04.12.2015 Cuma

11 0 0
                                    

                                  Sevgili Sevdiğim:

Bugün bizim ilk tanışmamız. Seni daha önceden tanıyordum. Bunu sende biliyorsun. Garip duygular besleyen bir insanım,biliyorsun. İlk tanışma ama daha bir kere bile yüzümü göremedin sen. Oysa ki ben seni her hafta sonu görüyorum. Senin gittiğin cafeye gidiyorum,oturduğun yere yakın bir yere oturup elimde nargileyle bütün gün seni izliyorum. O güzel gülüşünü saklayışını,saçını savuruşunu,gözlerini,kirpiklerini dibine kadar seviyorum. Çok gördüm kızım ben seni. Hem de çok. Çok kez yan yana yürüdük,senin haberin yokken. Bu mektubu sana duygularımı anlatmak için yazıyorum ama zamanı gelince göndereceğim. Daha ilk tanışmamızdan sana ilan-ı aşk etmek olmaz. Nereye baksam seni görüyorum. Bana yazdığın her harfe muhtacım ben. Anlatamıyorum sana,seni nasıl sevdiğimi. Halim duman be kızım. Anlatamam nasıl seviyorum seni. Biliyorum önceden hakkımda çok şey duydun. Bu çocuk böyle böyle diye. Her gün başka kızla diye. İnanmıyordum çünkü ben aşka. Aşk adamı değildim ben.  Öyle zannediyordum daha doğrusu ta ki sen karşıma çıkana kadar. Gülüşünde huzur bulduğum. Yazı yazmayan adama mektup yazdıran,aşka inanmayan adama aşkı inandıran,ağlamayan adamı ağlatan,gülmeyi sevmeyen adama tek bir gülüşle bütün gün gülmesini sağlayan kadın. Her zerresini ayrı ayrı sevdiğim kadın. Asla benim olmayacaksın değil mi? Biliyorum. Çünkü sen başkasına aşıksın. Ben ise sana. Ama mutluyum bir andan çünkü karşılıklı senin aşkın. Sen mutluysan bende mutluyum. Ağlayarak yazıyorum bu mektubu sana. Başlasam mı duygulara ve gerçeklere? Başlayalım,

Tamam,kabul ediyorum. Çok kızla çıktım. Çok kıza bir anda seni seviyorum dedim. Doğrudur. Ama sen bir başkasın. Nasıl desem ki sana? Bir başkasın işte hem de çok başka. Ağlarken de gülerken de yanında olamadığım için kendimi öldüresim var. Ne çok seviyorum seni bir bilsen. Sana sosyal medyada sorulan çoğu soruyu ben soruyorum. Örnek verecek olursam:

"Merhaba Ceren Abla,diyelim ki senin yakın arkadaşınım ve seni seviyorum,tepkin ne olurdu veya arkadaşlığımız biter miydi?"

Diye sorulan bütün soruların arkasında ben varım. Ve hepsinde cevabın aynı:

"Tepkim kızmak olurdu. Ve asla konuşmazdım."

Bu yüzden sana asla açılmayacağım. Aslında "asla" demek istemiyorum.  Belki günün sonunda açıklamak zorunda kalırım ama o da belki. Kim bilir Allah'tan başka? Kimse. Neyse,bu yüzden açılmayı düşünmüyorum güzelim. Güzel sesli piyanistim. Kirpiklerine kadar sevdiğim kız. Neden ben diye soramayacaksın bile. Nasıl oldu diye de. Neden söylemedin hiçbir zaman diye de. Bu  mektupları yazıyorum ama göndermiyorum garip değil mi? Evet evet fazlasıyla garip. Kendi kendime konuşmaya başladım. Her gün yazacağım mektuplar başka başka olacak ama konusu hep sen kalacaksın meleğim. Sesini ilk duyduğumda bir an kendimden geçtim gibi oldum. Öyle birisisin ki sesini duyduğumda veya gülüşünü görünce bir anda her şeyi unutuyorum. Eğer bu mektubu sana gönderseydim tahminen bana bir soru soracaktın ve o soru şu olacaktı: 

"Sen beni neden sevdin?"

Pekala güzelim,iznin olursa bu soruya şiirle cevap vereceğim.

