Korku(Bölüm 2 - EMMA)

2K 116 26
                                    

Marinette'in ağzından;
Alya'nın sözü üzerine kızardım.Acaba evet mi desem yoksa hayır mı?
M:E-evet.
A: Kızım bu önceki aşkından daha fena! Değil onun yanında,ismini duyunca bile kekeliyorsun ve kızarıyorsun.
M: Ya aslında tam olarak aşk değilde,birazcık hoşlanıyorum diyelim.
A: Bu birazcık hoşlanmış halinse tamamen aşık olmuş halini tahmin edemiyorum.
M: Tamam Alya,beni bırakalım da senden bahsedelim.Nino ile nasıl gidiyor?
A: Biz,yani çıkıyoruz.Ama tam olarak sevgili değiliz.
M: Alya neredeyse 5 aydır çıkıyorsunuz.Artık sevgili olun.
A: Ne?O kadar oldu mu?
M: Evet,neyse sen bu sabah hiç kabus gördün mü?
A: Ay evet gördüm ve hayatımda ilk defa uykumdan ağlayarak uyandım.Çok gerçekçi bir kabustu.
M: Ne gördüğünü anlatsana.
A: Uğur Böceği'ni bir düşmanla savaşırken gördüm.Ama savaşırken ağlıyordu.Sonra Kara Kedi'yi yerde yatarken gördüm.Uğur Böceği tek başına savaşamıyordu daha sonra düşman onun üzerine bir araba fırlattı.Bende hemen yanına koştum.Yanına geldiğim anda küpesi bipledi ve gerçek kimliği açığa çıktı ama birden benim gözlerim kapandı.Meğerse gözlerimi Kara Kedi kapatmış ve bana "Böceğimin kimliğini öğrenirsen daha çok üzüleceksin.Şimdi hemen evine git." dedi.Ama ben onun ellerini yüzümden çektim ve Uğur Böceği'nin sen olduğunu gördüm.Marinette öyle bir şey yok değil mi?
M: Pöff Alya saçmalama.Nerede bende o kadar beceri?Neyse bende bir kabus gördüm ama pek hatırlamıyorum.
Bayan Bustier sınıfa girdi.
B.B (Bayan Bustier):Evet çocuklar,okumanız gereken Romeo ve Juliet kitabını kim bana anlatmak ister?
Kimseden çıt çıkmadı.
B.B: Parmak kaldıran yok.Listeden kaldıracağım.
Öğretmen listeye göz gezdirdi.O sırada ben dahil herkes-Max bile - soğuk terler döküyordu.Ve piyango bana vurdu.İkinci hayatımda iyi şansın temsilcisiyken bu hayatımda nasıl bu kadar -kara kedi gibi-şansız olabiliyorum bilmiyorum.
B.B: Evet Marinette seni dinliyoruz.
M: Eeeeee şey eeeeee.
B.B:Marinette kitabı okudun mu?
Tam cevap vermek için ağzımı açacaktım ki okulun içine araba düştü! İnanamıyorum.Bütün sınıfta çil yavrusu gibi dağıldı.Neyse hemen çantamı aldım ve tuvalete koştum.
T: Paçanı iyi kurtardın ama.
M: Evet fakat şimdi bunun sırası değil.Tikki benekler!
Dönüştükten sonra hemen okuldan çıktım.Birkaç saniye sonra Kara Kedi de geldi.
K.K: Merhaba böceğim.Ne zamandır görüşemiyoruz.Özledim seni.
U.B: Bende seni.Ama bu sabah senin yüzünden ağlayarak uyandım.
K.K: Ne yaptım ki?
U.B: Kabusuma girdin şapşik.Senin öldüğünü gördüm.Hemde son nefesini gözlerimin önünde verdin.
K.K: Böceğim sen gerçekten ölürsem bu kadar üzülür müsün?
U.B: Tabiki.Biz dost değil miyiz? Hem de bunun cevabını hâlâ alamadın mı?Kaç kez ağladım senin için?
K.K: Öyleyiz.Daha fazlası olabiliriz ama öyleyiz.Ve evet hâlâ alamadım.
Bunları söyledikten sonra flörtöz sırıtışlarından 2 numaralısını gönderdi ve sinirimi bozdu.-Aslında bu sırıtışlarla çok tatlış oluyor.-Ay Marinette kendine hakim ol!-Aw ama çok tatlı yavru kedi gibi-.Marinette sus dedim.-Tamam-Ben nasıl bu durumlara düşüyorum?Neyse ben dünyaya geri döneyim.
K.K: Bakalım bugün bizi nasıl bir düşman bekliyor?
U.B: O taraftan çığlıklar geliyor.Haydi gidip bir bakalım.
Düşmanı gördük.Simsiyahtı ve yüzünde beyaz bir hayalet maskesi vardı.Ve o arabayı okula büyük bir ihtimalle dikkat çekmek için attı.Çevresindeki herkese içinde sapanla farklı simgeler olan toplar fırlatıyordu.Topu isabet ettirdiği kişi ise donup kalıyordu.Hareketlendiğinde ise ya çığlık atıyor ya da ağlıyordu.
U.B:Hmm acaba akuma nerede olabilir?Topları fırlattığı sapanda olabilir mi?
K.K:Hayır bence maskesinde çünkü sapan kendisi bile kırılabilir.
U.B:Vay vay kedicik yine zekasını konuşturdu.
K.(Korku):Aa düşmanlarım gelmiş.Siz tamamen aklımdan çıkmıştınız.Bu arada ben Korku.Sizin mucizelerinizi alacak kişi benim.
Dedi ve üzerime bir araba fırlattı.Tam kaçacaktım ki takılıp yere düştüm ve arabanın küçük bir kısmı ayağımı ezdi.Maalesef o ayak burkulan ayağımdı.Küçük çaplı çığlığımdan sonra Kara Kedi ne olduğunu sordu.
U.B:Burkulan ayağımın üzerine araba düştü.Haydi sen hemen maskeyi al.
Kara Kedi tam harekete geçecekti ki Korku ona toplarından birini fırlattı.
Adrien'ın ağzından;
Kabus:
     
