Sol yanımda derman kalmadı artık, paramparça oldu...
Daha bu yaşta; seksen, doksan yaşında her tür acıyı görmüş, yaşamış teyzeler/dedeler gibi hissetmemiz sizce de anormal değil mi?
Nefesim kesiliyor, acı kaburgalarımı kırarak organlarımı deşiyor, zor hayat şartları ise üzerine tuz basıyor.
Duyuyor musun, bağıra bağıra sustuğum çığlıklarımı, beni zehirleyen dertlerimi?
Artık manevi acı o kadar güçlü ki fiziki acı canımı yakamıyor. Soğuk jilet tenimde narince kayarken, bıraktığı kırmızı gölgesi artık beni korkutmuyor.
Çığlık atmak istiyorum, "Biriniz beni duysun artık, canım yanıyor." demek istiyorum. Küfürler etmek, içimdekileri kusmak istiyorum. Dilimin ucuna gelemeyen tüm zehirli kelimeleri atmak istiyorum içimden.
Öyle bir zehirdir ki o yavaş yavaş beni çürütüyor, ölüm kokusu ruhumu ele geçiriyor ve ben pes edip teslim olmaktan baska bir şey yapamıyorum.
Umut damarlarım çoktan kesilmiş, aciz bir şekilde ölmeyi bekliyorum...