2. BÖLÜM - SEN OSUN

536 56 58
                                    

(Yazardan MiniNot: Arkadaşlar, bu kitap için ağzı bozuk Ömer'imizin ettiği küfürleri sansürlemesem sizin için uygun olur mu? Ara ara sansür ve kısaltmalar koyucam ama ;) )

Sabah, Ömer'den
Sabah, üstümdeki enerji patlaması ile uyanıyorum. Garipçe hareketler ederek evde dolaşıyorum.

Diyeceğimi sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Yine bir gün ve yine ben mutsuz. Ne beklerdiniz ki? Yine aynı şeyler, aynı b*klar!

Kahvaltımı hazırladım. Akşam gelince toplarım düşüncesiyle kahvaltıyı toplamadım. Üstüme siyah bir gömlek ve siyah bir kot pantolon giyip, siyah deri ceketimi de alıp evden çıkıyorum.

***

Saat 4 oldu ve ben hala bizim mekana varamadım. Bu ne trafik anasını satıyım ya! Önümde siyah bi araba vardı ve tahmin ettiğim kadarıyla bir bayan camdan elini uzatmış bir şekilde sigarasını içiyordu. O sırada benim de canım çekti tabi. Cebimden çıkardığım sigarayla çakmağı birbirleriyle tutuşturuyorum.

Sonunda trafik açılıyor ve bizim bara varıyorum. Saat 16.51 ve bizim ekip toplanmış. Üstüme sinen sigara kokusunu aldırmadan yanlarına doğru yürüyorum.

(Defne'den)

Dün çok düşündüm, zaten değişemeyecektim onca nargileyi içime çekip, onca alkolü içip kötü bir Defne imajına sahiptim zaten. Kısaca 'salla ya!' düşüncesiyle hareket ettim. Şimdi Cüneyt'in evine gidiyorum. Teklifini kabul edeceğim. Sadece değişmek için değil, o lanet olası guruptan ayrılmak için. Yemin ettim kendime!

Elbet değişebilirdim, ama kendi başıma olamazdı. Dönekliğim her an üstümde yani.

Üstüme ince beyaz bir bluz, altıma yırtık siyah pantolon ve dirsek kısımları da yırtık bir ceket aldım. Evden çıktığım gibi simsiyah arabama atlayıp Cüneyt'in evinin yolunu tuttum. 

***

Kapıyı çaldım. Fazla beklemeden kapıyı açtı. 

Cüneyt: Vaay, eski Defne'ye devam diyosun.

Defne: Cüneyt, teklifini kabul ediyorum. Tam olarak ne yapacağım? 

Cebinden bir vesikalık fotoğraf çıkardı.

Cüneyt: Adam bu. Bu, bizim karşı guruptan bir çocuk. Adı Ömer, Ömer İplikçi. Bunu kendine aşık edeceksin. Zaten birbirinizi bulmuşsunuz. Bildiğim kadarıyla o da senin gibi değişmek istiyor ama değişemiyor. Sonra onunla evleneceksin, ilkini de onunla yaşayacaksın. Sonra da cız-bız. Onu terk edeceksin. Bu ona çok koyacak. Barda, clublarda takıldığına bakma. Çok dürüst bir kişidir. Dürüstlüğü çok sever. Ona en çok koyacak kısmı işte

Tanıyor gibiydim yaa! Şimdiki kişiliğime bakılırsa yapabilecek kabiliyetteydim. Tamam dürüst olamazdım, ilki olamazdım kabul. Ama yapabilirdim, yemin ettim. (Yazardan: Hı hı, ondan)

Defne: Peki. Kabul ediyorum.

Cüneyt: Vaayy, Defne Hanım. Çok teşekkürler, karşılık istemediğin için. Ama senin şu borcu ödeyebilirim.

İçinde hala iyi kısım bulunuyorsa, öde bari.

Defne: Peki sağol. Ben gittim!

Arabama atladım. Trafik zaten bu saatlerde açıktı. Sigaram bitmişti, hemen torpidoda bıraktığım 2 sigaradan birini aldım ve yaktım. Paketi cebime attım. (Yazardan: BadGirl Defne sjsjdjjfjhg)

Sonunda mekana vardım. Hala arabadayım ama. Cebimden fotoğrafı çıkarıp iyice baktım. Yakışıklıydı aslında. Tanıdık da geliyordu. ''Aman Defne ne yapıyosun sen ya!'' düşüncesiyle fotoğrafı iç cebime koydum. Arabadan indim. 

İlk önce bizim grubun yanına gittim. Bir-iki soğuk selam verdikten sonra yerime oturdum.

Müziğe şaşırmıştım doğrusu. Murat Boz-Janti çalıyordu. (Yazardan: Şuan dinlediğim müzik mesela sjsjjsd)

Gözüm onu aradı. Derken kahkaha seslerinin yükseldiği tarafa döndüm. Oradaydı. Bizim konumumuza ters düşüyordu masaları. Oturduğum yerden ayrıldım. Bizimkiler bana tip tip baksalar da aldırmadım. Yanlarına vardım.

Defne: Selam! Oturabilir miyim acaba?

Dememle bana baktı. Gözler büyümüştü. Acaba ben de ona mı tanıdık geliyordum? 

X: Tabi, gel otur güzelim.

Dedi birisi. Ben de Ömer'in karşısına oturdum ve gülümsedim. Gözü hep üzerimdeydi.

X-2: Ne içersin? 

Diye sordu başka bir kişi. 

Defne: Sizinkinden olsun.

Dedim ve barmen'in yanına gitti. O sırada Ömer kalktı. ''WC'' levhasının orada durdu ve bana gel işareti yaptı çaktırmadan. Ayağa kalktım.

Defne: İzniniz olursa rujumu tazeleyeceğim.

Bahanesiyle yerimden kalktım. Ömer'in yanına gittim. 

Defne: Noldu?

Ömer: S-sen osun değil mi? Hani geçen gün karşılaştığım?

Tabi ya! Bu, oydu. 

Defne: Yaa, sen de bana bir yerden tanıdık gelmiştin!

Ömer: Nereden buldun beni?

Defne: Valla, günler boyu seni takip ettim. Sonunda buldum ve şimdi dudaklarına atlamak için sabırsızlanıyorum.

Komik olmasa da espriydi işte. Gülün.

Ömer: Çok komik!

Defne: Valla bence öyle.

Ömer: Sen, Cüneyt'lerden misin?







-Selaaammm!!

Dakik olmadığıma bir kez daha şahitsiniz gençler! Niye dakik değilim? Vur kafanı duvarlaraa!!

*Bu arada bir duyuru yaptım. Profilimdeki 'konuşmalar' kısmına tıklarsanız görebilirsiniz :)

*Acaba Defne, Ömer'e ne diyecek?*

*Kucak dolusu sevgicikleeerrr!

Sınır;
Vote: 25
Yorum: 30


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 19, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AŞK OYUNUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin