Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
wwlovesmm: Hey!
Bana kızgın mısın yoksa?
blackswan: Hayır.
Sadece sınavlara çalışıyordum.
Japonya'dan geldiğim için daha çok zorlanıyorum.
Diğerlerine yetişmek için daha fazla çalışmalıyım.
wwlovesmm: Çok iyi bir öğrenci değilim ama güzel not tutarım.
Geçen seneki notlarımı sana vermemi ister misin?
blackswan: A ha!
Yakaladım seni.
Son sınıfsın değil mi?
wwlovesmm: Çok salağım.
Her neyse son sınıf olan tek kişi ben değilim.
Ayrıca niye beni bulmaya çalışıyorsun?
Nasıl olsa öğreneceksin.
blackswan: Elimde değil.
Bu arada o notları verir misin gerçekten?
wwlovesmm: Tabi ki.
Yarın veririm.
blackswan: Nasıl vereceksin?
Kendini göstermeye mi karar verdin?
wwlovesmm: Yarın görürsüüün.
Şimdi çalışmaya devam et.
Sana yarın yazarım.
Görüşürüz.
blackswan: İyi akşamlar.
Mina telefonu kapatıp masanın üstüne baktığında düşündü. Tabi ki kendini göstermeyecekti. Büyük ihtimal biri aracılığıyla verirdi. Genç kız bu kişiyi sıkıştırarak öğrenebileceğini düşündü. Yarın bunu düşünmek için düşüncelerini bir kenara itti ve önündeki matematik kitabına konsantre oldu.
**
Mina okula vardığında sürekli etrafına bakıyordu. Ona doğru gelen biri için sürekli tetikteydi. Omzuna sarılan bir kolla irkildi. Kafasını çevirdiğinde bu kişinin Mingyu olduğunu gördü.
"Günaydın."
"Günaydın beni korkuttun." Mingyu kolunu geri çekerken güldü. Mingyu Mina'nın sınıf arkadaşıydı. Aynı zamanda Momo'nun sıra arkadaşı ve komşusuydu. Zaten Momo sayesinde bu kadar yakınlaşmışlardı. Mingyu eğlenceli bir kişiliğe sahipti. Aynı zamanda kızlara karşı çok centilmendi. Momo hariç. Erkekler Mina'yı rahatsız ettiğinde onu korurdu. Ama birkaç kere kavga ettiği için Mina ona işine karışmaması gerektiğini söylemişti. Sadece kendi de kavga etmiyordu, bir de arkadaşlarına söylüyordu. Mingyu genelde üst sınıftakilerle takılırdı. Bu yüzden henüz onlarla tanışma fırsatı olmamıştı.
"Ne diye etrafına bakınıp duruyorsun? Birini mi arıyorsun?" Mina Mingyu'ya söylemeyi düşündü. Hem üst sınıftaki arkadaşları sayesinde wwlovesmm'nin kim olduğunu öğrenebilirdi. ama sonra vazgeçti. Bunu yapacaksa kendisi yapmalıydı.
"Hayır. Kimseyi aramıyorum." Genç kız dolabının yanına vardığında yanındaki bedenden bir ses yükseldi.
"Wonwoo hyung!" Mina ses yüzünden istemsizce başını çevirdi. Mingyu'nun arkadaşlarından Jeon Wonwoo oradaydı. Wonwoo onlara doğru yürümeye başladığında Mina utançla başını çevirdi. Genç erkeğin yaklaşan her adımında genç kızın kalbi hızlanmaya başlamıştı.
Mina okuldaki ilk gününde fark etmişti Wonwoo'yu. Ama bu hoşlanma değildi. Sadece beğeniyordu. Sonuçta onu tanımıyordu. Ve söylentilere bakılırsa kavgacı biri olmalıydı. Mina bu tür şeylerden hoşlanmazdı. Wonwoo yanlarına vardığında Mina'ya başıyla selam verdi.
"Hyung ben de seni arıyordum." Wonwoo ve Mingyu konuşurken Mina dolabını açtı. Son anda tuttuğu zımbalanmış kağıtlara bakarken genç kızın kulakları ağzına varmıştı. Cidden bunu yapacağını hiç düşünmemişti. Dolabına nasıl koyduğunu düşünürken özenle yazılmış notlara baktı. Farkında olmadığı şeyse bu gülümsemeyi izleyen Wonwoo ve ona imayla bakan Mingyu idi.
