''Acar Tunç'' Ağzımdan çıkan bu iki kelimeden sonra kafamı kaldırıp yüzüne baktım.Şaşırmıştı.
''Beni gerçekten şaşırtıyorsun.'' Haklıydı,sonuçta kim bu delikte bir başına hiç bir yardım almadan böyle bir adamın ismini öğrenebilirdi ki.Benim öğrenmemde pek kolay olmamıştı ama başarmıştım işte.
Açıkçası ismini öğrendiğimde kafamda ki tüm soru işaretlerinin son bulacağını birden her şeyi hatırlayacağımı düşünmüştüm.Fakat hiçte öyle bir şey olmadı.Hala her şey tam bir muammaydı.
''Gerçekten merak ediyorum nasıl öğrendin bunu ? ''
''O da benim sırrım olsun Acar''
''Şimdilik olsun bakalım.Nasıl olsa öğreneceğim.Şimdi senden daha önemli işlerim var.''
Sanırım 2 gündür en sık duyduğum cümle bu. 'Senden daha önemli işlerim var Estel.' Gerçekten çok sıkıldım.Benden ne istediğini hala bilmiyorum.Bunlara karşılık benimle mümkün olduğunca az konuşuyor.Hatta hiç konuşmuyor da diyebilirim.
Acar'ın karşısında ki sandalyeden kalkıp eski koltuğa uzandım.Kaç gündür doğru düzgün uyku uyuyamıyorum.Yaralarım eskisi gibi olmasada hala acıyor ve bu acı uyumaya çalışırken dahada belirgin oluyor.
Sevindiğim tek şey dün Acar'ın gelirken getirdiği bir kaç parça kıyafet.En azından korkunç görünen kıyafetlerimden kurtuldum ve banyo yapmama izin verdi.Fakat en çok ihtiyacım olan şey olan ilaç almak aklına gelmedi sanırım.Veya geldi ama beni cezalandırma şekli bu.Zaten kötü durumda olmamdan zevk aldığı her halinden belli.
Uzandığım koltuktan ona seslendim.
''Acar''
Bilgisayarından kafasını kaldırdı.Sert bir şekilde bana baktı.
''Ne var Estel ? ''
''Bir şey sormak istiyorum.'' Açıkçası sor demesini bekledim ama herhangi bir yanıt gelmedi.
''Fakir misin sen ? ''
''Aptal mısın sen ? ''
''Yanlış anlama ama eğer zenginsen bizim bu klubeden bozma yerde işimiz ne ? ''
''Seni layık olduğun yerde tutuyorum anlayamadın sanırım.Ayrıca bu ukalalığın sinirimi bozuyor daha 2 gün önce korkudan sesin titriyordu.''
''Sana alıştım diyelim.Herhangi bir şey yapmıyorsun.Hatta konuşmuyorsun bile.Senden neden korkmalıyım ki ? ''
''Şu an ne yapıyorum biliyor musun ? '' Gözlerimi ona diktim.Tek kaşım 'Ne' dermişçesine havaya kalktı.
''İlk işin için hazırlık diyelim.''
Yerimden doğrulup yanına yürüdüm.
''Ne işiymiş bu ? Daha yaralarım bile iyileşmedi.''
''Yoksa Estel Soydan korkuyor mu ? ''
''Ne korkması,alakası yok sadece iyileşmeden yapacağım bir iş boşu boşuna riske atılmak olur.''
Gülümsedi.
'' Hem ben neden senin için çalışacakmışım ki ? Benim bundan çıkarım ne olacak ? ''
''Canın için çalışacaksın Estel.Kendi canını kurtarmak için çalışacaksın.Bundan büyük çıkar mı var ?''
Haklıydı,bu sefer para için değil canım için yapacaktım ne yapacaksam.
''Ne yapacağım ? ''
''Korkma,en baştan başlıyorsun.Basit bir iş.Tabi sana güven olmaz.Dikkat et gözünü açtığında kendini yüzün gözün yara içinde bir odanın içinde bulma.''
Gerizekalı, birde dalga geçiyor benimle.
''Ne demek en baştan ?'' Kafasını bilgisayarına tekrar çevirdi.Umursamaz bir şekilde sorumu cevapladı.
''Anlamayacak bir şey yok.Küçük şeyler yapacaksın.Eskisi gibi büyük işleri sana vererek diğerleri gibi hata yapmaya niyetim yok.''
''Şu an gerçekten saçmalıyorsun.Yıllardır bu işleri yapıyorum ben.''
''Kusura bakma Estel. Benim hataya tahammülüm yoktur hata yapanlarda cezalandırılır.Kendini şanslı say.Bir nevi seni cezadan kurtarıyorum diyebiliriz.'' Benimle oyun oynuyordu.Sinirlenmem hoşuna gidiyor besbelli.Pencereye doğru yürüdüm.Onun küçük kafasında kurduğu oyunu çözene kadar söylediklerini kabul edecektim.Şimdilik istediği olacak ta ki ben istediğimi alabilecek konuma gelene kadar.
