Lanet olası bir pazartesiyde lanetler yağasıca okula lanetlenmiş derece geç bir saatte uyandım. Hadi ama, hangi salak okulu 6.40'ta yapar ki!? O kadar gün geçmesine rağmen hala bünyem alışmamış bulunacak ki, 7.10'da uyandım. Nasıl olsa ilk iki derse yetişemeyeceğim diyerek yavaş yavaş hazırlandım. Evden çıkarken anneme 'beni niye uyandırmadın' konulu bir nutuk çekip evden çıktım. Okula girdiğimde kapıyı ittirip girdim ki, teneffüs zili çaldı. İkinci derse yetişmiştim. Sınıfa çıkıp selam verdim. Sonra gözlerimle Haley'i aradım. Sınıftaki herkesle iyi anlaşsam da en iyi arkadaşım oydu. Göremeyince sıra arkadaşına sordum.Gelmediğini duyunca Ashton'ın yanına gittim. Sınıfta EN iyi anlaştıklarımdan biriydi.
'Naber Ash'
' İyidir senn'
'İyi. Aşağı inelim mi?'
'Olur, hem seni bir kaç arkadaşımla tanıştırırım.'
Birlikte bahçeye indiğimizde üç erkek oturmuş konuşuyorlardı. Yanlarına gittiğimizde selam verdiklerinde bende verdim. İyi çocuklardı. Ama sarışın olanda beni kendine çeken bir şey vardı. Bilgisayar oyunlarından, notlardan, yemeklerden hatta annelerimizden bile bahsetmiştik. Sınıfa dönünce adlarını sormadığımı farkettim.
'Ashtonn'
'Efendim'
'Sarışın olanın adı ne?'
'Luke. Neden sordun?
'Hiç..hiç bir şey öylesine."
'S-sen hoşlandın mı?'
'Ya biraz işte ' Ashton'un yüzü düşmüştü.
---
" x'i yanlız bırakınca cevabı buluyorsun işte.'
' Anlamıyorum September, olmuyor.'
Dersimiz boştu ve sıra arkadaşıma matematik anlatıyordum. Sıkılınca isyan ettim. " Off , artık bitirelim şunu. Ben gidiyorum.' Kitabı kapatıp sınıfa baktım. Sınıftan bir kaç kişi şişe çevirmece oynuyordu. ' Hey çocuklar bende oynayabilir miyim?'
' Tabi ki. September'a yer açın'
Oturup oynamaya başladık. 15 dakika sonra şişenin soru tarafı Angel'a cevap tarafıysa Ashton'a gelmişti. Angel Dünya'nın en klişe sorularından birini sordu;
'Kimi seviyorsun?' Ashton'un cevabı daha klişeydi;
'Söyleyemem.' Oynayanlar 'yuh'lamaya başladı. River bağırdı'Cevap vermeyen ortaya 50 kağıt koyar' Angel bunun üzerine,
'Cevap vermek zorundasın Ashton. Tekrar soruyorum. Kimi seviyorsun?'
Ashton'un cevabı donup kalmamı sağlamıştı.
"September'ı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soulles Crush //l.h//
Fanfiction- Hayır, ağlamak için çok erken. Ya gitmezse? Daha doğrusu gitmek istemezse? Onu burada tutacak bir sebep olmalı. Arkadaşları? Bence umursamaz. Ya ben? Konuşmadık bile. Kendimi onu burada tutacak bir sebep olarak görmüyorum. Siktir, gidecek. Hiçbir...
