Okuldan nefret ediyorum. Özelliklede arkadaşlarımdan. Berbat bir hayatım var ve derslerimde de başarılı değilim. Okulda sevilen bir öğrenci olduğumuda sanmıyorum. Eğer kendimi bir kelime ile ifade etmem gerekseydi o kelime kesinlikle "dışlanmış" olurdu. Her ne kadar sevilmeyen birisi olsamda, olaylara karşı dik durmaya çalışıyorum.
Biliyorum ki bir gün bütün sıkıntılarım bitecek...Sabah saat 9'da alarmın sesiyle gözlerimi araladım. Neden bu alarm bu kadar geç çalmıştı ki.Yine okula geç kalmıştım. Aceleyle üstümü değiştirdikten sonra mutfağa indim. Babam çoktan işine gitmişti bile. Annem ise bir yandan bana kahvaltı hazırlarken bir yandan da her zamanki gibi beni azarlamakla meşguldü.
"Sana kaç defa diyorum, bu gidişle baban seni bu özel okuldan alacak! Her gün her gün geç kalıyorsun! Koskoca 16 yaşında kız oldun hâla çocuk gibi davranıp duruyorsun!Öğretmenler sana hiç kızmıyor mu! Eğer bir defa daha geç kalırsan bu durumu babanla konuşacağım..." Azarlamaya devam ettiysede duymadım çünkü o anda öğretmene ne bahane bulacağımı düşünüyordum. Fakat aklıma hiçbir şey gelmiyordu. Hızlıca kahvaltımı yaptıktan sonra anneme "akşama görüşürüz" dedim ve çantamıda alıp okula doğru yürümeye başladım.Okul, evimize yakın olduğundan dolayı yürüyerek
gidiyordum. Ancak bugün şansıma yağmur yağmış ve yerler çamurlanmıştı! Çamurların üzerime sıçramamasına dikkat ederek yürümeye çalışıyordum ki yanımdan hızla geçen bir araba sayesinde çamura bulanmıştım. Arkamdan gelen gülüşme sesleriyle sinirim iki katına çıkmıştı. Kimin güldüğüne bakmak için arkamı döndüğümde aşağı yukarı benim yaşımda bir erkek grubu olduğunu fark ettim. En iyisi hiçbir şey olmamış gibi yola devam etmekti. Eve geri dönemezdim, eğer geri dönersem okula çok geç kalacaktım ve bu da hiç iyi olmayacaktı.Okula vardığımda hızla sınıfımın yolunu tuttum. Sınıf kapısının önüne geldiğimde üstüme baktım ve hızla tuvaletlerin olduğu tarafa doğru giderken bütün bu şanssızlıklar yetmiyormuş gibi birisiyle çarpıştım. Kim olduğuna bakmadan, bir an önce kendimi tuvalete attım. Elimden geldiği kadar üzerimi temizlemeye çalıştım. Tuvaletten çıktığımda tenefüs zili çalmaya başlamıştı. Böylelikle bahane bulmama da gerek kalmamıştı. Sınıfa girdiğimde sadece bir kaç kız vardı. Beni görür görmez üstümdeki kıyafetlere bakıp, fısır fısır konuşmaya başladılar. Çantamı koyup hemen sırama yerleştim ve ders zilinin çalmasını bekledim. Ders zili çaldığında herkes yerine geçmiş hocanın gelmesini bekliyordu. Sonunda hocada sınıfa girdiğinde derse başlamıştık. Fakat hemen sonra kapı çaldığında içeri üzeri hafif çamurlanmış bir çocuk girdi. Lanet bu çarptığım çocuktu. Gözlerini hızla sınıfta gezdirirken gözleri benim gözlerimde takılı kaldı. Hızla başımı tekrar hocaya çevirirken utançtan gebermek üzereydim. Neden bir günümü bile normal geçiremiyordum.Hoca "oturabilirsin Emre" dedikten sonra çocuk sinirle boş olan bir yere geçti. Oturduğu yerin yanında sarışın güzel bir kız vardı. Adını öğrendiğim çocuk Emre kızın yanına geçer geçmez kız onun dudaklarına yapıştı. Ben içimden 'yuh oha çüş, okuldayız ya' diye saydırmaya devam ederken hocanın öksürük sesiyle herkes geri derse döndü. Uzun ve sıkıcı bir dersin ardından teneffüs zili çalmıştı. Neredeyse bütün okul teneffüslerde kantinde olduğu için bende sınıfta bekleme karar verdim hem bu çamurlu kıyafetlerle nereye gidebilirdim ki.
Sınıfta kimse yoktu bende bundan faydalanıp biraz kestirmeye karar vermiştim ki bir anda kapının hızla çarpılıp içeriye birinin girmesiyle kafamı kaldırdım. Karşımda Emre vardı. Yavaş adımlarla bana doğru yaklaşırken o an anladım ki... İşim bitmişti.
Arkadaşlar benim için sizin yorumlarınız çok önemli. Sizce güzel yazıyor muyum sizin yorumlarınıza göre hikayeme devam edeceğim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DIŞLANMIŞ
JugendliteraturHayatı boyunca dışlanmış, kimse tarafından sevilmeyen Çağla'nın hayat öyküsü...