Herkes beni yuhluyordu ve kafama domates fırlatıyorlardı.Sonra "Kötü şansı istemeyiz." diye slogan atmaya başladılar.Ben de bacaklarımı ve kollarımı içime çekip kafamı gömdüm.Tam ağlamaya başlayacaktım ki biri bana sarıldı.O Uğur Böceği idi.
U.B:Aw kedicik sen kötü şansı temsil edebilirsin ama sen hiç kimse için kötü şans olmadın,aksine benim gibi iyi şans oldun.Dinleme onları!
Ben de elimi beline sardım.Sardığım anda belinden başlayarak tüm vücudunu kara baloncuklar sardı sonra ise yok olmaya başladı.Bir dakika sonra elimde sadece kafatası kalmıştı.Herkes yuhlamaya devam etti.Artık tahta parçaları bile fırlatıyorlardı bana ama acımıyordu.Çünkü hayatımın en büyük acısını az önce tatmıştım.
Felaketimi onun üzerinde kullanmıştım.Hıçkırıklarım arttı."Böceğim artık yok.Artık kahraman olmayı hak etmiyorum."dedim ve yüzüğümü çıkarıp yere fırlattım.
Kabus sonu.
U.B:Kara Kedi bina devriliyor o küçük kızı kurtar!
Bu sözün ardından kendime gelmek için yüzüme bir tokat patlattım ve hemen kıza doğru koşmaya başladım.Tam kızı kendime çekip çubuğumu çevirecektim ki bina üzerimize yıkıldı.Neyseki kızın sadece bacakları enkazın altında kalmıştı.
U.B:Kara Kedi hayır!
K.K:Merak etme böceğim ben iyiyim.Felaket!
Dedim ve felaketimi enkazı yok etmek için kullandım.Sonra ise kızı kaptığım gibi hastaneye koştum.Hastanenin kapısındaki doktorlara kızı verdim.Tam böceğimin yanına gidecektim ki gözlerim karardı.
Marinette'in ağzından;
Kara Kedi ortalıkta yok.Galiba yaralandı.Bayılmış olabilir.Onsuz çok zorlanıyorum.Yaptığım sayısız atağım başarısız oldu.Son kez yoyomu gece lambasına fırlatıp yükselirken canavarın yüzünden maskeyi kaptım.Sonra ortadan ikiye kırıp akumayı iyileştirdiğim gibi hastaneye gittim.Acilde gördüğüm ilk doktora Kara Kedi'yi sordum.O da bana karşımdaki odayı gösterdi.Koşarak odaya girdim.Doktor Kara Kedi'nin göğsündeki yarayı dikiyordu.Herhalde enkazın bir parçası yarasına girmiş ve dikişini açmış,felaketi kullandığında ise yok olmuştu.Kediciğin yüzüğü tam biplediğinde ben hemen doktora çıkmasını söyledim.Neyse ki dikiş işi bitmişti.Doktor dikiş ipini kestiği gibi dışarı fırladı.Bende doktorların taktığı yüz maskesinden birini kediciğin kulaklarından yüzüne geçirdim.O uyanırken küpelerim biplediği için dışarı çıktım.Doktorlara da odaya girmemelerini tembih ettim ve son dakikalarımda eve ulaştım. Annemler evde olmadığı için Tikki ile evde rahatça dolaşıyordum.Sonra aklıma dank etti.Bugün blogta ilk yayını yapacaktım.Hemen kamerayı açıp canlı yayına bağlandım.