Ben seni Bir ​​okyanusun derinliğinde buldum da sevdim
Parlak Bir inciydin Benim icin
Paha biçilmez Bir inci
Ben seni soğuk ettik Yagmurlu Bir günde
Seni düsünürken gülüşündeki sıcaklığın içime dolup da
Beni sardığı Bir anda sevdim
Seni sadece sadece selvi boyun, siyah saçların yada kara gözlerin
Güzel bir yüzün var Değil diye
Fikirlerinle, konuşmandaki güzelliğin benim o kor yanan yüreğimle sevdim halde  
Ben seni derinden sevdim hissederek ettik
kalp atışımda vücudumun dört Bir köşesine yayıldığını onun
Beni sardığını onu nefes alışımda ciğerlerime işlediğini bilerek sevdim
Seni kış gecelerinin o soğuk yatağında Birlikte uyuyup beni ısıttığın
Yaz sıcağında uyuyamayıp sıkıntılarım olduğun
rüyalarımda buluştuğumuz gecelerde sevdim Ve
Seni ellerinden tutup kanımın kaynadığı
Kalbimin yerinden fırlayacağını hissettiğim anlarda
O Islak dudaklarınla ​​beni sevdiğini söyleyeceğin anları düşünerek sevdim
Ben seni o sensiz anlardaki boş değersiz Geçen dakikalarda
Kayıp zamanlarımızda, seni arayıp bulamadığım
çaresizlik icinde olduğum, içki sofralarını dost bildiğim anlarda sevdim
Sen ne kadar uzak olsan da,
aramızdaki kilometreler nasıl çoksa
Bende seni o kadar Yoğun ettik o Denli çok sevdim
Seni Kalbimde yanan ateşin ile
Zihnimde OLUŞAN Hayallerin o ay Parçası çehrenle
Bana derinden bakan o gözlerindeki ışıltıyı göreceğim anları beklerken
Kalbimin yanıp tutuştuğu anlarda
Gelip o bu ateşi alevlendirerek
Bana sarılarak beni sevdiğini söyleyeceğin anları düşünerek sevdim

Korkuyorum!
Hakkettiğin mutluluğu sana verememekten korkuyorum.
Seni beni sevdiğinden Fazla sevememekten korkuyorum.
Senin sevgine Layık olduktan Sonra Başkaları Tarafından o sevgiyi kaybetmekten korkuyorum.
Seni Kazanım derken kaybetmekten korkuyorum.
Aramızdaki maneviyat haricindeki uçurumlardan korkuyorum.
Senin kalbini daha Fazla kırmaktan korkuyorum.
O temiz'ait masum göz yaslarını daha Fazla akıtmaktan korkuyorum.

Evet korkuyorum;
seni kaybetmekten, seni daha Fazla üzmekten ...
. Sana kendimi ifade edememekten korkuyorum
. Yada yanlış anlaşılmaktan korkuyorum
. Uçurumun kenarında yalnız kalmaktan korkuyorum
. Dostluğuna doyamadan ulu orta yalnız kalmaktan korkuyorum
. Yüreğimdeki o ince sızının Bir Gün çoğalmasından ettik beni sarmasından korkuyorum
Sevgi denen güzelliğinin Bir gün beni terk etmesinden korkuyorum.
Dostlugun Olup Yerine nefretin yeşermesinden korkuyorum.

Korkuyorum evet;
seni kaybetmekten seni daha Fazla üzmekten ... ziyaretinde
; Bir çiçek misali ne ellemeye nede koparmaya kıyamıyorum Uzaktan seyrediyorum Çünkü
. Seni daha Fazla incitmekten korkuyorum
. Ömründe yaşadığın mutluluğu Huzuru sana yaşatamamaktan korkuyorum
. Sana kalbimden fazlasını verememekten korkuyorum
Sonunda sana gözyaşından Başka Bir şey bırakamamaktan korkuyorum.
Seni sevmekten Değil;
dostluğunu ettin etmekten,
. Seni değerini bilememekten ettik ettik kaybetmekten Yüce Rabbime hesap verememekten korkuyorum
Belki de çok fazla korkuyorum ...                                                                                                                                     ÇÜNKÜ; BEN İLK DEFA SEVİYORUM ...

-Attila İlhan

Hoş çakal sevdiğim. Seni çok seviyorum ve seveceğim unutma.

                                                                                                                                                    Sevgilerle,                                                                                                                                                                                            Hilal Erden

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 13, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MEKTUPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin