Bölüm 1

92 8 0
                                    

İki yıldır olduğu gibi bugünde ruhsuz bir şekilde uyandım. Bugünün diğerlerinden tek farkı annemin ölüm yıl dönümü olmasıydı. Mezara gitmeden önce rutin işlerimi halletmek için herkesin kullandığı leş tuvalete girmek zorunda kaldım. Elimi yüzümü yıkadıktan ve ihtiyaçlarımı giderdikten sonra kendimi dolabımın karşısında buldum. Karar vermem Bersu'nun ki kadar zor değildi çünkü dolabımda ki her şey siyahlardan oluşuyor.

Cafe de kalmanın kötü yanlarından bir diğeri de akşamdan kalma cafeyi toplayıp cafeyi açmaktı.Son iki yıldır yani annemin ölümünden beri bu küçücük cafede tıkılıp kaldım ve bunun tek iyi yanı vardı bu da tabiki de beleş kurabiyeler.

Son ses müzik ile cafeyi temizlerken Bersu ve Can'ın geldiğini farketmemiştim bile .

"Bizim Victoria Secret meleğimiz bakıyorum da yine erkenci."

"Ya Can bugün kızı rahat bırak."

Can aniden bana dönerek "bugünün ne özelliği var ki" diye sordu. Ona sadece her zaman ki bakışlarımdan attım "geldiğinize göre ben çıkıyorum." diyerek cafeden ayrıldım.

"Yine ne yaptım ya"

"Sus Can! bir kerede ağzını kapalı tutabilsen keşke."

"Bersucuğum bana da olanları anlatsaydın ağzımı kapalı tutabilirdim"

"Bugün ayın kaçı Can'ım" 

"18 ne oldu ki"

"Bugün Alin'in annesin ölüm yıl dönümü"

"Sence de bunu biraz daha erken söylemen gerekmiyor muydu ?"

"Güya da yakın arkadaş olacaksın hatırlasaydın neyse bunu sonra kafana takarsın şimdi şuralara bir el atalım"

Mezara gitmek için bir otobüs faciasını atlattıktan sonra sonunda mezarlığa ulaşabildim. 

"Evet anne bir yıl üstüne yeniden merhaba. Sadece yıl dönümlerinde yanına gelmem seni sevmediğim anlamına gelmiyor. Sadece nedenini bilmedeğim bir şekilde aniden beni bırakıp gittiğine inanamıyorum. Buraya ağlayıp,  sızlamaya gelmedim seni özlediğim için geldim. Biliyorum , biliyorum ,biliyorum madem özlediysem neden daha sık gelmediğimi merak ediyorsun inan ki bende bimiyorum seni burada yatarken düşünmek ve bu koca dünyada yalnız kaldığıma tekrardan ve tekrardan şahit olmak istemiyorum. Kusura bakma yine yanında çok fazla kalamıycam çünkü hala ayaklarımın üstünde durmam için çalışmam gereken bir cafe var. Seni seviyorum Anne eğer gelebileceğimi kendimi inandırabilirsem bir yıldan kısa bir sürede görüşebiliriz."

Cafeye gitmek zorunda olmadığımı bilsem, kesinlikle bugün yataktan asla çıkmazdım ama malesef cafeye geri dönüyorum buda yeni bir otobüs faciası daha demek.

"Ooo meleğimiz gelmiş" Mutfağa girdiğim gibi Can'ın böğürmesini duymak bugün tadabileceğim en enerjik andı.

"Böğürmeyi kes Can kulaklarım kanıyo"

"Alin sana bir zarf var , Can'ı açmaması için zor tuttum ."

"Ne zarfı!"

"Sence sen açmadan nerden bilebiliriz, Bersu da açmama izin vermedi zaten , çabuk aç şu zarfı!"

Zarf mı bana kim zarf gönderir ki "Gönderenin kim olduğu yazıyor mu?"

"Sadece üstünde senin ismin var"

"Sağol Bersu ben bir bakıp yardıma geliyorum"

Odama girdiğimde beyaz zarfı elime alıp inceledim bana neden biri mektup yollasın ki diyerek mektubu yatağa fırlatıp önlüğümü alıp işime geri döndüm.

Son adisyonuda verip herkes çıktıkan sonra cafeyi kapatarak odama döndüm.kendimi yatağa atmamla buruşan zarfı farketmem bir oldu. Odamda bir zarf olduğunu bile unutmuştum.

Zarfın yıtma yerlerini mükemmel bir üslupla açarak(yırtarak) kağıdı elime aldım.

Sayın Alin KAN

Başvurmuş olduğunuz ALPİN AKADEMİSİNE kabul edildiniz. 

En kısa sürede akademimize gelerek kaydınızı onaylamanızı rica ederiz.

                                                                                                                         Algin ALPİN







ALPİN AKADEMİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin