1. Bölüm:"Arkadaş"

57 4 0
                                    

Çalar saatin  tatsız melodisiyle bilincim açıldı. Gözlerimi açmadan elimi saatin olduğu masanın üstüne doğru olabildiğince hızlı şekilde uzattım. Amacım bu acımasız sesi durdurmaktı. Masadaki birkaç kalem ve bana ait olan telefonu düşürdüm ama hala saate ulaşamadım. Gözlerimi açmak istediğimde kirpiklerim birbirine kenetlenmişti ve beni oldukça zorladı. Gözlerim kapalı halde yatakta doğruldum ve saate bu sefer daha yakın olduğumdan kapatabildim. Alarmın sesi oldukça rahatsız ediciydi. Başım ağrımaya başlamıştı bile. Umursamadan üzerimdeki ince örtüyü kaldırdım. Evet, hala gözlerimi açamadım. Yavaş yavaş gözlerimi ovalarken bir yandan da yataktan kalkmaya çalıştım. Nihayet kirpiklerim aralandığında saatin altı buçuk olduğuna emin oldum. 

Hızla banyoya gidip yüzümü yıkadıktan sonra aynada kendimi inceledim. Bu gün gözlerimde ela değil de yeşil baskındı sanki. Yüzümde ergenliğin verdiği birkaç sivilce ve kahverengi saçlarımla güzel olduğumu düşünmüyorum. Pek umursadığım da söylenemez zaten. Kime güzel görüneyim ki?

Ardından saçlarımı tarayıp topuz yaptım. Odaya geçip çantamı hazırlamaya başladım. Evet, çoğunuz gibi ben de gece hazırlamıyorum. Yani bazen aklıma eserse, o da çok nadir. Genelde düzensizimdir.

Üzerimi değiştirdikten hemen sonra çantamı alıp masanın üzerine bırakılmış harçlığımı çantama atarak kapıya kadar yürüdüm. Annemin odası kapıya yakındı ve içki kokusu ciğerlerimi köreltecek şekilde dolarken tekrar lanet okudum. Yine mi içmişti? Beni hiç düşünmüyor muydu? Beni sevmediğini her haliyle belli etmek zorunda mıydı? Anlamıyordum, anlamayacaktım da...

Anahtarımı kontrol edip ayakkabılarımı alarak kapının dışına çıktım. Hızlıca giydiğim spor ayakkabılarım tozlu görünüyordu. Kapı önünde her ihtimale karşı koyduğum bezle bir çırpıda sildim.

Okul evimize yakındı. En fazla altı yüz metre sonra ulaşıyordum. Yürümeye başladım. Birkaç dakika sonra arkamdan birinin seslendiğini duydum.

''Hey!''

Tereddütte kalsam da benden başka kimsenin olmadığını bildiğimden arkamı döndüm. Bana doğru koşan esmer, benim saçlarıma kıyasla çok daha koyu -siyah denebilecek kadar koyu- saçlara, kahverengi gözlere, uzun kirpiklere sahip bir kızla karşılaştım ve bir hayli yorulmuştu.Üzerinde bej, salaş bir bluz ve paçalarından kıvrılmış , dar kot pantolon, ayaklarında siyah ama ilgi çekici spor ayakkabılar vardı. Aldığı nefesler yetmiyor gibi kısa süreli derin derin çekiyordu oksijeni ciğerlerine. Ciğerlerini bu derece doldurması bluzunun hafif bir şekilde havalanmasına neden oluyordu. Bir an irkildim. ''Buyrun?'' Sesim korku ve şaşkınlık doluydu. ''Pardon, durdurdum ama Karahan Lisesini arıyorum. Tarif eder misiniz?'' dedi nefes nefese. Benim okulumu soruyordu. 

''Ben de o okula gidiyorum. İstersen bana eşlik edebilirsin?'' dedim. Sesimin tınısında beklenti saklanıyordu.

''Çok isterim!'' diye karşılık verdiğinde duraksadım. Nefesini zor alırken sesi nasıl bu kadar gür çıkabiliyordu?

Hala düzene girmemiş nefes hızı endişelendirmişti. Yardım teklif ettiğimde reddetti ve yürümeye başladık. Arkadaşım olmadığından olsa gerek, çok konuşan biri değilim ama adının Aslı olduğunu öğrendiğim sınıf arkadaşım benim aksime ayrıntılı konuşuyordu. Sıkan bir konuşma tarzı yoktu, eğlenceliydi. Yol boyunca buraya yeni taşındıklarını, eski arkadaşlarını anlattı ve okul hakkında sorular sordu. Aslı'yı sevmiştim.

Okulun önüne geldiğimizde Aslı bir an durdu ve okulu incelemeye başladı. Okulumun, gökyüzü mavisi duvarları vardı ve ikili demir kapının üzerinde daha koyu mavi tabelayla 'Karahan Anadolu Lisesi' yazıyordu. Okul duvarları üstünde birkaç graffiti yer alıyordu. Okulun ön tarafında bulunan büyük kapısı siyah, arkadaki küçük kapı ise kahverengiydi. Aslı birkaç dakika daha durduktan sonra ''Çok güzelmiş'' dedi. Sesindeki şaşkınlık bariz ortadaydı ve devam etti , ''Graffitiye bayılırım!''

Gülerek karşılık verdim. ''Umarım sınıftakileri de seversin.'' derken sesimde alay yer alıyordu ve dudağım tebessüm denilemeyecek kadar küçük bir şekilde sola kıvrılmıştı.

Büyük adımlarla ilerleyerek okula girdik. Aynı şaşkınlıkla inceliyordu okulun içini. Biraz tuhaf hissettim. Neden bu kadar şaşırmıştı ki?

Biraz sonra sınıfa gelmiştik. Kapıyı açtım ve Aslı ile sınıfa girdim. Herkes bize bakıyordu. Daha doğrusu Aslı'ya. 

Benim yanımdaki sıra boştu. Ona yanımda oturmasını teklif ettiğimde kabul etti ve çantasını yanıma koydu. Sınıfın güzel ve popüler kızları yanımızda bitmişti bile.

Okulum olduğu için haftada bir veya iki bölüm ekleyebilirim sanırım. Arada sürpriz bölümler olabilir tabii. Bu arada yıldıza basmak bu kadar zor olmamalı :) :) Sizi seviyorum arkadaşlar.

İçindeki TehlikeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin