AŞKA SÜRÜKLEYEN SERÜVEN

BÖLÜM 3 : YALAN

Medya:Ezgi SEYCAN

Ezgi SEYCAN :
Beni öptüğünden beri iki gün geçmişti. Ve ben hala yüzümü yıkamadım desem yalan olur. Pis miyim ben canım ? Ama etkisinde kaldım diyebilirim. Neyse  iğrenç alarma direnmeyi bırakarak uyandım. Dün annemler babamın iş seyehatına gitmişti . Evde bir hafta kadar yalnızım. Kahvaltı hazırlamaya üşendiğim için okulda yapmayı planladım. Kapıdan çıktım , kapıyı kapattıktan sonra hiç beklemediğim Umut arabaya yaslanmış , okula değilde başka biyere gidiyormuş gibi giyinmişti. O sırada konuşmaya başladı .
" Naber güzellik ? Allahım öldümde cennette miyim derken , cevap beklediğini anladım.
" Iyi ". Kısaca bunu dedim. O da hafif bi tebessümle
"Bende iyiyim ".Dedi.  Ve bana geç arabaya diye işaret etti. Ne kadar isyan etsem de artık arabadaydım. Sonradan fark ettim. Okuldan baya uzaklaşmıştık. Ne kadar soru sorsam da cevap vermedi. Şehrin neredeyse dışına çıkmıştık. Sonra bir eve geldik.
" hadi Ezgi gir davetiye yok. "
Dedi. Bende ne kıvırsam diye düşünürken aklıma şunu söylemek geldi.
" şey ya benim annemler bekler gitsem diyorum . " Dedim. Ona galiba çağrıştırdığı şey dudaklarından döküldü.
" Ayy benim olduğun zaman , dedim herşeyim tamam. " Dedi. Galiba o Oğuzhan koç hastası. Diye düşünürken jeton geç düştü bana .ne demek istedi ki ? Diye düşünürken konuşmaya başladı.
"Fırtınanın şiddeti ne olursa olsun martı sevdiği denizden asla ...! Vazgeçmez unutma ! "
Dedi . Ne desem ki ona resmen bana ilanı aşk etmişti. Ama zamanı geldiğini düşündüm ve :
"Sevgime ihanet eden sevgiliyi kurşuna dizerken titrese elim, o titreyen ellerimi kesmezsem namerdim. Açık uçlu kabul ettiğimi fakat küçük çaplı birde tehtid etmiştim. Mutluluktan gözleri ışıl ışıldı. Sanki annenin kayıp çocuğunu bulması gibi sıkı sıkı sarıyordu beni. Kızardığımı hissedebiliyordum .

Bu olayın üstünden bir hafta geçmişti. Bizim çocuklarda iyi karşılamışlardı. Hatta bizim şerefimize yemek ayarlamışlardı. Oraya gitmek için hazırlandım. Kapıdan çıkacakken mesaj geldi . Açtığımda numara yabancıydı. Tahminler Vildan , Emre , Umut , Beyza. ... Dııtttt. Yanlış cevap. Dedim ya oğlum numara yabancı diye ben nerden biliyim. Okuduğum mesajla şok oldum ve hıçkırıklarıma hakim olamadım.
"Evet ufaklık, Şuan hazırlandın , gideceğin daveti Umut ve senin adına zannediyordum . Sahi o nerde ? Yoksa funny kafede kız arkadaşıyla mı takılıyor?"
Bu doğru olamazdı. Hani Fırtınanın şiddeti ne olursa olsun martı sevdiği denizden asla Vazgeçmez di. Yalan mıydı? . Ağlayarak taksiye atladım. Adresi verdikten sonra beynimin durduğunu , nefes alamayışımı hissettim. Taksi durdu ve galiba gelmiştik. İçerisi karanlıktı. Korkak adımlarla Devam ettim. Ve bommmmmm . Bütün arkadaşlarımın süprizzz demesiyle şoka uğradım.  Ne yani şaka mıydı ? Karşımda takım elbisesi bir adet Umut durana kadar hiç gülmemiştim. Ama sevdiğim adamı görünce geçti be. Bana doğru yaklaştı ve dudağıma küçük bir buse kondurdu. Yeminle yerim ben bu adamı ya . Ve ben hala ağlıyordum. Bana baktı ve :
" Şşşt hadi ama ağlama güzelim. Dedi.  Bende ona :
"Gözlerine baktıkça ağlasada gözlerim, ağlamak içinde olsa gözlerini özledim. Dedim.  Kutlamadan sonra beni evime bıraktı. Ertesi gün ona süpriz olsun diye sıcak poğaçalarla birlikte evine gittim. Anahtar olduğu için kendim açtım kapıyı . Sonra tam dolabın önünden geçerken zarf takıldı gözüme. Içini açmamla gözlerim hakim olamadı kendine.  Umut'la başka bir kızın sarmaş dolaş fotoğrafları vardı.  O anda Umut geldi.
" Açıklayabilirim güzelim. "
"Neyi bunlarımı ? Diyerek kafasına çarptım.

