Yalnızlık diye geçirdi içinden kadın ,
Benliğine en fazla işlemiş olan oydu zaten.
Sessiz duvarlar,suskun kadın ,
Yalnızlığın belirtileri karabasan gibi çökmüştü.
Ne silkelenmeye ne de yeniden başlamaya,
Gücünün yeteceği hiçbirşeye ulaşamıyordu.
Gözleri kapalı ya da açık hep karanlık,
Hep sisli,dumanlı bir hava vardı içinde.
Ne kalbinin sesinden başka ses,
Ne de aynadaki yüzünden başka yüz görürdü.
Yapayalnızdı o herzaman,
Leyla ile Mecnunun aşkını dinlerdi ama.
Sevgiye pek inanmazdı genç kadın ,
Birgün çalan kapısının sesiyle bozuldu.
Yalnızlığın tahtı,sessizliğin tacı,
Şu anda çok mutluydu.
Yalnızlığı sona ermiş,mutlu olmuştu,
Sonsuza kadar böyle olmayı diledi kadın.
Sonsuza kadar değil ama,
Ömrünün sonuna kadar kendisi mutlu.
Tahttan indirilmiş olan yalnızlık ,
Hüzünlü ve sakindi .
Sessizlik ve yalnızlık giderken,
Mutluluk ve neşe hep orada kaldı .
Filmlerdeki mutlu son onda da oldu,
Ve hep severek büyüdü Genç kadın...