BİLİYORUM...

72 13 10
                                    

Biliyorum,
Bundan tam 1400 yıl önceydi..
Arap ülkesinden bir ses yükseliyordu;
"SİZLERİ HAK OLAN DİNE DAVET EDİYORUM, GELİNİZ"...
Garip!
Sanki, insanların hepsinin
Kulakları sağırlaşmış, duymuyorlar..
Bu davete aldırmıyorlar..
Bu Ses,
Sanki..
Boynu bükük, mazlum bir yetime ait..
Ne de güzel davette bulunuyor..
Seslenirken;
Sanki sesi,
Korkudan kısılmış gibi titriyor ama bir o kadar da müjdenin heyacanından gür geliyordu..
Evet! Hatırlıyorum,
Ardında bir kaç kişi daha vardı..
Sanki şu uzun boylu, sert bakışlı, heybetli olan Ömer idi..
Şu kılıcı elinde bekleyen de Ali olsa gerek,
Şu, işte oradaki sağa solan bakan,
Hamza mıydı yoksa o?
Evet evet O Hamza idi..
Yetimin yanındalar ..
Ve yetim hâlâ sesleniyor,
Sesi kısılırcasına sesleniyor..
"HAK OLAN DİNE GELİNİZ, GELİNİZ Kİ, KURTULUŞA ERESİNİZ" ...
YAZIK!
Biri de durup bakmıyor,
Aldırmıyorlar bile..
Sanki,
O zamanlarda kulağıma bir ses daha ilişiyordu..
Yetimin sesinin ardına çıkan,
Onun sesini bastırmaya çalışan..
Nasıl da çirkin,
Nasıl da berbat bir ses böyle..
"ALDIRMAYIN ONA" diyordu,
"DELİDİR O, ALDIRMAYIN O'NA" diye sesleniyordu..
Yalanlıyor muydu yetimi mi?
Oysa O,
MÛHAMMED-UL EMİN idi...
Ay Yüzlü,
Bu sesleri işittikçe boyun büküyordu..
Gözleri kızarmış,
O mübarek alnındaki damar kabarıyordu..
Saklamaya çalışıyordu,
Ama nafile..
O,
Süt beyazı, kar tanesi, kristale benzeyen gözyaşları;
Yanaklarından O Mübarek Sakalına inerken,
Ömer fark ediyordu..
Ömer'in sanki kalbine bıçak saplansa daha iyi olacakmış gibi bakıyordu..
Bir hışımla kılıcına davranan Ömer;
Ebu Lehep'e dönüyordu ki:
Bir Mübarek Ses;
"DUR YA ÖMER. CELANLENME HEMEN. BUNLARDA GEÇECEK ELBETTE. ALLAH (CC) BİZİMLE BERABERDİR"..
Diyerek onu durduracaktı..
Oysa Ebu Lehep Senin Amcam değil miydi Efendim?

Sevgili;
Bizler seni görmeden sevdik..
Keşke seninle olsaydıkda
Rüzgardan bir şey gelip,
Canının yanmasını engelleseydik..
Hak Bakışlı;
O sohbetlerini senin dilinden duysaydık da,
Baş ucundan ayrılmasaydık..
Tebessümler sultanı;
Bir kerecik de bize tebessüm etseydin de.
Her gözümüzün önüne gelişinde,
Uykularımız kaçsaydı..
N'olurdu ki Gül kokulum..?
Ey İki Cihan Güneş'i;
Aşığız sana..
Ey Medine'nin Solmayan Gülü;
Meftunuz sana..
Özleminden yandık tutuştuk..
Seni görmek için can vereceğimiz günleri bekliyoruz..
Ama Efendim;
Olurda bir gün,
Ruhumu teslim etmiş olursam..
Seni görmek istersem,
Bir Nida:
"Bu Kul Cehennemliktir" denilirde seni göremessem,
Sen sakın üzülme..
Belki görüşemeyeceğiz,
Belki kavuşamayacağız..
Varsın olmasın Efendim..
Ben ateşte yanmaya dayanırım
Ama;
Senin üzülmene dayanamam..
Sen Hiç Üzülme Efendim..
Çünkü Sen;
Tebessümler Sultanısın..

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 07, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

HAK BAKIŞLIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin