YÜZSÜZ OYUNCAK BEBEK

ERİCA'NIN AĞIZINDAN

Bazen bu işlere bulaştığım için kendime çok kızıyorum,çünki herşey üstüme geliyormuş gibi hissediyorum;eroyin komaları,soygunlar,david'in korkutan bakışları,bir gün tutuklanıcam korkusu...
Hepsi beni içtenniçe yiyip bitiriyor.
Ama bazen de bunlar beni çok mutlu ediyor sonuçta beni seven arkadaşlarım,param,evim,işim ve herkesten daha çok sevdiğim sevgilim caleb var.
Bazen dünyanın en şanssızıyken bazense en şanslısıyım.
Duygularım hergün değişiyor,sanırım bunun sebebi hayatımdaki bir çok şeyin gidip yerine yenilerinin gelmesi.
Bazen gidenleri özleyip üzülüyor,bazense gelenlerle mutlu oluyorum.
Ailem cinayete kurban gittiğinden beri hayatım o kadar çok değiştiki.
Ama eğer david olmasaydı belki açlıktan,susuzluktan ya da soğuktan donarak ölücektim.
Ona çok şey borçluyum,evet evet david'e çok şey borçluyom ve bu borcumu birdahaki soygunda ne pahasına olursa olsun ödemem gerek.

************

Gözlerim ağır ağır açılıyor,dudaklarım bütün gece susuzluktan kuruyup birbirine yapışmış,sersem gibi hissediyorum eroinden olsa gerek.
Kalkmam gerekiyor,kalkıp kahvaltı için dışarı çıkmalıyım ama birşey beni yatakta tutuyor.
Gözlerimi boyası kalkmış ve eskiden beyaz olan ama şimdi pislikten sararmış olan tavana dikiyorum,kalkman gerek erica kalman gerek.
Bulduğum son gücümle yataklan kalkmayı başarıyorum,kafam kazan gibi yalpalayarak banyoya gidip soğuk bir duş alıyorum bu beni biraz da olsa kendime getiriyor.
Banyodan çıkıp koridorda yürümeye başlıyorum ama caleb'i ortalıklarda göremiyorum odasının önüne geldiğimde Kapısının kapalı olduğunu görüyorum kulağımı kapıya koyup dinliyorum ve bana huzur veren nefes sesini duyuyorum,usulca kapıyı açıp içeriye giriyor ve yanına yatıyorum,yanına geldiğimi farkettiğinde bana sarılıp yanağıma bir öpücük konduruyor.
"Günaydın bebeğim bakıyorumda bu gün erkencisin." " evet biraz öyle gece zaten biraz zor uyudum sabahta sersem gibiydim." "Sabahları daha bi güzelsin her sabah beni böyle uyandırsana,hem ben de bu sayede günün ilk saatlerine seninle başlamış olurum ne dersin?" "Bana uyar ben de güne seninle başlamak isterim." "Harika! Bak ne diycem şimdi ben kalkayım üstümü giyiniyim sonra birlikte dışarıda bir kahvaltı yapalım." "Tamam ben seni burda bekliyorum."
Ardından caleb odadan çıktı.
Aslında onu çok seviyorum ama bazen de ondan şüpheleniyorum
Arada bir hiç birşey söylemeden gidiyor ona nereye gittiğini sorduğumda sanki bana ona küfretmişim gibi bakıp sert bir ses tonuyla "bu seni ilgilendirmez!" Deyip kapıyı suratıma çarpıp çıkıyor.
Bunu neden yaptığını bilmiyorum ama belkide eroinin etkisinde olduğundan kafası bozuluyor,yani en azından ben kendimi böyle teselli ediyorum,belki de başka biri var hayatında kim bilir...
Ama hayır şüphelenmemeliyim aşkta en önemli şey güven ve bağlılık bence ve eğer ben ona güvenmezsem aşkın ne anlamı kalır ki?
Ben bunları düşünürken caleb odaya giriyor "Hadi hazırsan çıkalım." "Hazırım." Diyorum ve kapıya doğru ilerliyorum.
Bulunduğumuz yere çok yakın bir mekan var -carlo'nun yeri- oraya gidiyoruz bir bardak kahve ve krep sipariş ediyorum caleb de aynısından istiyor yemek sırasında caleb'e bir mesaj geliyor hızlıca mesajı okuyor ona kimden geldiğini sorunca önemli biri değil sen boşver diyor ve krebini daha hızlı yemeye başlıyor.
İkimizde kahvaltılarımızı bitirp oradan ayrılıyoruz caleb bana dönüp "sen eve dön ben sonra gelicem." Diyor ona nedenini sorunca yine yüzüne o iğrenç bakışı takıp "seni ilgilendirmez!" Diyor ve arkasını dönüp hızlı adımlarla ilerliyor.
Onun biraz arkasından ben gidiyorum ve beni farketmemesi için dua ediyorum.
Baya bir yol yürüdükten sonra bir bara giriyor,ben de kapşonumu kapatıyorum ve güneş gözlüklerimi takıp içeri giriyorum.
Bir kadınla konuşmaya başlıyor kadının altında kısacık siyak deri ve dapdar bir etek var üstünde ise aynı deriden yapılmış siyah ve göbeği açık askılı bir tişort,yüzünü makyaja bulamış,siyah farlar siyah göz kalemi ve kıpkprmızı bir ruj.
Biraz konuşuyorlar caleb bir bardak şarap sipariş ediyor,birkaç yudum aldıktan sonra kadına uzun uzun bakıyor ve ardından öpüyor.
Gördüğüm manzara karşısında daha fazla dayanamayıp mekanı terk ediyorum.
Yolda hızlı ve kendinden emin adımlarla ilerliyorum,ardından bir parkta oturmaya başlıyorum ve içten içe ağlıyorum sonra kolumdaki zincirden yapılmış ve üzerinde baş harflerimiz olan bilekliğe bakıyorum bu bilekliği bana caleb ilişkimizin ilk günlerinde vermişti,eskiden benim için çok fazla anlam taşıyan bileklik artık hiçbir şey ifade etmiyordu benim için.
Onu bileğimden kopartırcasına çıkartıp olabildiğince uzağa fırlattım...