Duygu 5 yaşındayken annesiyle istanbuldan ayrılıp , Amerika' nin şehri olan Miami'ye yerleşti. Bu sırada annesi 4 aylık hamileydi. Doğumu 5 ay sonra gerçekleşti ve Çağrı dünyaya gelmişti. Babası Behzat Bey Istanbuldaydi. Dev bir inşaat şirketinin sahibiydi. Eşini ve çocuklarını Miami'ye göndererek daha modern bir yaşam sağlamak istedi. Ilk seneler sık sık sık karısını ve çocuklarını ziyarete gelirdi. Zaman geçtikçe daha da azalıyordu ziyaretleri ve son 8 yıldır Miami'ye gitmiyordu. Aklına geldikçe telefonla arayıp durumlarını sorguluyordu. Duygu bu durumdan rahatsız olmaya başlamıştı.
Duygu suan 20 yaşındaydı. 1,72 boyunda , zayıf , sarışın ve mavi gözlüydu. Fiziksel ozelliklerini annesinden almış olacak ki annesi gibi çok güzel bir bayandı. Özel üniversite de 2. Sınıf öğrencisiydi. Moda Tasarım bölümünü okuyordu. Bu bölümü kendi tercih etmişti. Ileride yaptığı tasarımlarla alanında en iyi olmak istiyordu.
Fakat şu zamanlarda bunlar aklına gelmiyordu ve dersleri çok boşlamişti. Hayatının manoton ilerlemesinden müthiş derecede rahatsızlık duyuyordu. Bir uğraş olsun istedi ve Felixle çıkmaya başladı. Felix çok iyi biriydi kendisini güldüruyor , süprizler hazırlıyor, eğleniyordu. Felix kısa bir süre içinde Duygu ya aşık oldu ama Duygu için pek öyle söylenemezdi. Felix ' e aşık değildi sadece onunla vakit geçirmek kendisine iyi geliyordu.Duygu yatağına uzanmış elindeki telefonla Felix ile mesajlasıyordu.
Felix: Merhaba aşkım Naber nasılsın ?
Duygu: Odamdayım yatağımda uzanıyorum , iyi olmaya çalışıyorum. Sen nasılsın?
Felix: Ben iyiyim de hayırdır bir sıkıntın mı var kelebeğim ?
Duygu: Dersler biraz canımı sıkıyor daha doğrusu ailevi durumlardan dolayı dersleri hep ihmal ediyorum . Çalışma isteği geliyor. Boğuluyorum sanki koskoca Miami'ye sıgmiyorum. Evde duvarlar üstüme üstüme geliyor. Bıktım artık Felix herkesten herseyden.
Felix: Ah kelebeğim neden böyle oldun sen. Söyle şimdi ne istersen elimden gelen herseyin fazlasını yaparım sen yeter ki iyi ol. Mutlu ol senin gözünden akan her bi damla benim benim olümüm demektir. Her gözyaşında ölüp ölüp diriliyorum. Iste seni çok uzaklara götürmeyim bütün kötülüklerden korumaya çalışırım iste canımı vereyim.
Duygu: Felix lütfen bunların hiç birini istemiyorum. Beni düşündüğün için teşekkür ederim ama senin yapacağın hiç birşey yok.
Felix: Bu aksam buluşalım mi biraz kafa dağıtırsın. Sana söylemem gereken şeyler var.
Duygu: Canım hiç istemiyor. Evde dinlenmek istiyorum.
Felix: Lütfen kelebeğim
Duygu: Hımmm tamam buluşalım.
Felix: Saat 20:00 da hazır ol seni evin önünden arabayla alırım.
Duygu: Tamam Görüşürüz
Duygu telefonu komidinin üzerine koydu. Uzun uzun düşünmeye başladı. Sadece eğlencesine Felixle sevgili olmuştu , o sıralar Felix içinde öyleydi. Fakat zaman geçtikçe Felix Duygu ya deli gibi aşık oluyordu. Duygu bu durumdan kendini kurtarmaya çalışıyordu. Felix den ayrılmalımiydi peki nasıl söyleyecek di bunu ona nasıl açıklayacaktı sebebini kafasında cevapsız sorular.
Birden kapı çaldı Duygu bu düşüncelerden birden sıyrılıp kafasını kapıya doğru çevirdi. İçeri gelen annesi Sevinç Hanımdı. Duygu ya yaklaşarak- Kızım saatlerdir odandan cıkmiyosun benim bilmediğim bir sorun mu var ?
Duygu annesinin elini tutarak-Sorun Felix anne ? Bana çok aşık ve benim ona aşık olmadığımı biliyor . Söylesem çok üzülecek soylemesem daha çok bağlanıp boş hayaller kuracak.
Sevinç Hanım biraz düşündü ve kendinden emin bir şekilde konuşmaya başladı.
-Kızım seni anlıyorum ama buna o kötülüğü yapamazsın en kısa zamanda herseyi anlatmalısın ve ayrılmalisın. Kalpler çok önemli çünkü tekrar dan onarımı olmuyor. Yalanlarla mutlu olup sonra büyük bir ihanetle yere çakılacağına , gerçeklerle üzülüp daha sonra ömür boyu mutlu olsun daha iyi.
Annesinin bu sözleri Duygu' nun az da olsa yüreğine şu serpmisti.
-Teşekkürler anne iyi ki varsın
Seni çok seviyorum. Diyerek annesinin yanağına kocaman bir öpücük konudurdu.- Bende seni çok seviyorum bebeğim iyiki varsın.
Duygunun gözünden bir damla yaş yanağından süzülerek koluna damladı. Annesi hemen konuyu degistirmek için ve daha neşeli bir ambians oluşturmak için atladı.
- Şimdi yemekler soğuyacak eğer biraz daha beklersek bende açlıktan ağlayacagim.
Duygu nun suratında küçücük bir tebessüm oluştu. Sevinç Hanım buna sevinmisti. Kızının elini tutarak hızla kaldırdı ve seri adımlarla salona doğru ele ele yürüdüler. Sofra kuruluydu yardımcıları Sultan teyze servis yapamak için bekliyordu. Masada baş köşede Çağrı oturuyordu. Evin tek erkeği olduğu için Sevinç Hanım orayı kendisine vermişti. Duygu ve annesi masaya oturdular. Sultan teyze servis yapmaya başladı. Bitince kendisi de masaya oturarak yemeğe başladı. Sultan teyze nin kimsesi olamadığı için Sevinç evine yardimci olarak almıştı. Miami'ye taşınınca onuda yanında getirdi. Ona çok güveniyordu ve cok seviyordu. Duygu yu büyüten oydu.
Duygu yemeğini yedikten sonra masadan kalktı ve annesine dönerek
- Anne Felix ile dışarı çıkacağım. Ona herseyi anlatacağım.Sevinç Hanım başkasıni sallayarak onayladı. Duygu koşar adımlarla odasına gitti. Üzerine
giymek için dolapdan pantolon ve gömlek çıkardı. Gömleği pantolonun içine soktu , aynanın karşısında saçını özensiz bir topuz yapti makyaj yapmaya gerek bile duymadan odasından çıktı. Dışarı çıktığında Felix arabanın içinde kendisine bakıyordu. Arabaya doğru yürüdü şoför koltuğunun yanında ki kapıyı açarak bindi.
Felix öpmek icin Duygunun yanağına yaklaştı. Fakat Duygu yüzünü buluşturarak kendini geri çekti. Felix şaşırmıştı ama bozuntuya vermeden konuşmaya başladı.- Hoşgeldin kelebeğim
- Hoşbuldum
- Nereye götüreyim seni eğlenceli bir yer olsun mu ?
- Şehir den uzak insanlardan uzak sessizliğiyle huzur veren biryere götür.Felix başıyla onaylayarak arabayi çalıştırdı. Arabayı çok hızlı kullanıyordu. Felix radyoyu ve aynı zamanda arabasının üstünü açtı. Bir süre sonra şehrin ışıkları etkisini kaybediyordu artık sadece yıldızlar parlıyordu.
Rüzgar acımasızca Duygunun saçlarını savunuyordu topuzu bozulmuştu. Ama Duygunun umurunda değildi. Gözlerini gökyüzüne dikmis radyoda çalan şarkıyı içinde tekrarliyordu. Bir süre sonra gözlerinden damla damla yaş akmaya başladı. Felix bunu farkedecek ki arabayi kenara çekti , radyoyu kapatarak
- Duygu neyin var. dedi
Duygu kafasını Felix e çevirdi ve konuşmaya başladı.
- Ayrılmamiz gerek artık. Dedi
Ve hıckira hıckira ağlamaya başladı.
Felix duyduklarına inanamadı. Gözlerini kocaman ayırmış ağlayan Duygu ya bakıyordu. Kelimeler boğazına dizilmisti tek kelime edemedi. Ağlamamak için sıkıntıgı çetesinin acısını kalbinde hissesiyordu sanki. Duygu nun ağlamasına daha fazla dayanamadı ve kendini zorlayarak da olsa söze başladı.- Duygu senin uzulmene dayanamam. Eğer böyle mutlu olacaksan varsın ayrılalım senin mutlulugun benim mutlulugumdur . dedi
Arabayı çalıştırarak geldiği yöne tekrar döndü ve hızla şehrin göz yoran ışıkları na rahatsiz edici kalabaligina ve kulak açılan gürültüsüne sürdü.
Yolda ikiside sesizligini korumuştu ve ama Duygunun içi içini yiyordu. Nihayet Duygunun evinin önüne geldiler. Duygu arabadan indi
-Hoşçakal dedi
Akın camdan kendisine bakarak
-Hoşçakal kelebek.
Duygu zoraki gülümseyerek gözlerini kapatıp açtı.
Ve doğruca eve yöneldi. Zili çaldı. Kapıyı Çağrı açtı. Annesi ve Sultan teyze salonda tv izliyorlardi. Yanlarına gitme gereği duymadan odasına girdi. Kendini yatağa bıraktı kıyafetlerini değiştirme gereği duymadan. Hemen uyumak istiyordu çünkü uyuyunca acı biter keder biter dert biter ve sadece mavi başlardı.Felix o gece Duygu ya evlenme teklifi edecekti. Bir tane yüzük almıştı. Ama Duygu öyle ayrılmak istediği söyleyince Felix teklif edemedi. Duygu hiçbir zaman bitmeyecekti bunu. Felix yüzüğü hep saklayacaktı ve ömür boyu Duyguyu bekleyecekti, oda maviyi bekleyecekti.
Merhaba Arkadaşlar
Eger vote sayısı ve okunma sayısı artarsa yeni bölüm yayınlıyacağim ♥♡♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİYE HASRET
Teen FictionHayatı yalan uzerine kurulu Duygu Hayatını babasının ölum sebebine adamış Akın Hayatını hırs hırçınlığına kaptırmış aşktan uzak Ezgi Hayat onları bir yerlerde birleştirseydi ne olurdu ? Beklenmeyen olaylar,aci , ask hepsi bir arada . Hepsinin t...