T'ubipe 1

99 8 4
                                    

@Öncelikle herkese merhaba; uzuuun bir süredir bölüm yayınlamıyorduk unutmuş olabilirsiniz bu yüzden bir kaç hatırlatma yapmak istiyoruz.

Hera ve Artmesis çift yumurta ikizi Ankara'da yaşıyorlardı ve geniş bir çevreye sahiptiler fakat 11'li diye isimlendirdikleri arkadaş grubuna yardım (!) ettikleri için daha doğrusu başlarını belaya soktukları için babaları onlara ceza olarak Kocaeli'ye ninesi ve dedesinin yanına göderdi.

Hikayemiz Kocaeli'den sonra başlıyor.

Lütfen lütfen okuyup fikirlerini yorumlayın çok merak ediyoruz. Umarım bu bölüm daha iyi olmuştur.

İyi okumalar :)

Feyza-Kübra

Hera'nın Ağzından

Kilometrelerce uzakta kalmış bir geçmiş var sadece elimde... Hatıraların arasında kalmış hisler , duygular bekleyişler , umutlar , sevinçler , düş kırıklıkları , tamamlanmamış hikayeler,sevdiklerim , nefret ettiklerim , umutla beklediklerim . Artık herşey geride kaldı. Bu aynı hani defterin biter son bi yaprak kalır geriye yazacağın şeylerde neredeyse bitmiştir. Sadece 2 sayfa kalmıştır yazacağın. O kalan bir sayfaya yazacağın iki sayfalık yazıyı sığdırmayı çalışırsın ya onun gibi. Benim tüm düzenim Ankara üzerine kuruluydu. Hayat düzenim belliydi. Lise bitince üniversite oda bitince şirkette babanın yanında hemen işe başla. Ve bunun gibi basit şeyler . Hayattan pek bi beklentim yoktu. Ama o küçük beklentilerim de Ankara daydı işte. Hayat kotamı doldurmuştum yaşayacağım pekte bir şey kalmamıştı. Her şey planlıydı işte. Şimdi kalan o son sayfama ne kadar daha yazı eklenecek belli değil. Yeni bir deftere geçmek , eskileri unutmak ise kalan son sayfaya ederinden fazla yazı yazmaktan çok daha zordu.

Bilinmezlik benim berbat bir şeydi. Bana yardımcı olacak kişiler ise en başta ikizim Artemis sonra ninem ve dedem. Anne babayı saymıyorum. Bunun sebebi annem ve babamdı çünkü. Olanları kabullenmek benim için şu noktada bile çok zordu. Yediremiyorum bir türlü kendime. Sanki zorunlu kısa dönem bi tatile çıkmışız gibi kendimi kandırmaya çalışıyorum fakat olmuyor. Uzun süre beraber vakit geçirdiğim insanların yokluğu ileriyi düşününce daha şimdiden koymaya başlamıştı bile. Ki bazılarınınsa varlığına bile doyamamıştım .Benim bitmemiş bi hikayem kaldı geride bir daha asla yenisine başlayamayacağım. Beni düşüncelerimden sıyıran Artemisin saçını kulağıma sürterek gıdıklaması oldu,

" şşştt kızım hayırdır diş mi atıyorsun lan bana. Ne sürtüyorsun saçını bir taraflarıma. Lan barışın yokluğunda ben bu çocuktan iyisini bulamam bu diyarlarda diye düşünüp en iyisi ben lezbiyen olayım deyip en yakınında ben varım diye bana mı sulanıyorsun lan kevaşe. "

Artemis göz devirme eşliğinde iç çekerek;

"Evet itiraf ediyorum ben lezim. Ve bunu 18 yıldır senden saklıyorum. Uzun zamandır da senden etkileniyorum. Hazırda evde ana baba yokken kulak pisliği fantazim olduğu için de saçımı kulağına sürtüyorüm. Ye beni Hera.... Ye beni ... ulan yemin ediyorum annem seni doğururken beyninin yarısını içerde bırakmış. Ben lez olsam dünyada bi sen bi ben birde bülent ersoy Kalsa yine sana bakmam gider Bülent ersoy a hallenirim daha iyi be martı kaşlı armut dudaklı hümanist ördek ikizim. "

Ya tamam belki biraz kaslarım martıyı andırıyor olabilir ama kesinlikle martı kaş değilim. Altını çiziyorum " kesinlikle " . hele ördek hiç değilim. Ama alınmıyorum. Alıştım bu tür muamelelere. Başkası böyle davransa acımam yüzünü götüne sokarım. Bana sadece bu hayatta kardeşim hakaret edebilir. O da asla başkasına ettirmez ki zaten. Beni eline geçen her fırsatta iğnelemeye çalışsa da içten içe beni sürekli koruyup kollamaya çalıştığını biliyordum. Kendisi benden 31 saniye önce doğdu ya hani ablalık içgüdüsü neticede.

SONDAN GERİYE SAY Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin