1.BÖLÜM

21 1 2
                                    

Güzel bir sabaha uyandım yine. Saat dokuza geliyordu. Tabiki de benim uykucu bir ailem vardı. Hepsi uyuyordu hala. Geceliklerimi bile çıkarmadan mutfağa yöneldim. Çay suyunu koydum. Babam kaşarlı yumurtayı çok sever. Onun için kaşarlı yumurta yapmaya başladım. Sonra da diğer kahvaltılıkları masaya koydum. Annemin yanına gidip kaldırdım. Sonra babamı ve ablamı da. Çay demlenince sofraya oturduk. Birden sessizlik oluştu. Ben bile konuşmuyorum nedensizce. Sonra buna sor verdim. "bu gün biryere gidecek miyiz?" dedim babama dönerek. Tek gözünü kapattı ve havaya baktı biraz, sonra da "benim Yusuf hocayla bir işim var. Yarın falan gideriz." dedi. Biraz düşündüm ve "baba, bizi yarın pikniğe götürsene." dedim. Ablam yine ergenlik yaptı ve "off, ne pikniği! Otur işte evinde. Uydurma her gün bişeyler." dedi. "höhöhı" diye ağzını taklit ettim. Annem biraz kızgın bana baktı. Banane anlamında omuzu silkeledim. "güzel bir yer bulursak gideriz." dedi annem. Burdan gideceğimiz yeri benim bulmam gerektiğini çıkarabiliriz. Yemek yedikten sonra tableti aldım elime. İzmir çevresindeki mesire alanlarına baktım. Farklı yerler istiyordum. Sahilden ve yapmacık parklar hoşuma gitmiyordu. Babam ve annem de benimle aynı düşüncedeydi. Ablam tam bir ergen, ona kalsa evde 7/24 bilgisayar oynayabilir. Ama ben onun gibi değildim. Hareketsiz, maraton bir hayatım olamazdı. Tam bir Faruk kızı Eylüldüm. Annem de çok sosyal bir insan değildi. Ablam da tam bir Seda kızı Merveydi. Zaten ablam ve ben çok farklı karakterlerdik. O tam bir elbise manyağı biriyken, ben tek tersi elbise ve etek giymeyen ve tüm erkek konularını bilen, işlerini yapabilen biriydim. Belki de bunun nedeni hep babama arkadaş olmamdı. Belki de erkek evladı olmadığı içindir. Babam sayesinde tamirat işlerinden futboldan herşeyden anlar oldum. Normal bir kız çocuğunun anlaması gerekmeyen herşey. Neyse ne, güzel bir piknik yeri bulmam gerekiyordu. Birkaç tane bulmuştum bile. Sayfaları kaydettim. Akşam herkese gösterecektim. Yine canım sıkılmaya başladı. Odama gittim ve kulaklığımı taktım. En sevdiğim murat dalkılıç ve Emre Aydın şarkılarını dinlemeye başladım.
***
Akşam olmuştu. Babam da gelmiş, annem ve ablam sofrayı hazırlıyordu. Ah benim canım ablam bana laf sokup mal mal durduğunu falan söyledi. Yanlarına gittim ve sadece laf olsun diye çatal kaşık koydum sofraya.
Herşey hazır olduğunda bana da geldi mutfağa ve masaya oturdu. 'ben yarın nereye gideceğimizi araştırdım.' dedim. Ablam bana salak salak baktı. Göz devirdi ve babama'siz ciddi miydiniz? 'dedi. Babam çorbasının kazıkların evet anlamında başını salladı. Annem de konuya dahil oldu ve' değişiklik olur evde otura otura koltuk. 'dedi. Bu şiveli konuşmalar bazen çok komiğime giderdi. Gülmemek için kendimiz zor da olsa tuttum.
Neyse yemek falan yedik, oturma odasında otururken tableti açtım ve bulduğum yerleri göstermeye başladım. Benim en beğendiğim yer ormanlık ve yüksek bir yerdi. Babama bunu söyledim. Şöyle bir baktı, düşündü sonra da 'beğendiğseniz gidelim.' dedi. Buna bir hayli sevinmiştim ve ablama bakarak dil çıkardım. Yarın erkenden pikniğe gidecektik.
Belki de herşeyden habersizce sevinmiştim...

(en fazla 10 gün içinde en az 1 bölüm daha yayınlanacaktır.)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 30, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

HAYATIMIN VİRAJIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin