yavaşca gözlerimin altını sildi ve bana ne oldu der gibi baktım.Omuz silktim ve gülümsedim.Stiles bize garip garip bakarken bana öldürecek gibi bakmaya devam eden iki kız bize doğru geliyordu.Tamam önde ki kız biraz sevimliydi ama arkada ki kahverengi saçlı kızı elime verseler şu an burada öldürebilirdim.Ne güzel olur değil mi etlerini kemiklerinden yavaş ve usulca ayırsam.Tamam ne düşündüğünüzü biliyorum.Seri katil ya da psikopat değilim.Sadece kız fazla sinirime dokundu.Elini uzattı 'Allison Argent' diye ekleyip sahte olduğu çok belli olan bir gülümseme yerleştirdi suratına.Onu süzdüm elimi bile uzatmadan 'Jess McCall' diye ekledim.Bu hareketim çok hoşuna gitmemiş olacak ki suratında ki gülümsemeyi sildi.Diğerine elimi uzattım tamam kızın beni sevmediği belliydi ama cidden kıza kanım ısınmıştı.Elimi sıktı ve gülümseyerek 'Lydia Martin' dedi şirin bir sesle ister istemez bende gülümsedim.O sırada gözüm kapıda duran kıvırcık saçlı bir çocuğa çarptı.Bir insan nasıl bu kadar kusursuz olabilirdi? çok dikkatli bakmış olacaktım ki Stiles lafa atladı ''O Isaac ayrıca çocuğa yiyecek gibi bakmayı kes'' ona öldürecek gibi baktığımda kollarını ben suçsuzum der gibi iki yana kaldırdı ve güldü.Hepimiz gülüyorduk.Birden bir ses duyuldu 'Bende Isaac' dedi sırıtarak.İlk defa bir erkeğe piç gülüşünü yakıştırmıştım.Gülümsedim ve 'Jess,Jess McCall' dedim.Önce Scott'a ardından bana bakarak 'Siz kardeş falanmısınız?' dedi ve soran gözlerle bakmaya devam etti.Scott birden lafa atladı 'Sanırım evet,uzun zaman önce bırakıp gittiğimiz kardeşim bu.' Stiles ağzı açık bir şekildi 'Bu mu?!' diye bağırdı.Scott beni süzdü 'Çok güzel bir kadın olcağını sana defalarca söylemiştim.' Alaycı bir tavırla güldüm 'Hatırlamanda büyük başarı' diye ekledim.Bana dolmuş gözlerle bakarken hiç beklemediğim anda bana sarıldı.Tamam bu da neydi şimdi?Cidden beni özlemişmiydi.Yoksa sadece odunluğunu belli etmemek için gösterdiği bir tür oyun muydu?

Lost TwinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin