Deli

3. Bölüm

Başımı ellerimin arasına aldım ve kollarımı önümdeki tezgaha dayadım . Tam olarak üç saattir barda çalışıyordum . Çok yorulmuştum . Okulda Sarpın bana büyük itirafından sonra ikimizde bara geldik . Bugün canlı müzik çalınacaktı bu yüzden bar daha kalabalıktı .
"Oo kızım aman haraket etme" Berk popomu kaldırıp müşterilerden sipariş almamı istiyordu . Neredeyse bir buçuk yıldır burada çalışıyorum . Artık Berkin ne demek istediğini de anlıyordum. Bıkkınlıkla yanaklarımı şişirdim . Cebimden kalem ve not defteri çıkartıp masalara göz atmaya başladım
"Pardon bakar mısınız?" Seslenen kişinin masasına ilerledim. Çok yorgundum .
"Buyrun ne istersiniz?" Dedim . Ve istemsizce ağızımdan ufak bir esneme kaçtı .
" seni ." Daha ne olduğunu anlayamadan biri kolumu aşağıya doğru çekti ve kendimi müşterinin kucağında buldum. Tam küfür etmek için başımı kaldırdığımda bu kişinin Sarp olduğunu fark ettim. O kadar yorgundumki Sarpı bile tanıyamamıştım . Şaşkınlıkla Sarpa bakıyordum .
"Yeter artık seni özledim daha fazla çalışma"
"Emredersiniz Sarp bey" dedim . O ise gülümsedi ve yanağıma uzun ve yumuşak bir öpücük kondurdu .
" on dakika sonra canlı müzik başlıyor o zaman çıkabilirim ." Dedim ve dudaklarımı büktüm .
" iyi on dakika dayanırım". Gülümsedim . Ayağa kalkmak için Sarpın omuzuna tutundum. Tam kalkmıştımki Sarp tekrar beni kucağına çekti .
"Son bir öpücük ver bari gitmeden ."
Yavaşça yanağına yaklaştım ve ufak bir buse kondurdum. Tekrar Berkin yanına döndüm . Not defterinde yazan siparişleri Berke verdim .
"Canlı müzik başlıyor ." Dedim .
"Hani bende işleri bitirdim ya abi"
"Eee" dedi Berk  " hafiften kaçsam mı ben artık zaten geç oldu "
Berk yanağımdan bir makas aldı
" iyi bakalım hadi çık dikkatli git başına bela alma"
"Tamam abi zaten Sarpla birlikte giderim ."
" Oo Sarpla " dediği anda yanaklarım kızarmaya başladı . Berk ile abi kardeş gibiydik . Keşke öz kardeşim olsada hergün görüşsek . Sarpın yanına döndüm . Önlüğü sımsıkı bağladığım için bir türlü açamıyordum .
" bekle ben yaparım " . Sarp arkama geçti ve çözemediğim kuşağı saniyeler içinde çözüverdi . Ben şaşkınlıkla Sarpa bakıyordum
" oha hayatımı kurtardın" dedim o çapkın bir şekilde sırıtarak .
" karşılığında bana birşey vermelisin." Dedi ben ise cevap vermek yerine dilimi çıkardım . Ve yürümeye başladım . Sarp yanıma geldi , kolunu omuzuma atarak beni sarmaladı .
" ne bu kol ? Sen hayırdır ?"
" kendim için değil .. Bu saatte sarkıntılık ederler sana beni yanında görürlerse hiç birşey yapamazlar "
Ara sokaklarda yürümeye başladık . Birkaç adım attıktan sonra Sarp beni durdu .
Cebindeki araba anahtarını çıkardı .
" Eve kadar yürümeyi mi düşünüyordun?"
Arabanın kapısını açtı bende içeri oturdum sonra sürücü koltuğuna oturdu .
"Buldum " dedi . Kafamı ona çevirdim
" ne buldun ?"
"Hayatını kurtarmamın karşılığında benimle bir yemeğe çık "
Biraz düşünüyor gibi yaptım " Üzgünüm canım tipim değilsin " dedim . Sarp kaşlarını çattı ve hemen önüne döndü " öylemi senin beğendiğin erkek tipi nasıl peki ?" Dedi
" Hee sen ciddiye aldın sanırım " dedim ve kahkaha atmaya başladım . Sarpta gülüyordu
" Tabikide sizinle yemeğe gelirim kurtarıcım "
Dedim .
Bar evime çok uzak olmadığı için kısa bir süre sonra evimin önüne gelmiştik . Tabi Sarpa evimi tarif etmem baya uzun sürmüştü . Tarif etmeyi pek beceremiyorum sanırım . Sarpa veda ettim ve evimin kapısına doğru ilerledim . Kapının önüne gelince son kez Sarpa baktım . Hala gitmemişti . Bu durum beni çok mutlu etmişti ama komşumuz Şeyma teyze beni bir erkekle yakalarsa ooo bütün herkes dedikodumu yapmaya başlardı . Elimle Sarpa git anlamında işaret yaptım . O bana el salladı ve gözden kayboldu . Anahtarımla kapıyı açtım . Kimseyi uyandırmamam gerekiyordu . Parmak uçlarıma basarak yürümeye başladım.
Sonunda odamın kapısına gelince nefesimi rahatlıkla dışarı verdim ve içeri girdim . Üzerimdeki ceketi yatağın üzerine fırlattım . Başımı kaldırdığımda babamla karşılaşmayı beklemiyordum . Paniğe kapılmıştım . Babamın öfkeli olduğu her halinden belliydi .
"Saat kaç?" Diye sordu sakin bir ses tonuyla
"Gece yarısı baba." Dedim .
Babam oturduğu sandalyeden ayağa kalktı ve bana yaklaştı .
" Sana tek bir soru soracağım ."
Bağırıp çağırsa daha iyiyiydi . Şimdi sorucağı soruya yanlış yada yalan bir cevap verirsem bedeli kötü olacaktı .
"Neredeydin ?" . Neredeydim . Neredeydim . Ben neredeydim . Bir boşluktaydım . Nefret ve hüzün dolu bir boşlukta . Sarp ise beni bu boşluktan çıkarmıştı . Yıllarca hapis olduğum alçak boşluktan beni kurtarmıştı . Artık yaşadığım her saniyeyi seviyorum .
" Okuldaydım." Diye yalan söyledim . Babamın gözlerine bakamıyordum fakat gözlerine bakarsam anlayacaktı yalanımı . Babamın gözlerini suratıma diktiğini hissediyordum . Yanağıma inen tokat ile başım yana düştü .
"Yalan" dedi babam ve odamdan dışarı çıktı . Ben hala başımı kaldırmamıştım . Kaldıramamıştım . Yediğim ilk tokattı . Yanağımda hissettiğim acı suratıma yayılıyordu . Kendimi boşluğa tekrar itilmiş gibi hissediyordum . Sanki tokat değilde bıçak sokmuştu babam . Gözlerim dolmuştu . En çaresiz anımda bana destek olan göz yaşlarım . Olduğum yere oturdum. Ve dizlerimi kendime çektim öylece duruyordum . Kafamın içinde bir sürü düşünce vardı . Ellerimi saçlarımın arasına daldırdım . Sonra bir anda hıçkırarak ağlamaya başladım . Gözlerim kararıp yorgunluktan uyuyana kadar ağladım .  Ki buda neredeyse iki saat sürdü .
Sabah olduğunda kendimi yine aynı noktada buldum . Sadece biraz daha dağılmış görünüyordum . Ayağa kalktım  bugün okula gitmeyecektim . Evdede durmak istemiyordum . Telefonu anahtarı herşeyi bırakıp odamdan çıktım . Üzerimde siyah askılı ince bir bluz . Altımda ise siyah bir tayt vardı . Odamdan dışarı çıktım . Annemler daha uyanmamış olmalıydı . Sabahın altısıydı saat. Dışarı çıktığımda bir an pişman oldum hava soğuktu . Ama yazın yaklaştığını haber veren güneş hafiften kendini gösteriyordu . Bu soğuk bana çok iyi geldi . Hatta şuan tek ihtiyacım olan biraz üşümekti . Kollarımla üşümüş olan bedenimi sardım ve yavaş adımlarla yürümeye başladım . Şuan karar vermiştim . Daha önceden gitmeye vakit ayırmadığım bir yere gidecektim . Okulun biraz ilerisinde bir sahil varmış oraya hiç gitmedim şimdi şuan oraya gidecektim . Denizi görmeliydim . İçimdeki yoğun kara bulutları denizin kokusu dağıtabilirdi. Sahile gelince  gözlerimi yumdum ve nefes almaya başladım . Burada kimse yoktu .  Pardon aslında burası çok kalabalıktı . Hırçın dalgalı deniz bu kez durgundu . Adeta birisini bekliyordu . Yazın ayağımızı yakan kumlar bu kez buz gibiydi ama hala yumuşacıktı. Martılar ise her zaman olduğu gibi balıkları avlamak için denize yakın uçuyordu . Gökyüzü güneşi biraz daha belli etmek ister gibi arada güneş ışınlarını yansıtıyordu . Bu yeri gerçekten sevmiştim .

Üç gün geçmişti ben sahilden sonra tekrar odama döndüm ve odamdan neredeyse çıkmadım bile . Okulada gitmedim . Telefonum çaldığında açmıyordum . Çok çok az yemek yiyordum . Üç günde iki kilo vermiştim . Ölü gibiydim . Bu tokat aslımda benim bahanemdi . Hep içime attım . Hep alttan aldım . Ama bu tokatı hak etmedim . Tuhaf olan ise şuydu . Babam bana eskisi gibi davranmıyordu . Onunla hiç konuşmuyordum ama o benimle konuşmaya çalışıyordu . Herşey tersine dönmüştü adeta . Pişman mıdır  acaba .
Bilemiyorum ama babama uyum sağlamam bir haftamı alacak gibi görünüyor . Bu gün okula gidecektim . Bu küçük odada durmak artık anlamlı gelmiyordu . Altıma siyah şort üstüne ise kot ceketimi geçirdim . Bu ceketi seviyordum . Üzerime bol geldiği için kendimi güvende hissetmemi sağlıyordu . Ayakkabılarımı giydim ve hiç birşey söylemeden evden çıktım . Okula doğru yürüyordum . Sarp ona ne diyecektim . Çocuk beni 47 kere aramıştı . En sonunda açmayacağımı anlayınca sesli mesaj göndermişti . Onları dinlemiştim . Sarpın sesi beni deniz kadar rahatlatıyordu . Okula gelince birkaç kişinin bana baktığını fark ettim . Onlarda şaşırmışlardır . Okulun ilk günü süslene püslene gelmiştim . Şimdi ise saçımı bile yarım yamalak taramıştım . Merdivenlerden sinirli bir şekilde inen Sarp gözüme takıldı . Bana doğru geliyordu . Uzun süre sonra onu görmek gülümsememe neden olmuştu . O ise benim aksime çatık kaşlarıyla dibime kadar geldi . Hiç birşey söylemiyordu . Bileğimi tuttu ve beni sürüklemeye başladı . Bahçede sessiz ve sakin bir yer bulunca bileğimi bıraktı .
" Bende seni gördüğüme sevindim ." Dedim ve şirin bir  şekilde sırttım . O suratıma bakıyordu .
"Oyun mu oynuyorsun Türkan?" Cümlesini kurduktan sonra bana bir adım yaklaştı.
"Seni kaç kere aradım "
"47 " dedim gülümseyerek
" ne?"
"47 kere aradın . Ayrıca sesli mesajların beni çok mutlu etti ."
Sarpın gülümsemediğini görünce başımı aşağı eğdim .
"Tamam haklısın özür dilerim ." Dedim .
"Ne için özür diliyorsun ?" Dedi alayla
Ona anlatmalı mıydım . Eğer anlatmazsam aramız bozulacaktı .
" seninle o gün bardan çıkıp eve geldiğimde babama yakalandım ."
Elimle dağınık olan saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdım .
" Babama yalan söyledim. Ve bedelini ödedim ."
Sarp endişeyle bana bakıyordu ."ne demek bedelini ödedim ne oldu sana birşey mi yaptılar"
İşte yine gözlerim doluyordu çünkü olanlar aklıma geliyordu . Sarp hızla bana sarıldı . Bana o kadar sıkı sarılıyordu ki . Sanki unutturmak istiyordu .
" Babam bana tokat attı Sarp ." Dedim ağladığım için sesim titremişti . Sarp bir yandan bana sarılıyor . Bir yandanda yanağımı öpüyordu . Hıçkırıklarım artıyordu .
"Şş tamam sakin ol güzelim ." Suratımı Sarpın boynuna koydum ve gözlerimi kapattım .
" Babamım beni sevmediğini biliyordum ama bana tokat atacağı asla aklıma gelmezdi ."
Dedim . Sarptan ayrılıp yere oturdum. Sarpta yanıma oturdu . Bir süre sessiz kaldık
" Baban seni seviyor ." Dedi . Ben ise bu cümleyi duyduktan sonra gülmeye başladım . Hatta kahkaha atıyordum . Dışarıdan bakan birisi beni deli sanabilirdi . Şuan ben bile kendimden şüphe duyuyordum . Sarp
"Hadi kalk içeri giriyoruz üşüyeceksin zaten kısacak şort giyip tarzan gibi sokağa çıkmışsın ." Bu sefer içten bir gülümseme oluştu yüzümde
" Hayır lütfen biraz daha kalalım burada şuan çok huzurluyum " dedim . Sarp ayağa kalktı
" olmaz hasta olmanı istemiyorum benimle geliyorsun hadi ."
"Hayır ben burada kalacağım ."
"Öylemi ?" Diye sordu . Bir kaşını kaldırmıştı . Bende bir kaşımı kaldırdım ve
"Öyle ." Dedim . Cümlem biter bitmez Sarp ben kucağına aldı ve omuzundan beni sarkıttı . Ben çok şaşırmıştım kahkaha atıyorduk
"Ya Sarp indir beni rezil oluyoruz ."
" Bana diklenmeden önce düşünecektin küçük hanım ."   Küçük hanım mı ? İşte şimdi sinirlendim
" ilk olarak sırf aramızda iki yaş var diye küçük olmuyorum bunu kabul et " dedim
" ikinci olarak ta beni indirmezsem üzerine kusucam çünkü baş aşağı durmak midemi bulandırdı ." Dedim ve kusuyor gibi öğürme sesleri çıkardım. Bu çocuk nerdeyse on beş dakikadır beni taşıyor yorulmamış mıydı ?
Sarp dediğim şeyi duyunca daha çok güldü ve beni düşürüyor gibi yaptı . Bende doğal olarak çığlığı bastım . O da beni sonunda yere indirdi .
" Yuh be kızım o ses nasıl çıktı senden ."
" sen bunu hak etmiştin ." Diyerek dil çıkardım ve kıvırta kıvırta yürümeye başladım . Sarp kıvırtmama sinirlenmiş olmalıydı çünkü kaşlarını çatmıştı . Okulun içine girince kıvırtmaya devam ediyordum . Sarp korkutucu bir ses tonuyla
"Düzgün yürü ." Dedi . Ben normalde devam ettirmeyi düşünüyordum ama Sarp baya sert ve sinirli görünüyordu . Ben de kıvırtmayı kestim . Sarpın yanağına ufak bir öpücük kondurup yanından ayrıldım . Sınıflarımız farklı olduğundan dolayı ayrılmamız gerekiyordu . Ders tarih olduğu için uyuyabilirdim . Sıraya başımı yasladım ,gözlerimi yumdum ve Sarp hakkında hayal kurmaya başladım . Geleceğimizin hayalini kuruyordum. Sonra bir anda kendimi  bulutların üstünde buldum . Rüya görmeye başlamıştım bile . Kendim hakkımda sevdiğim nadir özelliklerimden biriside hemen uyuyabildiğimdi . Ne yaşarsam yaşayayım uykum geldiğinde uyuyordum ...