Knee Socks¦¦vkook

율

//

Taehyung, o sabah uyandığında her zamanki gibi tüm gününü televizyon karşısında geçirip sıradanlığına sıradanlık katmayı planlıyordu. Aslında planlamıyordu bile. O boş yaşardı, neden plana ihtiyaç duysun ki?

Fakat evren bugün ona ters düşecek gibiydi. Bunun ilk belirtisini sabah gözlerini açar açmaz yatağının kenarındaki yeni telefon vermişti. Hayır, garip olan; evde tek yaşıyordu ve ona hediye alacak arkadaşlara sahip değildi.

Uykusundan sıyrılıp kendine gelmeye çalışırken beyaz telefonu eline aldı ve incelemeye başladı. *multi, beyaz olan.*

Telefonun şifresi yoktu ve kolayca açılmıştı. Ekranda gördüğü fotoğrafa bir süre bakma ihtiyacı duydu. Bu, kendisinden birkaç yaş küçük görünen sevimli bir çocuğun uyurken çekilmiş bir fotoğrafıydı. Peki, bu telefon nereden gelmişti?

Fotoğrafa bir süre baktıktan sonra telefonu karıştırmaya başladı. Fotoğraf albümünde sadece ekran fotoğrafı vardı. Mesajlara girdiğinde ise, hiç konuşma yoktu. En sonunda rehbere girdi. Kayıtlı olan sadece bir numara görmek hafifçe şaşırtmıştı onu.

'Jungkook'

Basit bir şekilde kaydedilmişti. Bir süre düşündü, mesaj falan mı atsaydı ki?

'Belki sahibi yada tanıdığıdır..'

Düşünürken aynı zamanda telefonun nasıl buraya geldiğini de merak etmiyor değildi. En sonunda mesaj atmaya karar vermişken gelen bildirim sesiyle irkildi. Biri mesaj atmıştı.

Jungkook: Ah, hey. Bu telefonu odamda buldum ve.. Kime ait olduğu hakkında fikrim yok. Rehberde sadece sen kayıtlısın.

'Ne?'

---

Comment. <3