-43-

28 6 0
                                    

Şu an bilgisayarımın başında oturuyorum ve korkuyorum. Her an benim sonum olabilir.
Arkadaşım burada benimle ve hayatımın tehlikede olmasının tek nedeni bu. Bu ilk başta
anlam ifade etmeyebilir, ama açıklamama izin ver.

Her şey sabahın erken saatlerinde başladı, arkadaşım evime daldı ve arkasından sertçe
kapıyı kapattı. Gözleri korkudan yuvalarından fırlamıştı ve sırtını kapıya dayayarak ağır
nefesler alıyordu. Neler olduğunu sorduğumda bana bu hikayeyi anlattı;

O geçen yıldan beri teyzesiyle yaşıyordu çünkü onun ailesi Meksika'daydı. Ailesi Güney
Meksika'da küçük bir hastanede çalışıyorlarmış. Önceki gece, kirli ve dağınık bir adam
hastanenin kapısında yığılmış. İspanyolca birşeyler söyleyip çığlık atıyormuş.

Adamı bir sandalyeye oturtup bir süre beklemişler. Arkadaşım bunları anlatırken nefesini
tutuyordu ve en sonunda devam etti. Onun kız kardeşi "La Muerto Blanco" gibi bir şey
tarafından öldürüldüğünü söyledi.

Şaşırarak Muerto Blanco'nun kim olduğunu sordum. Yüzünde anlaşılmaz bir ifadeyle bana
baktı La Muerto Blanco'nun beyaz ölüm olduğunu söyledi. Yıllar önce ölen bir kızın
ruhuymuş. Yalnız ve sevgisiz olduğu için intihar etmiş. Hayatından o kadar nefret
ediyormuş ki tüm izlerini silmek istemiş.

O bir kız ama değil dedi arkadaşım. O ölü değil ama yaşamıyor. Ağlamaktan kan gibi olan
simsiyah gözleri var. Seçtiği kurbanların günlerce takip ediyor ve evlerine geri dönene kadar
peşinden ayrılmıyor. Kapında tık sesi duyana kadar gerçekten seni takip ettiğini fark
edemezsin.

"Kendi çürüyen tenini seninkiyle değiştirmek için bir kez, saçların için iki kez, kemiklerin için
üç kez, kalbin için dört kez, gözlerin için beş kez ve bütün ruhun için altı kez vuracak."

"Ne olursa olsun beyaz ölüm seni takip edecek ve kapında korkunç bir ses duyacaksın. Onu
atlatmak için kaçmayı deneyebilirsin, ama o senden hızlı. Kapını çaldığında evde kaçsan bile
artık herşey için çok geç olacak, nereye gidersen git takip edecek."

Adam dehşet içinde polislere bu şeyin kardeşini öldürdüğünü anlatmaya çalışmıştı ama
onlar bu masalı dinlemedi. Kimse bu işe karışmak istemiyordu. Başı ellerinin arasında korkmuş
adam beyaz ölüm hakkında başkasına bahsetmediği sürece onu sonsuza dek takip
edeceğini söyledi. Başkasına söylediğin an artık senin peşinde olmuyormuş.

Arkadaşımın teyzesini bir gece polis aramış. Arkadaşımın annesinin öldüğünü söylemişler.
Paramparçaydı.

Arkadaşım ne olduğunu anlayamıyordu. Ölüm sebebi bu olamazdı. Okulda öğrendiği ölüm
haberinden sonra hemen teyzesinin evine gitmiş. Ve mutfağa doğru kan izlerini görüp
ilerlediğinde teyzesinin cesedini bulmuş.

İşte bana bu hikayeyi anlattı. Pek inanmıyordum. Bir gün içinde annesi ve teyzesi
öldürülmüştü. Ben daha bir kelime edemeden ön kapının çalındığını duyduk. Korkuyla
oradan uzaklaştık.

Açmak istemiyorduk, bir saat boyunca sesler devam etti. Hala duyuyoruz ve gittikçe
büyüyor. Vazgeçmiyor. Asla vazgeçmeyecek. La Muerto Blanco durdurulamaz. Arkadaşımı
suçlayamıyorum.

Evimde oturuyorum ve arkadaşım yanımda. Her zamankinden daha yüksek sesle çalıyor.
Keşke arkadaşım evime gelmeden önce onu öldürmüş olsaydı. Asla böyle bir şey söylemek.
aklımın ucundan geçmezdi ama şu an tehlikedeyim.

"Ve senin içinde çok üzgünüm. Bu hikayeyi okumak zorunda kaldığın için, özür dilerim
Bunun hakkında sana anlattıklarım için üzgünüm. Artık okuduğuna göre o senin için
geliyor olacak."

Korkmuyor musun? KorkmalısınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin