...

529 22 0
                                    

Alevler yükseliyor, duman görüşü kesiyordu. Yanan yer evlerinden biraz uzakta ağaçtan bir kulübeydi. Özel sığınakları olan o yerden geriye kalanlar tanınacak gibi değildi. Neredeyse altında kalacakları kulübeden çıkabilmeleri bile bir mucizeydi. Zaten onlarda nasıl çıktıklarını o durumda anlayamamışlardı.

Fısıltılar vardı küçük kızın beynini kemiren. İçini parçalarcasına çığlıklar atıyordu sesleri bastırmak için. Birde onu çağıran alevler... Kendini tutan kollardan kurtulup alevlere doğru koşmak istiyordu. Alevler yakındı ama ulaşamıyordu. Sanki ulaşabilse fısıltıları kesebilecek, onları anlayabilcekti. Ama hiçbiri olmadı. Ne fısıltılar kesildi, ne de alevlere ulaşabildi.
Hepsi onun yüzündendi. Kendini affedemezdi. Kimseye dokunamazdı. Herşey anında kontrolden çıkmıştı ki zaten bu küçük bir kızın kontrol edebileceği bir güç değildi. Gözleri sadece alevleri görüyor, kulakları kendi çığlıklarını değil o adamın çığlıklarını duyuyordu. Korkuyordu küçük kız. Nasıl olmuştu da bir yıl sonra olması gereken şey en korkunç anda birden ortaya çıkmıştı. Çok korkuyordu küçük kız. Ama en çok da kendisinden.

YETENEK (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin