Bölüm 1

68 5 3
                                    

Gözlerimi açtığımda ilk gördüğüm şey sararmaya yüz tutmuş olan bir tavan oldu.Başımdaki ağrıyla uzandığım rahatsız koltuktan doğrulmaya çalıştım.Her yerim korkunç bir şekilde ağrıyordu.Kazağımdan açıkta kalan yerde kahverengiye dönüşmüş morluklar ve çizikler vardı.

Kendimi biraz daha zorlayarak çevreye bakmaya çalıştım.Oda genel olarak boş görünüyordu.Tam karşımda dokunsam yıkılacakmış gibi duran bir kitaplık -ki kendisinin kitaplık mahiyetinde kullanıldığını iddia edebilicek tek kişi dahi olduğunu sanmıyorum- ve ufak bir sehpa vardı.Koltuğun çaprazında ise beni bu rutubet kokulu yerden çıkarabilecek tek çare olan bir kapı.

Büyük bir zorlukla ayağa kalktım.Ayaklarımda en az vücudumun diğer kısımları gibi ağrıyordu.Kapıya doğru ilerledim.Kapıyı açtığımda o korkunç odaya kıyasla bambaşka bir alandaydım.Aklımda ise tek bir soru vardı bana ne oldu ?

Bulunduğum yer kocaman ve bir o kadar şatafatlı bir mekanın üst katıydı.Merdivenlerin kenarından görebildiğim kadarıyla aşağıda takım elbise ile gezinen bir çok adam vardı.Ve kesinlikle iş adamına benzer yanları yoktu.

İçimdeki korku ve vücudumdaki ağrı yüzünden aşağı inmeyi geçtim tek bir adım atmak bile çok zordu .Ve bu halde bu adamlara görünmek ise isteyeceğim son şeydi.Şu an bulunduğum durumda bu adamlarında parmağı olduğunu tahmin etmek çok da zor değildi.

Peki ne oldu da bu sefer çuvalladım ? Bu ilk işim değildi bu işe başladığım ilk günden beri yakalanma hatta ölme riskim olduğunu biliyordum.Ama ben Estel Soydan'dım.Her işin altından kalkabilecek,herkesi kandırabilecek,zeki ve güzel bir kız.

En azından çevrem böyle söylerdi.

İnsanların,daha doğrusu önemli insanların pis ve riskli işlerinde kullandıkları Estel Soydan.Daha öncesinde yakalanmaya çok yaklaştığım bir çok an olmuştu ama hepsinde kurtulmanın bir yolu vardı.Ama bu sefer bırak kurtulmayı ne olduğunu dahi hatırlamayacak kıvama gelmiştim.

Şimdi ise yapmam gereken tek şey kafamdaki tüm bu düşüncelerden kurtulup kimseye görünmeden bu mekandan çıkmak olmalıydı.

Peki ama nasıl ?

Kaçmamdan korkmadıkları belliydi.Eğer benden korkuyor olsalardı kapıyı açık bırakmazlardı.Zorlanarak merdivenin diğer tarafını görebileceğim yere doğru ilerledim belki buradan bir çıkış kapısı görürdüm.

Baktığım tarafta da hiç bir şey yoktu.Sadece şuan bana kilometrelerce uzakta gibi gelen normal bir çıkış kapısı birde onun daha uzağında üzerinde ''Acil Çıkış'' tabelasının asılı olduğu bir kapı vardı.

Düşünecek çokta bir şey yoktu aslında.Ya uyandığım odaya dönüp onların yanıma gelip beni büyük ihtimalle zor kullanarak konuşturması için bekleyecektim yada hızlı bir plan yapıp o kapıdan çıkıp gidecektim.

İkisininde en büyük riski ölümdü.Ama onları beklemek yerine bir şey yaparak ölmek daha mantıklı olabilirdi.Hem belki o kapıdan çıkmak gibi bir şansım olurdu.

Büyük kokteyller için kullanıldığını düşündüğüm mekanın merdivenlerinden biri salonun sağ tarafına biri ise sol tarafında iniyordu.Bulunduğum yere doğru bakan herhangi bir kamera göremedim.Tam karşımda aynı bu kat gibi düzenlenmiş bir alan daha vardı ama onun buradan farkı üzerinde bir çok kapı bulunmasıydı.Ve bu elimi çabuk tutmazsam oradan çıkan birinede yakalanma ihtimalim olduğu anlamına geliyordu.

Sessiz olmaya özen göstererek merdivenleri inmeye başladım bu tarafta bulunan adamların sırtı bana dönüktü şanslıysam kapıya ulaşabilirdim fakat kapıya ulaştığım an çok hızlı bir şekilde çıkmazsam kesinlikle fark edilirdim.

Merdivenlerin bittiği yere geldiğimde sessizce köşeye çöküp biraz soluklanmam gerekti.Bu sefer sadece bacağım değil büyük ihtimalle ağır darbe aldığım belimde çok ağrıyordu.Hafifçe tişörtümü sıyırdım tıpkı kolum gibi morluklar vardı.

Daha fazla risk almamak için acıyı bir kenara bırakmayı deneyip ayağa kalktım.Buradan kapıya gitmek sağlam Estel için çocuk oyuncağıydı fakat şuan aklımda ki tek şey kesinlikle ölecek olduğum gerçeğiydi.

Küçük bir adım atmamla arkadan bir elin beni çekmesi bir oldu.

-''Şuna bak küçük köstebeğimizin odasında canı sıkılmış sanırım.Bir yere mi gidiyordun ?''

İçimden ölmemek için dualar ederken ağzımdan çıkan tek şey ''Ben bir şey yapmadım,gerçekten.'' oldu.

Ama emin olduğum tek bir şey vardı ben bir şey yapmıştım hemde çok büyük bir şey ve bunun bedelini canımla ödememe az kalmıştı.

-''Korkma köstebek.Seni öldürmeye niyetim yok.En azından şimdilik.O noktaya gelene kadar seninle çok eğleneceğiz.''




PİYONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin