Sonraki her gün, Chen'in tek yaptığı şey kendisini odasına kilitleyip ağlamaktı. Yemiyordu. İçmiyordu. Hatta telefonu çaldığında bile, cevap vermiyordu. Xiumin aramıştı ama Chen cevap vermek istemiyordu. Onun sesini duyduğunda üzgün hissetmekten korkuyordu. Ama her şeyin bir sınırı vardı. Chen'in temiz havaya ihtiyacı vardı. Temiz hava istiyordu. Yeniden başlamak istiyordu. Geçmişi unutmak istiyordu. İşkenceli geçmiş. Yok etmek istediği geçmiş.
Kapıyı açar açmaz, soğuk rüzgar hafifçe yüzüne değdiğini hissediyordu. Temiz havayı soluduğunda gülümsedi. Fon müziği olarak yaprakların hışırtısıyla yolda gezinmeye başladı. "My answer is you" şarkısını söylemeye başladı.
Güçlü görünsem bile
Gülümsüyor olsam bile yalnız çok zaman geçirdim
Her zaman hiçbir endişem yokmuş gibi gözüksem bile
Birçok şey var söylemek istediğim
O ilk an sana öyle çekildim ki
Xiumin'in gülümsemesi aklına geldi.
Bu yüzden gerçekten düşünmeden söyledim her şeyi
Cevap sensin
Cevabım sensin
Sana her şeyimi göstermeye çalıştım
Sen benim her şeyimsin
Bundan çok emindim
Daha dikkatli olmalıydım
Kendimi durdurmalıydım
Böylece kalbim incinmezdi
Sanki nefes almayı bırakacakmışım gibi
Bu,böyle hissettiğim ilk sefer
Chen ve Xiumin'in ilk tanıştığı sahne zihninde tekrarlanmıştı.
Aklımda sürekli senin düşüncen var
Senin ifadelerin,gülüşünün sesini duyuyorum
Tam o sırada, Chen birinin onu boğduğunu hissedebiliyordu. Chen soluğunun kesilmesiyle boynunu sıkan ele vurdu.
"Genç adam, benim bebeğime ne söyledin ? Huh ? Onun bana olan duygularını kaybetmesi için ne yaptın ?"
Bu Luhan olmalı... Chen düşündü.
"L-Luhan, b-bırak beni !" Chen büyük bir çabayla konuştu.
"Asla ! Eğer ben Xiumin'i alamazsam, kimse ona sahip olamaz !" Acı dayanılmaz bir hal alıyordu. Chen bayılayacakmış gibi hissediyordu. Sonra, Luhan sağır edici bir çığlık atarak Chen'i bıraktı ve Chen yere düştü.
"Chen, iyi misin ?"
Bu Xiumin'di ! Hala yerde yatan Chen, Xiumin'in endişeli yüzünü görebiliyordu. Xiumin'in elinde, kana bulanmış bir bıçak görebiliyordu ve Luhan'ın sırtıyla karnı arasından kan sızmaya devam ediyordu. Chen'in gözleri genişledi. Durumu kavrayamamıştı.
"Xiumin, sen... Sen..."
"Evet ben yaptım." Xiumin Chen'in sormak istediği şeyi biliyormuş gibi yanıtladı.
"Bunu nasıl yaparsın..."
"Seni kurtarmam gerekiyordu ! Çünkü senden hoşlanıyorum !" Xiumin bağırdı.
"Ama –"
"Polis burada !" Bazı görgü tanıkları bağırdı.
"Xiumin, koş !" Chen söyledi.
"Hayır. İstemiyorum."
"Neden ?"
"Çünkü sonunda yakalanacağım... Son anda senin yanında olmak istiyorum... Ayrılmadan önce..."
"A-Ama sen Luhan'la değil misin ?"
"Hayır... Seninle konuştuktan sonra ondan ayrıldım... Bundan önce, duygularım zaten karışıktı. Kime karşı duygularım olduğunu bilmiyordum. Ama bundan sonra, cevabı buldum... O sendin..." Xiumin'in sesi giderek azaldı.
Tam bu sırada, polis geldi. Hızla Xiumini kelepçeleyip onu tutukladılar.
"Bu sana vedam gibi görünüyor... Hoşça kal Chen..." Polisler Xiumin'i arabaya doğru götürürken, Chen ayağa kalktı ve şarkının son kısmına devam etti.
Cevap sensin
Cevabım sensin, sadece sen
Sana her şeyimi göstermeye çalıştım
Sen benim her şeyimsin
Bundan çok emindim
Seni beklediğimi bile
Söyleyemiyorum, yazıyorum ve sonra siliyorum
Senin gününü nasıl geçirdiğini merak ederek
Günümü geçiriyorum
Seni bekliyorum
Lütfen aç kalbini
Kalbime yardım edemem
Sen benim her şeyimsin
Sonsuz olacak
Aşkım
Beni bırakma
Sadece yanında kalmama izin ver, lütfen
Kaç kere düşündüğümün bir önemi yok
O sensin
O sensin
O sensin
Şarkı sona erdiğinde, Xiumin çoktan polis arabasının önündeydi ama Chen'i görmek için başını çevirdi. İkisinin de gözlerinde yaşlar vardı.
"Hoşça kal..." İkiside bir ağızdan söyledi ve gözyaşları düştü. Ayrılıklarının uzun olacağını biliyorlardı ama rahatsız değillerdi çünkü onlar zaten birbirlerinin kalplerindeydi... Birbirlerinin aklında...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Answer Is You | XiuChen [Çeviri]
FanficAşk bir duygudur. Aşk karmaşıktır. Aşk, bir insanı değiştirebilir. Aşk olmadan, onlar hiç tanışmamış olacaklardı.