M:Merhaba kedinin kedicikleri!Ben Marinette.Bu blogta sizlere Kara Kedi hakkında bilgiler verecek,fotoğraflar ve görüntüler paylaşacağım.Ve kardeş bloğumuz UğurBlog'ta olduğu gibi Kara Kedi'nin gerçek kimliğini araştıracağım.Arada sırada Adrien Agreste'in ayarlayacağı Kara Kedi ropörtajlarını da yayınlayacağım.Aldığım son dakika haberine göre Kara Kedi şu an hastanedeymiş.Bloğu izliyorsa ona geçmiş olsun diyorum.Neyse bugünlük bu kadar yayın yeter.Görüşürüz kedicikler!

Dedim ve kamerayı kapattım.Güzel olmuştu.Ve ilk yayın olmasına rağmen yüz bin kişi izlemişti.

M:Tikki enerjin doldu mu?

T:Evet,ama ne oldu ki?Yoksa kediciğin böcüşü kediciğini mi merak etti?

dedi alayla.

M:Tikki ne alay ediyorsun?Daha ona aşık olmadım.Duygularım çok karışık.Adrien'ı da seviyorum onu da.

T:Marinette yeme beni.Aklında ne var bilmiyorum ama SEN ADRİEN'E FALAN AŞIK DEĞİLSİN ONA AŞIKSIN,anla bunu artık!

M:Tamam o zaman,Tikki benekler!

Adrien'ın ağzından;

Kara Kedi'ye dönüşüp doktoru odama çağırdım.O da yüzümdeki sıyrıklara krem sürdü.

K.K:Doktor Bey acile getirdiğim küçük kızın durumu nasıl?

Dr:Bacaklarındaki her kemik kırılmış.Neredeyse bir yılda zor kaynar.Bir yıl yürüyemeyecek.Adı Emma. Daha 5 yaşında.Kimsesi yok zavallının.Annesi onu daha bebekken yetimhaneye bırakmış.

K.K:Peki siz bunları nereden biliyorsunuz?

Dr:Bir yakınım onu evlat edinmek istiyordu da oradan biliyorum.Sonra vazgeçmişti ve başka bir çocuğu evlat edinmişti.

K.K:Neyse ben gideyim.Her şey için teşekkürler.

Dedim ve hastaneden çıktım.Aklımdan o kızı ziyaret etmek geçti ama yapamazdım.Onun karşısına çıkacak yüzü bulamıyordum.Biraz kafamı dağıtmak için Eifel Kulesi'ne çıktım.Ama olmuyordu.O kızı düşünmeden edemiyordum.Birden "Benim yüzümden" diye haykırırken buldum kendimi.Birine ihtiyacım vardı.Beni dinleyecek birine...Marinette olabilir aslında.O beni dinler ve belki bir tavsiye verir.Onun evine doğru yola çıktım.

Marinette'in ağzından;

Kara Kedi'nin hastanede olmadığını öğrenip eve geri döndüm."Nereye gitti bu kedi?"diye düşünürken birden balkon camından "tık tık" diye sesler geldi.Camı tıktıklayan kişi Kara Kedi idi.Onu gördüğümde kalbim yerinden çıkacakmış gibi oldu.Tikki onu görür görmez saklandı.Bende onu içeri aldım.

M:Kara Kedi ne oldu sana? Ağladın mı sen?

K.K:Marinette,benim...benim sana ihtiyacım var.Yani seninle dostça konuşmaya ihtiyacım var.

M:B-bana her şeyi anlatabilirsin.

   .............

Yazardan not:Bölüm geç geldiği için üzgünüm okuyucularım.Bu arada attığınız yorumlar beni çok mutlu ediyor.Yorum atan,oy veren ve kitabımı okuyan herkese teşekkürler!




MUCİZEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin