Devrim kelimenin tam anlamıyla değişti. Upuzun 2 bin yıl boyunca teknoloji devasa bir şekilde ilerledi ve sayılamayacak kadar fazla buluşa imza atıldı: uçan arabalar, genetiği değiştirilmiş bitkiler, istediğimiz zaman giyinip çıkarabildiğimiz giysi şeklinde yapay vücütlar, iklötörler, bileğe takıldığında kilo verdiren saatler, yaşlanmayı kesin önleyen kremler... Ama bunlar yalnızca iyi şeylerdi bunun yanı sıra kötü şeylerede imza atıldı:
Ozon tabakası delindi. Etrafta yaşanacak hiç bir yapı kalmadı, insanlar düşen bulutlardan, gök taşlarından, nefes aldırtmayan zararlı gazlardan ve güneşin alev toplarından korunmak için iklötör adındaki içi oksijenle dolu olan, içindeki canlıları dış etkenlerden koruyan büyük çadırlarda kalmaya başladılar, tabi bu çadırlar tüm ülkeye dağıtılana kadar bir sürü insan öldü. Hükümet bu işe bir dur demek için babam dahil ülkenin ileri gelen tüm bilimadamlarını topladı. Bu arada yeterli imkan elde edilemediği için Kuzey ve Doğu kısımlarından içi insanlarla dolu olan birer şehir yok oldu bu yok oluşla beraber hükümetin emriyle toplanan bilim adamları hızla bir icat yapmaya koyuldular. Ellerindeki tüm imkanları tüm zekalarını kullanarak olabilecek en kısa sürede yapayliönti adını verdikleri bir alet geliştirdiler bu alet maddelerin DNA' sına katılarak onları yeniliyor yapay ama daha dayanıklı bir hale getiriyordu. Hükümet insanların ölmesine daha fazla dayanamadı ve icatı bir deneme sürecinden geçirmeden uygulamaya başladı: Hükümetin ilk emri yapay bir ozon tabakası oluşturulmasıydı bilim adamları ve babam yere düşen bir parça ozon tabakasının DNA' sından yapay bir ozon tabakası oluşturdu. 2 ay sonra gözü hırs bürünen Hükümet'ten ikinci
bir emir daha geldi ve Güney kısmındaki iki şehir dışında tüm ülke yapay bir şekilde tekrar yaratıldı, yaşadığımız bu dünya tamamen yapaylaşmıştı, hükümet milli bilim adamı olan babama çok güveniyordu bu nedenle yapayliöntiyi korumak için babama teslim etti ve yapayliöntiyi içine koyup zarar görmemesi amacıyla ise şifreli üst düzey korumalı bir kasa verdi,
babam bu kasayı yeni evimizin yapılacağı yerin iki metre altına gömdü. Hükümet aslında iyi bir şey yaptığını sanıyordu
Ama bu bir yanılgıydı.Ben Lisa Swon, babam David Swon ve kardeşim Tom Swon ile maceramız işte tam burada başlıyor.