2.Gazeteci Rahmi' nin Kendi Ağızından Cinler

30 0 0
                                    


Olay : Gölgeler, Cin Vakası

"Y...... Köyüne araştırma görevim çıktı, eşyalarımı hazırlayıp en erken kalkan otobüsle Y...... Köyüne vardım. Hava puslu ve sisliydi. Eşyalarımı alıp köy patikasına girdim. Patikanın iki yanında dere akıyordu, havada hafif soğumuştu, köy muhtarını bulup kalacak yer ve birkaç soruma cevap arayacaktım. Köy alanına vardım. 3 tane yaşlı adam kahvede oturmuş konuşuyordu, içeride kimse yoktu. Kulak misafiri oldum, köydeki kadınlara cinler musallat oluyor, kocalarına saldırıyormuş. Cinlere inanmayan biri olarak istemsizce kahkaha attım. Bana sinirli bakıp kahveden gittiler. Azcık soluklandıktan sonra köyü araştırmaya başladım. Sokaklarda itlerden başka bir şey yoktu. Bir evin önünden geçerken şu sesleri duydum "Faruk ölecek Faruk ölecek", işin tuhaf yanı bu kahkaha ile birlikte söyleniyordu. Vurdum duymaz olup devam ettim. Bir tane adam ağacın altında oturmuş sağa sola hızlı hızlı bakıyordu, selam verip çöktüm dibine, bana sen niye geldin dedi, anlattım durumu bana küfür ederek burdan git yoksa öleceksin diye sert bir dille uyardı. Sakin bi şekilde yoluma devam ettim. Evin bahçesinde çıplak dolaşan teyze gördüm tuvaletini yapıyordu bahçeye, bu utanç vericiydi, hava kararmadan muhtarı arayıp durdum. Saatlerim 21:38'i gösteriyordu. Harabe bir evin önünden geçerken, köpeklerin toplanıp bir şey yediklerini gördüm. O an elimdeki torbam düştü, köpekler bi an durdu, göz açıp kapayıncaya kadar kayboldular, onlar gittikten sonra kapının önünden geçen bir gölge gördüm. Yerden eşyamı alıp yardırdım köye doğru. Aç ve uykusuzdum. Bir adam beni evine davet etti, garip bir adamdı, evin içinde ağır bir koku vardı. Uykusuz olduğum için kabul ettim teklifini. Gece 00:48, bir sesle uyandım adam bahçede el kol hareketi ile birine bişi anlatıyor, ama karşısında kimseyi göremiyordum, aniden cama doğru baktı, korkudan apandisim patlayacaktı, yorganın altına girdim, kapı sesini duydum, Allaha yalvarmaya başladım. 1-2 dakika ses kesildi, adam kapıyı açıp salondan beni izliyordu. O an cesaretimi toplayıp eşyalarımla birlikte dışarı çıkacağım sırada, bana arapça "vecr-i el inna cinn" diyordu. Koşa koşa çıktım dışarı, ara mahallelerin birine daldım, o an bir kadının çığlık sesini duydum, solumdaki bir evin camında bir kadının baktığını gördüm, ağlaya ağlaya koşmaya devam ettim, tansiyonum düşecek gibi oldu, yaşlı bir amca gel oğul dedi aldı beni evine, karnımı doyurdu, yedirdi içirdi. Herşeyi anlattım ona, bana köyün yıllardır büyülü olduğunu söyledi, Doğan çocuklar ölüyor, kadınlar kocalarını öldürüyor. Yarın ilk işin burdan gitmek olsun dedi. Uyudum, sabah kalktığımda adamı görmedim. Yol paramı ayırıp, diğer parayı verdim. 1 km yol yürüdükten sonra başka köyün şehir servisine bindim. Eve yolculuk başladı.. "

Bu satırları gittiği gün yazdı, o gece uyudu sabah uyanamadı.

Korkunç HikayelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin