AvS~1.Bölüm

1K 36 32
                                    


~20.04.2016. tarihinde yayınlanmıştır.

"Bence bunu okumalısın."dedim ikinci rafta duran kitabı alıp.
Boş gözlerle bana baktı.Sessiz kaldığında yeniden konuştum.
"Yani senin okuyabileceğin tarz gibi duruyor,öneririm."
Bayadır tuttuğu belli olan nefesini dışarı verdi.
"Bu kitaplara kendim için bakmıyorum,artık başımdan gidecek misin?" dedi dişlerinin arasından.
Ses tonu ürperticiydi.Bir o kadar da etkileyici.
Yutkunup elimdeki kitabı tekrar rafa koydum.Bende okumuştum bu kitabı.Güzeldi aslında okuyabilirdi.

Her neyse.

"Peki."dedim ve ondan biraz uzaklaştım.Yaklaşık yarım saattir aradığı her neyse bulamadığı için yardımcı olmak istemiştim oysaki.
Bir süre daha rafları karıştırdı.Sıkılmış gibi bir hali vardı.Oflayarak elini saçlarından geçirdi.

Gözlerimi kırpıştırdım.

Bu çocuk çok etkileyiciydi.Ve fazla yakışıklı.Koyu renk saçları güzel bir dağınıklık içindeydi.Biçimli kaşları çatıktı.
Bir süre daha onu izledim.Hâlâ bakınıyordu.
Bu kitapçının bir çalışanı olarak ona yardımcı olmam gerekirdi.
Evet,bu benim görevimdi!
Sırıtışımı sildim ve tekrardan yanına gittim.
"Yardımcı olabilir miyim?"
Kısa bir bakış atıp gözlerini devirdi.
Kahve göz.En sevdiğim.
"Yine mi sen?"
Raflarda düzensiz duran birkaç kitabı düzelttim.
"Burada çalışıyorum ve bu benim görevim." dedim gülümseyerek.
"Yardım istemediğimi hâlâ anlamamış olman şaşırtıcı!"
Biraz bozulsamda çaktırmadım ve gülümsedim.
"Bu kadar inatçı bir müşteri,şaşırtıcı!"dedim iğneleyerek.
Sinirlendiği gözle görülüyordu.Yüz hatları gerilmişti.
Bir an korktum.
Şansımı fazla zorlamıştım,kabul.

Hiçbir şey demeden yanından ayrıldım ve kasaya gittim.Gelen birkaç müşterinin ödemesini aldım.Gözüm arada inatçı müşteriye takılıyordu.Eline birkaç kitap almış rafların arasında dolaşıyordu.

Onu izlemeyi bırakıp telefonumla uğraşmaya başladım.Whatsapp'dan yığınla mesaj geldiğini görünce girip baktım.Bizimkiler yine grupta kavgaya tutuşmuşlardı.Yine saçma bir konuydu kavgalarının sebebi.'Civciv mi yumurtadan çıkar,yumurta mı civcivden' kadar saçma bir sebep.Gülerek onların konuşmalarını izlemeye başladım.

İki üç kitap sert bir şekilde önüme koyulduğunda yerimden sıçradım.Telefondan başımı kaldırıp ödümü koparan şahsiyete baktım.

Ah kahve gözlü inatçı müşteri!

Bir şey demeden aldığı kitapları kasadan geçirdim.Zaten bir şey söylesem öldürecek gibi bakıyordu.

Ama yine yeniden çenemi tutamadım.Şaşırdık mı? Hayır!

"Güzel seçimler."dedim kitapları poşete koyarken.
"Fikrini sorduğumu hatırlamıyorum."
Yine aynı soğuklukla verdiği cevaba gülmemek için kendimi zor tuttum.
Cebinden çıkardığı yüzlük banknotu bana uzattı.
İşlemini yaptıktan sonra para üzerini verdim.
Poşeti ve para üzerini alıp çıkışa yöneldi.
"İyi günler."diye seslendim arkasından.
Arkasına dönüp kısa bir bakış attı ve dükkandan çıktı.

Hem inatçı hem de kaba!

Kendimi yeniden işime odaklamaya çalıştım ve rafların tozunu aldım.

Akşam üzeri Mehmet Amca elinde bir kutu ile dükkana geldi.
Mehmet Amca bu kitapçının sahibi.Babamında eski bir dostu olduğu için yaz tatilinde burada çalışmamı kabul etti.Altmışlı yaşlarında çok tatlı birisi.Onunla vakit geçirmek cidden eğlenceliydi.

"Hoşgeldin Mehmet Amca."
"Hoşbulduk kızım."dedi elindeki kutuyu yere bırakırken.
"Ne var o kutunun içinde?"
"Bir arkadaşımdan şahane kitaplar buldum."
Çocuksu sevinci karşısında gülümsedim.Eskiden kalma kitaplar eline geçtiğinde hep böyle sevinir.Sonra o kitapları en değerli kitaplarının bulunduğu kitaplığına yerleştirir.
"Nasıl geçti günün,idare edebildin mi bakalım?"dedi soluklanırken.

Ateş ve Su (ARA VERİLDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin