gizeme devam

27 25 1
                                    

Kaçıncı olduğunu hatırlayamasa da bu gece içmişti genç kadın, çok fazla içmişti!
Eniştesinden ve iğrenç yakınlığından uzak durmak için soluğu dans edenlerin arasında almış, müzikle beraber hareket ederek üzerinde bulunan gerginliği atıyordu. Kapalı gözlerine rağmen arada temas eden el ve vücutları hala fark edebiliyordu, fazla umursamamaya çalıştı. Yoksa şuan kalçasına değen eli bileğinden kırıp geceyi böyle bir rezaletle bitirebilirdi! Temas eden elden kurtulmak için açmadığı gözleriyle biraz ileriye adım atıp kollarını kaldırdı. Yer mi sallanıyordu?

"Bak kimler varmış?"

Eniştesinin sinir bozan hırıltılı sesini ensesinde hisseden kadın öfkeyle gözlerini açıp yapışkan adama döndü.

"Ne istiyorsun!"

"Bence ne iatediğimi gayet iyi biliyorsun Gizem!"

Adamın ciddi yüzüne tahammül edemeyen kadın işaret parmağını sallarken

"Sakın benimle uğraşma yoksa..."

"Yoksa ne yaparsın. Kime şikayet edebilirsin ki?"

Alay dolu sözleri kadını susturmuştu. Kime şikayet edebilirdi ki? Kim lafta saygın eniştesi yerine sürtük lakabı almış kadına inanırdı?

"Bende öyle düşündüm. En iyisi bu geceyi böyle hoş bitirelim, ne dersin?"

Gizem dolan öfkesiyle karşısında sırıtan adamın suratına baktı, ne kadar daha susmak zorunda kalacaktı bu iğrenç aileye! Birbirlerinin üzerine saldıracak kadar yakınken sağ taraflarına yaklaşan adamı ikiside fark etmedi.

"Bir sorun mu var?"

Soruyu duyan kadın eniştesinin şüpheli gözlerine endişeyle baktı, kimse onları umursamazken kim onlara karışırdı ki?
Aynı şeyleri Furkanda düşünüyordu, yanlarına gelen iri adamı inceledi. Aklına gelen düşünce baş ağrıtacak kadar ağırdı. Bu şekilsiz herif Gizemin sevgilisi olabilir miydi?

"Hayır yok!"

Gizem araya giren kişiye bakmamıştı bile, sadece bir olay çıkmadan buradan kurtulmak istiyordu. Eniştesinin kısılan gözlerinden aklına gelen saçmalıkları neredeyse duyabiliyordu. Bu gece olay çıkmaması için bulunduğu ortama sırtını dönerek uzaklaşmaya başladı, sıkmaktan dişlerini kıracağına emindi! Kafası pek çok nefret ve sinir amblemle dolu çıkışa yürürken arkasından onu takip eden yabancıyı bile fark edemedi.
Gecenin en güzel saatlerine adım attığında içine derin nefesler ćekerek sakinleşmeye çalıştı, eve nasıl dönecekti şimdi? Dönüp eniştelerinden arabalardan birisinin anahtarını istese ? Hızla başını sağa sola sallayıp kendi fikrini reddetti. Oraya geri dönmesi demek bu berbat oyuna kesin olarak bir son vermesi demekti!
Olmayan kaldırım taşlarını tekmeleyerek yoldan taksi geçmesini beklemeye başladı, kocasına olmayan babası yerine koyduğu adama kırgındı. Şimdi onu et yiyen insanlara bıraktığı için kızgındı!
"Ben olmasam da güçlü bir kadın olacaksın"
Dediği için
"Birisini sevip evleneceğine söz ver"
Diye şart koyduğu için üzgündü. Tutamayacağı bir söz vermesine sebep olmuştu bunu biliyordu. Gizemin küçüklüğünü, gençliğini, nasıl savunmasız ve çaresiz bir hayat yaşadığını biliyordu! Ama ölmeden önce genç kadını kurtulduğu hayatın bir benzerinin içine atmıştı.
Siniri tutsa da akmaya yer arayan yaşları geri gönderdi, kolunada burnunu silmişti. Bir an kendinden iğrenip hafif parlayan koluna baktı. Sanırım delirmeye başlamıştı, az önce iğrenç bir şekilde burnunu sesli bir şekilde koluna silmişti!
Kocası görse krize girene kadar güler
"Sana bitmeyen peçetelerden lazım"
Diye dalga geçerdi...
Tuhaf bir şekilde her şeyin bitmeyeninden severdi, sanki bu mümkünmüş gibi...
Onu böyle özlemle hatırlamak bile yüzüne engel olamadığı bir tebessüm koyarken az ileride ki taksi durağına doğru yürümeye başladı. Biraz daha kendini topladığında ıssız sokakta yankılanan tek sesin kendi topuklu ayakkabısı olmadığını anlayıp panikle arkasına dönerken aklından tek bir kişi geçiyordu, eniştesi Furkan!

MERABA... YENİ BOLUM UMARİM HOSUNUZA GİDER... :)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 23, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BırakmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin