--5--

1.4K 97 18
                                    

Sabah çok çabuk olmuştu.Ve ben daha okula gidecektim.Gerçekten çok heyecanlıydım.Çünkü Jackson un tavrını çok merak ediyordum.Ama eğer o eve gittiyse gerçekten bir kız sapığıdır.Önce hazırlandım.Sonra aynada kendime bakacaktım ama malesef vampir tarafım olduğundan kendimi aynada göremediğim için o iğrenç ilacı içmek zorundaydım.Burnumu kapatıp onu içtim ve aynada biraz makyaj yaptım(rimel,far,
ve ruj)Sonra aşağıya inip dolabımda bulunan kanlardan iki torba içtim ve çıktım.Yolda yürürken bir taksi durdurup bindim ve okulumuzun adını söyledim.Koltuğa oturduğumda yanımızda siyah bir arabanın olduğunu farkettim.Arabanın siyah camlarından hiç bir şey göremedim ve vampir gözlerimi çıkartarak arabaya daha dikkatli baktığımda o kişinin Jackson olduğunu gördüm.Ama kızgın değildi.Taksiden inip ona doğru ilerledim.Camını tıklattım.Açtığında ''Sen yine beni mi takip ediyosun?''
-Ne demek istiyorsun? diye sorunca hiç düşünmeden
-Geçen seni gördüm arabanla beni takip ediyo- demeden;
-Tamam seni takip ediyodum ama sen ne yaptın bana yanlış evi gösterdin.Ama ben saf deyilim bu numaraya kanmadım.Benim evimde buralarda.Seni sadece evinin gerçekten orası olup olmadığından emin olmak için takip ettim.Orda bir yaşlı teyze olduğunu ben de biliyorum.Hatta o benim büyükannem.
-Na na nasıl yani?'olamaz şu an g*t oldum.Zaten saçmalıktı ne o öyle.Jackson'a baktığımda sadece bana bakıyordu artık beni umursadığını sanmıyorum.Aman bana ne bee.Zaten umursamıyordu.Hemm gerçekten bana ne.Çok mu umrumda.''Atla arabaya seni ben bırakırım.Ne de olsa aynı yere gidiyoruz.''dediğinde kendimi tutamadım.''Sen nesin ve kız sapığı,şu a senden korkuyorum.Git artık ya ben kendim okula gidebilirim.''dediğimde yine bana anlamsız bir şekilde bakmaya başladı.İleri gittiğimin farkındayım ama bana bu kadarı fazla.Cidden ben çok çabuk sinirlenen biriyim.Ve eğer Jackson şu an benim lafımın altında kalırsa ondan soğurum.Onun için bana bir cevap vermeli diye düşünürken cevap verdi bile.''iyi kendin bilirsin o zaman ben sana sordum.Sende bana cevap verdin.Ve ben bir sapık falan deyilim.''dedi gözlerini kısıp.Ve arabasına binip yanımdan ayrıldı.Bu ne bee.Birileri egosunu yanında getirmiş galiba hemde fazlasıyla.Deyip yürüdüm.Ben kimsenin egosunu taşıyamam.Hele de o kişi benim gibi normal bir insan değilse.Deyip yürümeme devam ettim.Ben bu gidişle okula çok zor varırım.Önüme gelen ilk taksiyi durdurcam ve okula gitçem Vee gözlerimi kapatıyorum 3'e kadar sayıyorum kii taksi önümde olsun.1, 2, 3 demeden arkamdan biri seslendi ''Napıyorsun sen orda''Bu ses Mark ın sesiydi ve ben rezil olmuştum.''hiiç öyle kendi kendime eğleniyodum.Sen napıyorsun burda?
-Geziniyodum şöyle bir bara falan uğradım...Kızım sen saf mısın?Okula gidiyorum tabiiki de! :)
-Ayy sende insan mısın?
-Doğrusunu söylemek gerekirse ben bir vampirim.
-Tamam tamam neden buraya geldin ama vampirce cevap ver.
-Geçerken seni gördüm birlikte gidelim hadi arabaya doğruu.
-Bekle geliyorum.biraz gittikten sonra''arabayı bu kadar uzağa bırakmak zorundamıydın'' diye sordum.
-Okula burdan daha çabuk gidiliyor desem.
-Tamam hadi gidelim.Zaten geç kaldık, dediğimde kafasıyla onayladı.Arabaya bindiğimiz de çok kısa bir süre sonra okula varmıştık bile okul kapısından girdiğimizde nedense bir kaç kişi hariç herkez bize bakıyordu.Tabi bende onlara öyle bön bön bakarmıyım hiç takmadan direk sınıfa gittim.Çantamı raskeke bir sıraya bıraktım ve kafasını sıraya yaslamış olan Nadia 'yayı göldüm.Yanına gidip ''Naber,noldu,dertli gibisin,Markla nasıl gidiyor,sen iyimisin?...Bir şey daha söylemeden ''Maryyyy ay içim sıkıldı.Bir dakikada bu kadar konuşan ilk insansın.''
-Tamam tamam neden bu kadar üzgünsün?
-Üzgün falan deyilim beni biraz yanlız bıraksana!Kim-se-yi yanımda istemiyorum.Yeter gelen geçen soru soruyo bu ne yaa.
-Hey sana noldu ya.Sen bir bana baksana dediğimde kafasını hala sıraya yaslamış ve bana hiç bakmıyordu.Sesinden bakılırsa fazla hemde fazlasıyla sinirliydi.
-Nadia bana bir bakar mısın?Bu hiç iyi de yil biliyor musun.Hiç bir vampir sebepsiz yere bu kadar sinirlenmez.Ama sen benim konuşmamla sinirlendin.Dediğimde bir anda bana baktı.Tam da düşündüğüm gibi gözlerinin içi kıpkırmızı ve ve dişlerin çıkmış,biranda gözlerini açıp bana çok kötü bakmaya başladı ve hızlı bir şekilde kapıdan dışarı çıktı eminim ki lavobaya gidiyordur.Arkasından bende çıktım ve o çoktan gitmişti bile.Bende tuvaletlerin olduğu yere hücum ettim.İçeri girip kapıyı kapattım.''Nadia orda mısın?''Kulaklarıma daha ince bir şekilde dinlemeye çalışırken hırlama seslerinin geldiğini farkettim.Sonra da''Mary git burdan git ve bana bir kurt çağır''
-Neden noldu?
-Sana çağırmanı söyledim diye gürlemeye başladı.''Ama sen deyil normal bir kurt.''Kurtlarda en samimi olduğum kişi Jackson.Hemen kurtlar sınıfına doğru koştum.Zaten Jackson kapının hemen yanında bir ayağını duvara yaslamış kafası biraz yukarı bakar bir şekilde duruyordu.Yanına gidip bir elimi kaldırıp ''meraba'' dedim.O da önce bana bakıp sonra tekrar eski pozisyonuna döndü.Onu hiç takmadan anlatmaya başladım.O ise bir bana baktı ve''Hemen Nadia nın yanına gitmeliyiz.Ama şu an ona hiç bir vampir bulaşmasın bu sende dahil yoksa bunun sonu çok kötü biter'' dediği gibi koşturarak tuvalete gittik.Ben ve Jackson tuvalete girdiğimizde Nadia yere oturmuş aşağıya bakıyordu.Ben koluna bir kere değdiğimde olan oldu Nadia çok değişmişti ve gözleri eskisinden daha kırmızı ve kötü bakıyordu sonra o tırnaklarını bana batırdı ve ondan sonra tek gördüğün şey kolumdan boşalırcasına kan akmasıydı sonrasıysa karanlık.

Kitabımda saçma bulduğunuz ya da düzeltmemi istediğiniz yerler olursa yorum yazın lütfen.

Vote nizide eksik etmeyin.

...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin