İşte büyük gün yeni bir şehirde yeni insanlarla babasız,mutlu bir hayatın başlangıcıydı bu.Atahan lisesindeki ilk günümdü, sabah saatin alarmı ile okula hazırlamak için uyandım. Banyoya gidip sıcak bir duş alıp bugün okul için giyeceklerimi seçtim. Dikkat çekmemeye özen gösterdim,okulun ilk gününde gözlerin üzerimde olmasını istemiyordum.Üzerimi giyip annemin odasına gittim, odanın kapısını açtığımda onu göremeyince işe gittiğini düşünüp aşağıya indim.Fakat karşılaştığım manzarayla fazlasıyla mutlu oldum. Annem işe gitmemiş bana kahvaltı hazırlıyordu, birlikte kahvaltımızı yaptık. Annemin yanağına kocaman bir öpücük kondurup hızlı adımlarla merdivenlerden aşağıya indim. İki mahalle aşağıda olan durağa gidip otobüsü beklemeye başladım. Otobüs geldiğinde arkalardan bir yere geçip telefonumu ve kulaklığımı çıkarıp sevdiğim müziklerden bir tanesini dinlemeye başladım. Şarkıyı dinlerken yaşadığım her şey gözümün önünden bir anlığına geçti.
Hayatım tam anlamıyla berbatla eşdeğerdi. Ama bundan sonra her şey farklı olacaktı, kendi ayaklarımın üzerinde durmayı kendi kararlarımı vermeyi öğrenecektim. Otobüs durduğunda o kocaman Görkemli Atahan lisesini gördüğüm anda tam hayallerimle eşdeğer olduğunu fark ettim. Otobüsten indiğimde büyük adımlarla okulun kapısının önünde durdum. Kapıdaki güvenliğe "merhaba" deyip okulun içine doğru yürümeye başladım. Eğer uslu ve zeki bir öğrenci olursam bu okulda iyi yerlere gidebilirim diye düşündüm. O anda telefonum çaldı açmak için elimi cebime attım, ve çocukluk arkadaşım Berkay'ın aradığını gördüm. Ama zil çaldığı için meşgule atmak zorunda kaldım.************
Müdürün ismimi okumasıyla 11-B sınıfında olduğumu anlamam bir oldu. Sınıfa doğru ilerlerken berkaya kısa bir mesaj yazmayı da ihmal etmedim. Mesajı gönderirken yumuşacık bir bedenle çarpışmam bir oldu. Özür dilemek için kafamı kaldırdığımda benden bir kaç santim uzun ,mavi gözleri ve kaşında çizgi olan çocukla göz göze geldim. Kalbim hızlanmıştı hatta yerinden çıkacakmış gibi hissettim. Tam özür dilemek için ağzımı açacaktım ki lafa girdi "dikkatli ol " diyerek Yüzüme tısladı hayvan. Ne vardı yani özür dileyecektim, niye herkesin içinde bana bağırdı ki. Salak işte kendini büyük gören malın teki ama ne olursa olsun bugün kimse benim moralimi bozamazdı, O maviş bile......
Sınıfa girdim ve bütün gözler bana çevrildi, bir an duraksasamda boş bir yer bulup oturdum. Oturmamla yanıma sarı saçlı yeşil gözlü çocuğun gelmesi bir oldu, Ve konuşmaya başladık.
-*Ben Atakan, okulumuza hoşgeldin (yeni).
-*Bende Asya, hoşbulduk Atakan .Diye devam etti konuşmamız.
-*birlikte oturmaya ne dersin asya?
Evet derecesine başımı salladım. İlk günden arkadaş bulmam beni rahatlatmıştı. Atakanla iyi anlaşmıştık, konuştukça onu daha çok seviyordum. Zilin çalmasıyla boş olan sınıf bir anda doldu, 50-55 yaşlarında beyaz saçlı tatlı öğretmenimizin sınıfa girmesiyle ayağa kalktık. Hoca tam konuşmaya başlamıştı ki kapı açıldı. (Evet yanlış duymadınız kapı çalınmadı açıldı). İçeriye sabah beni tersleyen mavişim girdi, mavişim mi? Fazla sahiplendim galiba ben bu hayvanı. Hocadan özür dinlemeden hemen bir arka sırama oturdu, Heyecandan elim ayağıma nereye koyacağımı şaşırdım. Hoca yerine geçip kendini tanıtmaya başladı, tatlı mı demiştim? Hiçbir matematikçi tatlı olamazdı. Sonra sınıftakilerin kendini tanıması için sırayla söz hakkı verdi.
-* Büşra , ali , kaya .... Ve sıra bana geldi. Ayağa kalkıp "ben asya doğan istanbul'dan 4 ay önce annemle buraya taşındık". Deyip oturdum atakanda kendini tanıttıktan sonra sıra ona gelmişti.
-* ben Demir. Sadece ismini öğrenebilmiştim, bu ilk etap için geçerliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAY PSİKOPAT
Teen FictionBen Asya Doğan 17 yaşında lise öğrencisiyim.Nefret ettiğim bir babam,bu hayattan kurtarmak istediğim bir annem var.Sırf ben babasız büyümeyim diye 17 yıl babamın kahrını çekmiş annem bana herzaman örnek olmuştur. Bazen bir kardeşimin olmamasına üzül...