Bölüm 6

85 14 4
                                    

          Melis önce telefona sonra bana sonra tekrar telefona bakmıştı.Daha sonra telefonunun sesini kısıp bir kenara bıraktı.''Arayan kimdi?'' diye sordum.''Boşver , önemli değil.'' dedi.Bende fazla üstelemedim hem bu anın tadını kaçırmak istemiyordum.Hem de bananeydi sonuçta.Kahvaltımızı yaptıktan sonra ''Bu gün ne yapalım ? '' diye sordum.Melis ''Bilmem ben sana uyarım '' demişti.''Film izleyelim mi ? '' diye sordum.Biraz düşündükten sonra ''Olur ama ne izleyeceğiz.'' diye sordu.''Seçim senin bu gün senin günün'' dedim tebessüm ederek.Bunu duyunca bir yandan tebessüm ederken birazcık ta kızardı.Benim film arşivim oldukça geniştir.Ceyda arada gelip bende kaldığı için ve her geldiğinde elinde bir film olduğu için haliyle birikmişti.Melis sanki atom parçalıyordu ki o kadar ciddileşmişti ki görmeniz lazım.Ciddi hali bile çok güzel görünüyordu.En sonunda eline 5 tane film ile yanıma geldi ve ''Bunların arasında kaldım sence hangisi güzeldir ? '' diye sordum.5 ide aşk filmiydi.Hiçbirini adam akıllı bilmediğim için bir tane salladım.'Sil Baştan diye bir film seçmiş oldum.Film aslında fena değildi bir aşk filmine göre iyi denebilecek tarzdandı.Bu düşüncem için fazla erken olduğunu yeni anlamıştım.Çünkü filmin ortalarına doğru gözlerim kapanmaya başlarken Melis hüngür hüngür ağlıyordu.Film faslınıda bir şekilde atlattıktan sonra içimden bir oh çektim.Daha sonra Melise ''Gel sahile gidip bisiklete binelim ne dersin?'' diye sordum.Hiç tereddüt etmeden kabul ediyordu.2 günde ona çocukluğunu yaşatabilmek için elimden geleni yapıyordum doğrusu.Hemen sahile gittik ve bir bisiklet kiraladık.Hava o kadar güzeldi ki hafif esen bir rüzgar , dalgaların deniz kenarındaki taşlara çarpma sesleri , adeta şarkı söyleyen kuşlar.Her şey mükemmeldi.Deniz kenarında taşların hemen yanına bir bisiklet yolu yapmışlardı.Böylece bir yandan denizi seyredip bir yandan bisiklet sürebiliyordunuz tabi düşmemeye özen göstererek.Biraz bisiklet sürdükten sonra ilerde kalabalık bir grup vardı yaklaşık 30-40 kişilik yanlarından geçmek için biraz tereddütte kaldım aslında ama korkak gibi de görünmek istemiyordum.Mecbur geçecektik.Biraz daha yaklaşınca ellerinde su tabancaları olduğunu gördük.Melis hemen bana dönüp '' Bizde katılalım lütfeeen.'' diyince kıramadım.Görevlinin yanına gidip adımızı yazdırdık.Elimize bir su tabancası verip beklememizi söylediler.5 dakika sonra bir görevli daha gelip ''Beni takip edin.'' dedi.Biraz yürüdükten sonra kimsenin olmadığı yemyeşil bir araziye vardık.Daha sonra görevli tekrar konuşmaya başladı ''Saha sizindir , ıslanmayanı çıkartmam.'' dedi tebessüm ederek.Bu kadar şey benim gibi yaşlı sayılabilecek birisi için fazlaydı sonuçta 34 yaşındaydık artık bazı sınırlarım olmalıydı öyle değil mi , diye kendi kendime düşünürken birden sırılsıklam olmuştum.Beni ıslatana bakmak için şöyle bir arkamı döndüğümde Melisin gülen yüzü ile karşılaştım ''Sen böyle düşünmeye devam edersen daha çook ıslanırsın.'' dedi.''Demek öyle ha , başlayalım o zaman'' dedim.Melisi sırılsıklam yapmıştım.Haliyle bende iyice ıslanmıştım.Melisle geçirdiğim günler uzun yıllar önce veda ettiğini sandığım içimdeki çocuğu tekrar çıkartmıştı.İnanılmaz bir 2 saat geçirmiştim.Sırılsıklam olmuştum ama buna değmişti.Üstelik Melis çok mutluydu.O mutluysa sıkıntı yoktu.Su savaşının bu kadar yorucu olacağını inanın düşünemedim.Kendimizi arabaya zor attık desem yeridir.Havada iyice kararmıştı.Yolda giderken Melise ''Yarın dönecek misin ? '' diye sordum.Yüzündeki mutluluk bir anda yok olmuştu.Yere bakarak ''Evet.'' dedi.İnanın ben ondan daha çok üzülüyordum.Hayatımda hiç bu kadar eğlenmemiştim.Sadece o ve ben mükemmel bir 2 gün geçirmiştik ama her güzel şeyin bir sonu olduğu gibi bunun da sonu vardı.Yol boyunca hiç konuşmadık hem yorgunluktan hem de yarın Melis'in gidecek olmasından dolayı üzerimde bir mutsuzluk vardı.Eve girer girmez üzerimizi değiştirdik.Sonra ben mutfağa gittim bir şeyler atıştırmak için döndüğümde Melis yatağımda uyuya kalmıştı.Anlaşılan o benden daha çok yorulmuştu.Bende bir şeyler atıştırıp yattım.

     Sabah olduğunda Melis yine kahvaltı hazırlamıştı mis gibi kokular geliyordu mutfaktan.''Günaydın.'' dedim.Tebessüm ederek '' Günaydın.'' dedi.Sanki son kahvaltımız gibiydi belki de öyleydi çok konuşmadık.''Ne zaman gideceksin ? '' diye sordum.Gitmesini istemiyordum ama bunu ona söyleyemezdim beni yanlış anlardı.''Şimdi'' dedi yüzü asık bir şekilde.''Ben seni bırakırım.'' dedim.10 dakika sonra hazırlanıp arabaya bindik ve kısa bir yolculuğun ardından çoktan genelevin önüne gelmiştik.Tam arabadan inecekken Melis bana sımsıkı sarılmıştı , şaşırmıştım bende ona sımsıkı sarıldım.Birbirimizi bırakmak istemiyorduk adeta en azından ben onu hiç bırakmak istemiyordum.Ama yapacak bir şey yoktu.Daha sonra arabadan indi ve beyaz binaya girip kayboldu.Melis gittikten sonra 5 dakika boyunca arkasından öylece baktım.Bu kızı buradan çıkartmanın bir yolu olmalıydı ama neydi bir türü bulamıyordum.Ali ile konuşmayı bir kere daha denemeli miydim acaba.Yok yok olmaz , Ali konuşulacak bir tip değil.Üstelik adımı nereden öğrendi hadi adımı geçtim Melisi kaçıracağımı nereden öğrendi onu anlamış değilim.
         Ne yapıp ne edip Melisi oradan çıkarmalıydım.Bir yolunu öyle yada böyle bulacaktım.

Ten UyumuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin