Bazen sabah uyandığınızda kendinizi kızgın hissedersiniz. Çünkü çok güzel bir rüyadan uyanmışsınızdır ve bir iki saniyleliğine bu rüyanın gerçekten yaşanmış olduğunu sanarsınız. Annenizin 'kahvaltı hazır' sesiyle irkilir ve aslında yaşadığınız hayatın ne kadar kısıtlı ve yeteri kadar iyi olmamasına lanet edersiniz. Çünkü masanızın üzerinde her yere dağılmış kitaplar, kafanızın içindeyse almayı hayal ettiğiniz güzel kıyafetlerin resmi vardır. Fakat hiçbir zaman onları giyecek kadar zayıf olamayacağınızı düşünürsünüz. Bir bakıma tek kelimeyle anlatmaya çalışırsak 'ergen'sinizdir. Hayatınızı daha anlamlı kılmak istersiniz. Tıpkı Grace'in istediği gibi. Farklı olduğunuzu kanıtlamaya çalışırsınız. Okulunuzdaki aynı kemik kafalı,makyajı olabildiğince abartmış,işi gücü sevgili bulmak olan dedikocu kızlar gibi değilsinizdir. Bazen saçının uçunu boyatmak iyi bir fikir olabilir. Bazen de dövme yaptırmak. Evet,eğer Grace gibiyseniz,bu tür şeyler için yaşınız tutmuyorsa,sadece elinizde bir defter vardır. Çizimlerinizi yaptığınız. Grace'in çizimlerini yaptığı. Çünkü her bir dövmenin bir anlamı vardır aslında. Hepsi bir şeyi ifade eder. Tıpkı Grace'in de yaptığı gibi. Her hafta,her yeni bir fikir aklına geldiğinde yazacaktır Grace. Çizecektir.
