Başımı kaldırdım o sıcak gülümsemesi ve şemsiyesiyle bana bakıyordu.İsmini bile bilmiyordum ama kalbimi çarptırıyordu bir bakışıyla "merhaba,iyi misin?" diye sordu cevap dahi veremedim mendiliyle gözyaşlarımı sildi Allah'ım hayal görüyorum sandım.Bana konuşmak isteyip istemediğimi sordu "hayır,ben gideyim en iyisi sağolun" deyip oradan hızlı adımlarla uzaklaşırken arkamdan bağırarak "Aria! Dur gitme bana bir kahve borcun vardı vaktin varsa ben kahve istiyorum" dedi.İnanamıyordum ismimi biliyordu dikkatini mi çekmiştim anlam veremedim heyecanlandım tebessüm ederek "tabiki " dedim, birlikte kahve içmeye gittik konuşuyorduk kahvelerimizi içtikten sonra kalktık hesabı o ödedi ben ise ; "olmadı böyle ama hani ben ısmarlicaktım " dedim oda" bir dahakine sen ısmarlarsın ödeşiriz" dedi.Bu bir daha buluşuruz anlamına geliyordu benimle irtibatını kesmemişti.Arabasıyla beni evime bıraktı arabadan indim tam o sırada arabanın camını açtı bana "ismim Berk " dedi ve gülümsedi evet ismini de öğrenmiştim nede güzeldi Berk.
Eve varmıştım çok mutluydum onu görmüştüm ama hala aklım o kibirlinin takım elbisesini nasıl öderim düşüncesindeydi yorgundum hemen bir duş alıp uyumak için yatağıma geçtim.Üzerimde pijamalarım vardı birden kapı çaldı koşarak açmaya gitttim hayırdır bu saatte kim gelmişti ki bilemedim biraz endişeli birazda korkarak kapıya yöneldim."Kimoo " diye seslendim cevap veren yoktu kapıyı açtım .Aman Allah'ım gözlerime inanamıyordum şaşkın şaşkın bakakaldım üstüm başım bile müsait değildi kapıyı hemen suratına kapadım ısrarla zile basıyordu hemen üzerimi değiştirip kapıyı tekrar açtım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇ GELENİM...
General Fictionİlk defa kitap yazacağım daha doğrusu buraya normalde bir defterim var yarım kalmış hikayelerim var buda onlardan biri...Aria'nın duygularının içinde kaybolup giderken bay kibirli ile kaderin onlara oynadığı küçük bir oyun...