Melez prenses

Berke

 Adenin gözünden : 

 Sabah kuşların cıvıltısıyla uyandım demek çok isterdim ama öyle olmadı. Mal Sude üstümde zıplıyordu. ''Kızım sen nabıyorsun yaa neyin kafasındasın sen lan '' ''Canım sıkıldı hopluyorum lan sen şakamısın? Geç kalıyoruz senin yüzünden kampa 2 dakikada giyin hazırlan ve makyaj yap bakalım nasıl yapabileeksen artık '' dedi ve hemen vampir hızımı kullanmaya başladım. tam 1,30 saniyede hazırdım ve sudeye kapak işareti yaptım o ise gülümsedi . Yerim ben onu yaa. ''Gülme lan '' dedim sessizce. Duymamış olacak ki ses çıkartmadı.Hemen Emreyi de alıp otogara doğru yola çıktık . Bizim okuldakileri görünce yavaştan gülümsemeye başladım. Depresyona bile giremiyorum yaa. Neyse ben mutlu olmayı seviyorum zaten. Tamam iç ses anladık ordasın ne bu tripler ben mutsuzluğu daha çok seviyorum uff sanane be salak . Bana kısaca Hayriye de lan öyle anlaşalım :D . He iç ses he Hayriye çok kısa bir isim. Tmam lan neyse bay sana doğru yakışıklı bir çocuk geiyor . Vallaha mı ? Hee vallaha . Önüme döndüm ve bana doğru gelen çocuğa baktım. Ben bu çocuğu nerden tanıyorum yaa. O an aklıma dank etti.O o olamazdı dimi . Hayır o oydu. Gözlerim yavaş yavaş dolmaya başladı. Aklıma Berkcan ' ın çığlıkları gelmeye başladı. Ya da lütfen bana yardım et Aden -Sude diye yalvarışlarını. Ama yardım edememiştim. Ellerim bağlıydı. Sude de yardım edemedi onunda elleri bağlıydı. Sonra o pisikopat Berke onu gözlerimizin önünde öldürdü. Sonra da ortadan kayboldu. Sude nereye baktığımı götünce gözlerini faltaşı gibi açtı ve Berkeye bakarak ağlamaya başladı. Hıçkırıklarının arasından ''Yardım edemedik berkcan '' lafı duyunca gidip Berkcanın nuğazından tutup küfürler savurdum. (şimdi ziz berkcan kim diyiceksiniz ben ve sudenin en sevdiğimiz arkadaşımızdı)(Bide berke kimde derseniz o da bana aşık bir pisikopot )