Fairy Tail♧Yarım Kalan Hikaye

6♢Yeni Dostlar

Loncada :

'Silver' diye düşündü sakura saçlı kız karşınsında ki adam boynunu sıkarken. Daha ne kadar nefes almadan durabilirdi bilmiyordu. Gücünü ayağına yöneltti ve son sürat kasıklarına tekme attı adamın. Ve kendisini aniden yerde buldu. Sinirle parlarken etrafında ki her yeri yakmaya başladı. Lonca yanıyordu. Ama yinede kaçmak için istiflerini hiç bozmuyordu bu adamlar.

Başka biri , daha yaşlı bir ateş hüzmesi yanında yerini aldı genç kızın. Şimdi eşitlenmişti sayıları. İki ateş ejderhasına karşı beş adam. Adil bir karşılaşmaydı. Ama kimin kazanacağı belliydi. Beşliden en iri olanı öne çıktı. Anlaşılan vücudu ile zekası doğru orantılı gelişmişti. Çünkü bir anlaşmaya varmak istediği belliydi.

"Sevligi Bay Dragneel ve kızı. Efendimiz sizin yolumuza çıkacağınızı söylemişti. Biz veliahtı ve sürgünü almaya geldik. Eğer yolumuza çıkmazsanız sizin için daha iyi olur."

Zırhlarını kuşanmış üç kişi , etrafında anahtarları parlayan bir kadın , etrafında şimşekler çakan bir adam ve oğlan... Loncalarında ki Fullbuster kardeşlere dokunmalarına izin vermeyeceklerdi.

"Eh o zaman 'Efendine' söyle hepimizle uğraşması gerecek. "

Natsu Dragneel klasik sırıtışı ile yumruğunu sıktı.

Kravatını düzelten beşlinin en önünde duran cılız adam ise :

"Pekala. Efendi ve Leydi Fullbuster pek hoşnut kalmayacaklar. Ama bizim işimizde zaten onların hoşuna gitmeyen parazitleri yok etmek."

Ve iki taraf çarpışmaya başladı.

...
..
.

Bu sırada gece sinir krizi geçirdiğinden dolayı kalacak yer bulmaya fırsatları olmayan ikizler ve exceed sonunda önlerine çıkan ilk hana girdiler.

Uykulu gözler ile lobiden geçerken Akira'nın ayağı bir şeye takıldı. Daha çok bir bacağa...

Anlamaz gözleri ile yere baktığında bir kaplana sarılmış uyuyan bir kız , koltukta uzanan başka bir kız , siyah saçlı bir oğlanın karnına başı gelecek şekilde ayakları koltukta olan başka bir kıza daha...

Tuhaf bakışlarını çekip yürümeye devam edecekken ikizini göremedi.

Derken köşede sırtını duvara vermiş uyuyan genç bir adamı dürttüğünü gördü.

Fısıltılı bir çığlık ile :

"Akina ! Ne yaptığını sanıyorsun ?! "

Akina dudaklarını büktü ve yerinden kalktı. Rangor'ıda bıraktığı koltuktan alacakken koltukta uyuyan mavi saçlı kızın exceede bir oyuncak misali sarılıp , uyumaya devam ettiğini gördü.

"Sanırım boğuluyorum... Yardım edin..."

Rangor'un bu haline kıkırdayan ikizler bir anlık bu gençler sayesinde kendilerini hiçbir dertleri yokmuş gibi hissettiler.

Daha sonra ise cidden nefessizlikten kızarmaya başlayan Rangor'u kurtarmak için ileri atıldılar.

Ama bu hata olmuştu. Uykusundan uyanan Ul yerinden fırladı ve keskinleşen sudan elini Akira'nın boğazına dayadı. Kardeşinin boynunda ki sudan bıçağa karşı katanalarını yeşil bir parıltı ile çekti Akina. Rangor ise kanatlarını açmış olası bir yaralanma olursa diye hazırda bekliyordu.

Diğerleride sese uyanırken handaki diğer insanların uyuması tam bir gizemdi ayrıca.

Akira dostane bir tavırla ellerini kaldırdı. Bazen grupta ki mantıklı taraf olmayı sevmiyordu.