'Demek,bir süre daha evde olmayacaklar.' Okulda ki en yakın -tek- arkadaşım Bettany kimsenin duyamayacağı şekilde fısıldadığın da başımı onaylarcasına sallayıp biyoloji kitabımı dolabıma tıktım ve kapatmadan önce bir sonra ki ingilizce dersi kitabımı alıp yeniden Bettany'e döndüm.
'Evet!' En az onun kadar sessizle mırıldanıp koridorda yürümeye başladım.
Babam ve annem nerdeyse her yıl iş seyahatlerine çıkarlar ve oldukça uzun bir zaman dönmezlerdi ama ellerinden geldikçe tatil yapmaya çalışırlardı ama bu sefer oldukça geç kalmışlardı.Yani,eminim işlerinde bir aksaklık olduğu için eve dönememişlerdi ama bu beni üzmedi diyemezdim çünkü gerçekten moralim oldukça bozulmuştu.
Bettany bu durumu anlamış olucak ki koridorda yürümeye devam ederken bir an elini omzuma koyup güven verircesine hafifçe sıkmıştı ve bende bunun üzerine daha fazla moralimi bozmayıp hafifçe gülümsedim.
'Eee,okulda bugün ki gelişmler neler?' Ben ne kadar içine kapanık biri olsamda Bettany bu konularda oldukça kapsamlıydı.Yani,popüler sayılırdı ama o hâla benimle takılmaya devam ederdi.Nedenini sormayın çünkü bende bilmiyorum ama eminim ki onun içinde çok büyük bir iyilik vardı.
Ne diyebilirim bilmiyorum.Tek bildiğim Bettany seviyor olmam.Hepsi bu!
'Okula yeni bir çocuk nakil edilmiş ve galiba San Francisco'da buraya taşınmış.' diye umursamaz bir şekilde mırıldandı.
'Hmm! Peki başka ne var?' Koridordan döndüğümüz sıra en az onun kadar umursamaz bir şekilde mırıldandım.Tamam,şu anda sadece konuşmak için konuştuğumu biliyordum ama annemle babamı ve eve hâla dönmediklerini unutmak istiyordum.
'İtiraf etmek gerekirse oldukça yakışıklı olduğunu söylediler ama ne diyebilirim ki onu daha görmedik ve aslında bakarsan benim bir sevgilim var!' Hâlâ umursamazca konuştuğuna inanıyordum çünkü Bettany sevgilisini pek önemseyen kızlardan değildi ve eminim yeni çocuk yakışıklıysa onu kendi için ayarlayabilirdi ama ilk defa böyle konuşmuştu ve ona sadece şunu demek istedim.
Beni her zaman olduğu gibi şaşırtmaya devam ediyorsun Bettany Williams!
Bende düşüncelerimi söylemek adına atak yaptım ama bir ses beni durdurdu.
Tabi ki bu ders zilinden başka birşey değildi...
Bizde bunun üzerine Bettany ile gözlerimizi devirdik.
'Tanrım,bu derse girmek istemiyorum!' Bettany'e sarıldığım sıra bıkkınlıkla mırıldandı.
'Üzgünüm ama zorundayız.' deyip dudaklarımı büzdüm ve anında Bettany'den mutluluk dolu bir kahkaha kazandım.
'Tanrım,böyle dudak büzmemelisin Olivia çünkü bende daha seksi oluyorsun.' Sözleri üzerine gözlerim büyüdü ve şaşkınlıkla dudaklarımı araladım.
Tanrım,şu anda kesinlikle domatese benziyordum.
'Kapa çeneni! Hiç komik değil.' dedim ve ona son kez sarılıp ingilizce sınıfına doğru adımladım ve girmek üzereydim ki Bettany'nin sözleri üzerine bir an donup kaldım.
'Kim şaka yaptığımı söyledi ki!'
