Elif:
"Ah min-el aşk" demişti Osmanlı. "Aşktan bu yana... "
Aşktan önce. Aşktan sonra. Çünkü aşk bir milat. Takvimlerin kendini sıfırladığı, saatlerin yeniden ayarlandığı an. Aşktan önce olan biten her şey -mişli geçmiş. Adeta yaşanmamış. Bir şekilde hafızaya sonradan alınmış. Aşktan sonra olan her şey şimdiki zaman. Öncesi ve sonrası olmayan.
Uzakları yakın, olmazları olur eden bir efsun aşk. İnsana tükürdüğünü afiyetle yalatan, ettiği tüm büyük lafları bir bir hatırlatan, bileğinden kavradımı sarsan, sarstı mı bırakmayan bir yudumcuk efsun.
Aşk bir kimyasal bileşim. Formülünde esrar var.
Ne zaman ki körkütük aşık oluyorum, nasıl olduğunu dahi anlamadan, beynin beden üzerindeki hakimiyetine bir isyan başlıyor içimde. Kazan kaldırıyor yüreğim.
Onunla çıkmaya başladığım gün benim miladım oldu. Baştan aşağı değiştim. Önce başımı kapattım. Sonra namaz kılmaya başladım. Dualarımda hep onu, Allahtan sonra ki tek aşkımı andım. Onunla mutlu olmayı istedim. Okul çıkışı yine birlikte eve gidiyorduk. Dayım aradı, açmadım. Meğer beni okuldan almaya gelmiş. Tabi Mustafayla beni de bilmiyor. Yollarımızı ayırdık sonra dayım geldi. Beni bulamamış. Ne desem inanmadı. En sonunda anlatmak zorunda kaldım. Ertesi gün Mustafayla konuştular. Ama dayım bizim birlikte olmamızı istemedi. Ben onunla birlikte büyümüştüm. Sanki dayım değil de abim gibiydi. Ona nasıl karşı gelebilirdim ki. Elimden telefonumu aldılar. Evden bile çıkartmıyorlar. Hiç kimse konuşmuyor benimle. Hapiste gibiyim. Mustafayla da ayrıldık. Ne yapıcam bilmiyorum. Ailem ve sevdiğim adam arasında kaldım. Saatlerce bir yere odaklanıp kalıyorum. Oysa hiç bişey düşünemiyorum. Bazen duvarlarla konuşuyorum. Mükemmel dinleyiciler. Ne cevap verebilirler ne karşı gelebilirler. Bütün sırlarını sessizce saklarlar. Hiç uyuyamıyorum uyusam da kabus görüp çığlık atarak uyanıyorum. Mustafa benim hayatımda öyle büyük bir yere sahipmiş ki. O olmayınca dünya bomboş kaldı. Onu ne kadar çok sevdiğimi onun yokluğunda anladım ben. Sanırım artık böyle yaşayamıcam. Elimde ki jiletle koluma ilk kesiği attım. Başım çatlıyor resmen. Gözyaşlarımdan kolumu göremiyorum. Kalbim duracak gibi atıyor. Birazdan duracakta. Artık bu dünyadan ayrılıyorum. Sevdiğim adamı bir kez daha göremeden gidiyorum.Oysa ölüm de bir milatmış. Başka bir dünya da yeniden başlamak...