''Tamam madem öyle istiyorsun kabul etmekten başka çarem yok zaten.Artık açıklayacak mısın ? ''
''Ferhan Cüda'da bana ait bir şey var onu istiyorum.''
''Eski patronumdan senin için bir şey mi çalmamı istiyorsun ? Büyük ihtimalle beni bulup öldürmek için her yere adam salmış olan patronumdan.Harika plan böylelikle beni sen değil o öldürmüş olacak.Sende baştan beri yapmak istediğin şeyi bu şekilde gerçekleştirmiş olacaksın.Ve mutlu son.Estel ölür herkes huzura kavuşur.''
''Eğer seni öldürmeyi hemen isteseydim yakaladığım an yapardım.Böyle bir şey için emin ol başkasına ihtiyacım yok.''
Bu işten kaçışım yoktu ben kabul etsemde etmesemde bunu bana yaptıracaktı.
''Ne alacakmışım ondan ? ''
Bilgisayarının kapağını kapattı gözlerini bana dikti.
''Böyle uyumlu olman beni çok mutlu ediyor.Alacağın şeye gelirsek kasalarında bana ait olan bir çok belge var,evini bilen biri olarak bu işi rahatlıkla yapabileceğini düşünüyorum.İşin çok basit kasayı aç, belgeleri al ve bana getir.''
''İşim basit mi ? O ev beni gördüğü yerde öldürecek adamlarla dolu ayrıca seninde söylediğin gibi bir çok kasa var.''
Tam lafıma devam edecekken beni susturdu.
''O zaman şöyle düşün Estel.Ya kasaları bulup açar bana belgeleri getirirsin yada yakalanır ölürsün.Boş sorularını kendine sakla.Şimdi senden daha önemli işlerime dönmeliyim.Ayrıca burnunun ucunu dahi buradan çıkarmaya kalkma dışarısı adamlarımla dolu.''
Sözü bittikten sonra yüzüme dahi bakmadan dışarı çıktı.Kısa bir süre sonra arabasının motor sesini duydum.Koltuğa doğru ilerleyip kendimi üstüne attım.Oyun şimdi başlıyor Estel. Acar haklı belki yarın belki bir kaç gün sonra bu saatlerde toprağın altında olabilirim.
Kafamı geriye atıp gözlerimi kapattım.Kafamın içinde binbir türlü düşünce var.Zaten burada düşünmekten başka yapılacak çokta bir şey yok.
Sanırım bu aralar eski Estel'i çok özlüyorum.Gözlerimi her kapattığımda kafamın içinde canlanan bir çok anım var.Çoğu kötü olan anılar.
Genellikle 17 yaşından beri insanların pis işlerini yapmak için görevlendirdiği kimsesiz çocuğun asi bakışları geliyor gözümün önüne.Bazen kafamın içinden bazende aynadan bakıyor bana.
Bu dünyada kendi cehennemini oluşturmuş ve orada yıllardır yanan Estel Soydan.Acar'ın dediği gibi daha güzel daha huzurlu bir hayat dururken her şeyi berbat eden benim.
Sahte belgeler düzenleyen,belge çalan,kara para aklayan,insanları ölüme götüren ,başta kendisinin ki olmak üzere bir çok hayatı mahveden ve akla dahi gelmeyecek daha bir çok suça yardım eden Estel Soydan.
Kaybedecek hiç bir şeyi olmayan Estel.
Gözümün önündeki asi kız birden küçük bir çocuğa dönüşüyor.Ortalıkta koşan,oyunlar oynayan mutlu bir kıza.O mutluluğu özlüyorum.O kızın mutluluğunu kıskanıyorum.Sonra küçük Estel tekrar büyüyor.Kötü şeyler yapıyor.Çocukluğumun hayal kırklığı dolu bakışları altında eziliyorum.
Kendime sık sık hatırlattığım bu gerçekler dönüştüğüm insanı ortaya koyuyor.Ben iyi bir insan değilim.İyi şeyler yapmadım.Ve başıma ne gelecekse suçlusu benim.
Ve şimdi Acar'ın bu oyunu karşısında ya biteceğim yada bu berbat hayata devam edip her sabah dahada ağırlaşan suçluluk duygusu altında ezilmeye devam edeceğim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PİYON
Teen FictionHer şeyin bir başlangıcı olmalıydı. Benim Başlangıcım ise büyük ihtimalle içinde bulunduğum bu çukurda adeta bir sona dönüşmüştü. Pardon,Kendimden bahsetmemiştim değil mi ? Estel ben. Estel Soydan. Önemli insanların küçük piyonu. Ve ben tüm o ''Önem...