ah, ulu ağaç
ne kocamandın sen
gökyüzünü kestin hep dallarınla
heybetinle kapladın maviyi
bir mayıs gecesi
serin taneler zavallı işlemelerinde
uğursuzluklar ceplerimde
kahkahalar patlarken
içi sönmüşken
hüzünlü,
kederli canlar binbir öldüo anlar küçük bir kızın hatıralarında
diriltilmiş çürükler
-kayıplar bulaştı gözlerine
dudakları doldu güvensizlikleriyle
ağladı hatıraları önündeykenyazdı onun için
hepsi onun için
birer birer
teker teker
ard arda
her şey
ona adandı için içinher bir kirpiğini saydı oğlanın
gülümsemeler yetişmedi
sesi kısıldı
uğultular karıncalandı
saydı saydı
sıfırları toparladı
topalladı ardı sıradonuk bakışlar
yok olan haykırışlar
gözleri onun için bir dua
iken
tökezledi
inancı uğruna
kenetledimelodiler
her bir zerresi
o benim her şeyim dedinefesini tuttu oğlana bakarken
gözleri buluşunca
safça gülümsedi
aynı zamanda korkuyordu kendisikarşılıksız kalan sadece bir dudak hareketi değildi
burukça çevirir oldu başını
benzi soldu
gözleri dolduzaman daha bir tur dönmedi etrafında
onun gülüşünü duydu
kalbi buyurduzarifçe okşamak istedi oğlanın yanaklarını
yaşlı baktı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fiyasko
Poetryne acı ne keder ne medet umarsın uğuldar iblisin ağlar kesik nefesin bir fiyaskoyla baş başasınız"