UMUT ESMEYEL :

Ezgi fotoğrafları görmüştü . Ama onlar benim önceki sevgilimle olan fotoğraflardı.  Bir türlü sakinleşmiyordu. Kafama fotoğrafları çarpan ken ona
"Bak güzelim ben o kağıt parçalarını izlemeyi değil seni canlı canlı izlemeyi seviyorum , ne olur açıklamama izin ver. " Dedim. Aldığım cevapla adeta yıkıldım.
" Seni izliyorum herzaman , anladım ki seni izlediğim zamanda senin gibi yalan." Şuan ona ne diyebilirdim ki . Çıktı gitti. Ama ben dediklerinin etkisinde olduğum için durdurmadım. Demek sadece yalan olarak görüyordu. Ya ben ilk defa kızın birine takmıştım kafayı. Nasıl derdi ki o bunları.

EZGİ SEYCAN :

Evden çıktığım gibi sokağa fırladım.  Açıklayabilirmiş . Ya sen benim ilk aşkımsın , ilk öpücüğümdün, nasıl olurdu. Sahile gittim . Gece 11 olmuştu saat . Hiç farkında değildim. Yanıma serseri kılıklı iki adam geldi. Bana sataşmaya başladılar. Sonra Umut'un sesini duymamla daha çok yıkıldım. Beni kurtarmıştı tamam ama olmazdı. Sonra canlı müzikli bir Bara gittim . Içimden o an şarkı söylemek geldi. Ve aldım mikrofonu elime.
" Zannetme hiç bitti herşey
Diyip gitmek çok kolaydır
Bazen acı öyle birşey
Yaşaması zor olaydır

Hatıralar dalga dalga
Vurup vurup fırsatıyla
Kalır kalır durur intikamı var

Hatıralar dalga dalga
Vurup vurup fırsatıyla
Kalır kalır intikamı var

Birgün geçse birgün geçmez
Ben affetsem seni aşk affetmez
Aman Aman yine yalan
Demek ki biz boşa yanlışız senle

Birgün geçse birgün geçmez
Ben affetsem seni aşk affetmez
Aman Aman yine yalan
Demek ki biz boşa yanlışız senle

Farketmez hiç geçti artık
Dedim ama hep yalandır
Benim senden ayrı kalmam
Durduk yere ağlamamdır

Hatıralar dalga dalga
Vurup vurup fırsatıyla
Kalır kalır intikamı var

Hatıralar dalga dalga
Vurup vurup fırsatıyla
Kalır kalır intikamı var

Birgün geçse birgün geçmez
Ben affetsem seni aşk affetmez
Aman Aman yine yalan
Demek ki biz boşa yanlışız senle

Birgün geçse birgün geçmez
Ben affetsem seni aşk affetmez
Aman Aman yine yalan

Demek ki biz büyük yanlışız senle
Demek ki biz büyük yanlışız senle"

Salondan çığlıklar yükselirken ben ağlıyordum. Umut'u karşımda gözleri dolu dolu görünce ona doğru koşarak sımsıkı sarıldım. Oda bana sarıldı ve :
"Kar tanesi kadar beyaz ol ama onun kadar soğuk olma bitanem. " Dedi. Yerim ya . Sanki birdaha görmeyecek gibi sarıldım ona . Özür diledim . Ama hiç bırakmadım. Sonra evime bırakmak için ısrar edince kabul ettim. Kapıya gelince oda arabadan indi .
"
Pşşştt ne oluyor ya nereye geliyorsun annemler var. "
" Hayır güzellik annenler akraba Ziyareti İçin Rize'ye gitti. Hem seni yalnız bırakmam. Koltuğu çok mu görüyorsun bana ." Dedi. Ya ama böyle de deyince olmaz ki . Ona koltuğa yatak yaptıktan sonra iyi geceler öpücüğü vererek odama gittim . Olanları düşünüyordum. Ve uykuuuu. Sabah gözlerimi araladığımda yatağımın yanındaki koltukta uyuyan bir Umut beklemiyordum. Onu uyandırdım ve burda ne yaptığını sordum. O da
" seni izleyerek uyumak daha güzel ."
Kıyamam ki . Şimdi kahvaltıyı haketmişti. Ona nadir olarak yapabildiğim tost yaptım. Birlikte yedik. Sonra çocuklarla tatil planladıklarını söyledi. Gitmek zorunda olduğumuda açık uçlu tehtid şeklinde söylemişti. Tatile yarın çıkacağımız için o eve gitti. Bana da şort almamamı tembih ederek tabi . Kıskanç işte.  Sonra uyumak için uyku ilacı aldım ve uyudum. Güzel bi güne uyanma edasıyla kalkmıştım ki saat 11.26 . Biz saat 06.00 da yola çıkacatık. Umut'u aradım ama ulaşılamıyor. Korkuyla diğerlerinide aradım ama hiçbirine ulaşılamıyordu. Ne yani beni koyup gitmişlermiydi , Offffffff vicdansızlar ya .

EVET ARKADAŞLAR YORUMA İSTEDİĞİNİZ DEĞİŞİKLİKLERİ YAZABİLİRSİNİZ BEĞENMEYİ UNUTMAYIN ♥ SİZCE NE OLACAK ? BU ARADA EZGİ'NIN SÖYLEDİĞİ ŞARKI GERÇEKTEN ÇOK GÜZEL. İSMİ : FERAH ZEYDAN : YANLIŞIZ SENLE