2.bölüm

31 3 3
                                    

Multimedia :öykünün kıyafeti:)

Sabah alarmın sesiyle uyandım. Odanın içindeki küçük banyoya girip soğuk suyla elimi yüzümü iyice yıkadım odaya girip yatağımın üzerini örttüm, ne de olsa ben bu eve çalışmak için geldim yan gelip yatmak için değil yatağımın üzerini örttüm ve akşamdan hazırladığım kıyafetlerimi giyindim. Multimedia, yatağımın kenarından çantamı ve telofonumu alıp aşağıya indim aşağıda Serpil hanım ve ateş kahvaltı yapıyolardı, iyide bu işleri benim yapmam gerekiyordu utanarak masaya doğru yanaştım "Serpil hanım ben çok özür diliyorum erken kalkıp bunları benim hazırlamam gerekiyordu bidaha olmıycak tekrardan özür dilerim." diyebildim sadece Serpil hanım gülümseyerek yanıma geldi ve ellerini omzuma koyarak konuştu"güzel kızım ben sana bana yardım et diye bu eve aldım benim yapamadığım zamanlar devreye sen girceksin, bugün kahvaltıyı ben hazırladım çünkü senin okulun var yorulmanı istemem, sen benim yardımcım değil kızımsın anlaştık mı? Hadi bakalım geç otur şuraya da biraz bişeyler girsin miğdene " utancım biraz olsun geçmişti Serpil hanıma teşekkür edip yerime oturdum kahvaltımı biraz olsun yapabilmiştim, süzme peynir mi o? Ben çok severimmm, dayanamayıp çatalımı elime aldım tam peynire uzanıyordumki bacağıma yediğim tekmeyle çatalım elimden düştü bana tekmemi atmıştı o. "kalk okula gidiyoruz" doğru ya ben bu odunla aynı okula gidicem Serpil hanım uyarıcı bir ses tonuyla "Ateş" diye kükredi. "Rahat bırak kızı" bu kadını çok seviyom yah "iyi o zaman bekleyemem hanfendiyi ben gidiyorum. " diyip ayağa kalktı "Serpil hanım bende gidiyim izniniz olursa, buralarıda toplayamadım çok özür dilerim." "ben toplarım bebeğim hadi Ateşle gidin siz" yine mahçup oldum kadına ya, itiraz etmeden ateşin arkasından yürümeye başladım daha doğrusu koşmaya o nasıl yürümek, Allahım ya en sonunda dayanamayıp, "biraz yavaş olabilir misin?" cevap vermedi bile, arabanın yanına geldik ateş arabaya binip çalıştırdı. "binmeyi düşünüyonmu?" kaba şey arabanın kapısını açıp içeriye girdim. Çok hızlı gittiği için elim emniyet kemerine gitti kemeri takıp çantamı kucağıma aldım ve yola bakmaya başladım...
*

******
Okulun önüne geldiğimizde ateş yine beni beklemeden indi arkasından hızlıca indim ve yine koşmaya başladım arkasından, çok hızlı yürüyodu tabi yürümek denirse ona bi an durdu arkasına dönüp bana baktı ve "ne diye peşimden geliyosun sınıfa çıksana" sınıfım neresiydi ki benim "okulda ilk günüm sınıfımı bilmiyorum doğal olarak"
" 3.katta, soldaki ilk sınıf yürü git şimdi yanımdan rezil ediyosun beni bu tiple daha fazla yanımda durma çıkıştada sokağın başındaki yere gel ordan gideriz.yanımda gözükmeni istemiyorum. " gerçektende bu kadar rezil mi gözüküyodum hafiften gözlerim dolmuştu, kalbim kırılmıştı. Yanımdan hızla uzaklaştı bende söylediği yere doğru ilerledim sınıfa geldiğimde en arkaya geçip oturdum. Kollarımı sıranın üstüne birleştirip kafamı kolumun üzerine koydum...
*******
Kafamı kaldırdım hoca derse girmiş ve ben hala uyuyodum bi dakka bi dakka yanımdaki ateşmi hani bu beni yanında istemiyodu hani rezil oluyodu. "sen yanıma neden oturdun rezil ediyodum hani ben seni yanında istemiyodun." dedim bana baktı gözleri çok duygusuz bakıyodu konuşmaya başladı. "burası benim yerim." robot gibiydi kafasını tekrardan elindeki telofona çevirdi,ne yani telofon yasak değilmiydi. "telofon yasak değilmi" kafasını kaldırmadan cevap verdi. "yasak" kısa cevaplar en sevmediğim şey. "ne diye açtın o zaman telofonunu" yine bakmadı. "SANANE" diye tısladı. Ne kadar soğuk bişey bu böyle, önüme dönüp derse odaklandım ders matematik di sanırım...
********
Okul çıkışında, Ateşin söylediği yere yani sokağın başına gittiğimde Ateş görüş alanıma girdi. "bin" dedi. Ne kadar da kibar bir bey.(!) Eve giderken ona "ev için almam gerekenler var kenarda bir markette dur da alayım" dedim ama sanırım beni tınlamadı. "madem benden haz etmiyosun ne diye beni eve sen bırakıyosun kendim gidebilecek kadar büyüdüm." gene cevap vermedi. "dururmusun inmek istiyorum" dedim yine ses yok çıldırcam yaaa. "eğer beni indirmezsen atlarım aşağıya" dedim. Bunu söylememin ardından kapıların kilit sesi kulaklarımı doldurdu. Sinirli bir şekilde ofladım. Yola sessiz bir şekilde devam ettik. Araba durduğunda geldiğimizi anladım,kapının kilitli olduğunu unutup kapıyı zorlamaya başladım. "açarmısın şunu" dedim. Sonra kapının açıldığına dair ses geldi. Hiç onu beklemeden arabadan indim. Evin kapısına geldiğimde çantamdaki anahtarı alıp kapıyı açtım. Serpil hanım işte olacağı için bana yedek bir anahtar vermişti. Kapıyı açtım ve yine ateşi beklemeden içeri girdim kapıyı açık bırakmıştım çünkü Ateşin arkamdan geldiğini biliyodum. Hızla merdivenlerden çıkıp odama gittim. Üzerimi değiştirdikten sonra aşağıya indim. İşleri yapmaya başladım.
******
Akşam olduğunda Serpil hanım gelmişti. Çok yorgun olduğundan odasına çıkıp dinleneceğini söylemişti. Ben de Ateşle birlikte salonda oturuyodum. Ateş telofonuyla ilgileniyordu bense televizyonda kanal arıyodum nerdeyse bütün kanallara bakmıştım ve bakmaya devam ediyodum. "Kes şunu!!" Ateşin sesiyle irkildim. Televizyonu kapatıp odama çıktım huysuz şey nolcak daha buraya geleli fazla zaman olmamıştı ama bu çocuktan nefret ediyordum. Her yatmadan önce yaptığım şeyi yapıp annemi aradım biraz konuştuktan sonra çantamı hazırlayıp, alarmımıda kurduktan sonra uykunun kollarına kendimi bıraktım...

Sevmeye Kıyamıyorum Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin