4.bölüm

11 2 0
                                    

        Duha'dan...

    Bir şekilde kendimi ona belli ettirmem gerekiyordu. Ama bunu nasıl yapmam gerektiğini ise uzun bir zamandır düşünmüştüm. Alışverişi sevmediğini bildiğim için otoparkın çıkışında pusuya yatmış onu bekliyordum. Arkadaşını ekip alelacele çıkacağı için etrafınada pek dikkat etmeyeceğinide biliyordum. Tam da dediğim gibi oldu. Otoparktan çıktı. Çok hafif bir şekilde arabasına çarptım. Ben onun arabadan inip bana bağırıp çağıracağını düşünmüştüm ki tam tersi birşey yaptı. O arabasından inmeyince ben yapay bir sinirle inip onu tanımıyormuş gibi yapıp arabasının kapısını açtım ve dışarı çıkmasını bekledim. Açıkçası bu durum beni biraz şaşırtmıştı. Arabadan iner inmez sinirli ve bir o kadar da soğuk sesiyle bana "kısa kes ve özür dile" dedi. Ben böyle bir tepki beklemediğim için önce kaşlarım düzeldi ve elimde olmadan da dudaklarım yavaş yavaş yukarı kıvrıldı ve ardından bir kahkaha attım. Bu kız gerçekten çok eğlenceliydi. Sanırım biraz daha eğlensem bişey olmaz.

  "Ben mi sizden özür dilemeliyim.?" dedim suçlunun ben olduğumu bildiğim halde. Ama onun bunu bilmesine gerek yoktu sonuçta. Ama galiba biraz fazla üstüne gitmiş olmalıyım ki çok kızgın bir şekilde
"Bana bak" dedi " sen benim arabama vurdun ve ben mi özür dilicem." Dedi. Bende kaşlarımı çatıp onu daha da sinirlendirecek cümleleri kurdum.
  "Ben bir kadından, hele ki senin gibi küçük birinden asla özür dilemem. Al bu benim kartım, faturayı bana yollarsın öderim." dedim. Aslında sinir etmek için yapsamda asıl nedenim beni tanımasını sağlamaktı. Ama galiba tanınmaktan çok sinirlendirmeyi başardım. Gerçekten sinirlenince karşısındakini dövebilecekmiş gibi bakıyordu.

  "Birincisi;senin paranı istemiyorum.
İkincisi;küçük değilim ve seni gerçekten dövebilirim ve
üçüncüsü; benden özür dileyeceksin." dedi ve arabasına bindiği gibi gaza basıp gitti. Eğer Şura'yı tanıyorsam gerçekten bana özür dilettirir.
  Bu ilk karşılaşmamızın ardından daha sakin bir karşılaşma planlıyordum ama hesaba katmadığım birşey vardı.
   Ona daha yakın olabilmem için ailenin içine sızmam lazımdı. Gerçi zaten ailenin içindeyim ama bunu o bilmiyor. Gerçi kimse bilmiyor ya neyse.
Bende hiç anlamadığım halde amcasına iş ortaklığı teklifini sundum. Tabi amcası da hiç araştırmadan yüklü miktarı duyunca hemen ortaklığı kabul etti. Beni araştırsa da hakkımda pek fazla bişey bulamazdı zaten.
Bunun için ortaklık belgelerinin imzalarını normal bir ofiste değilde tam ona göre bir yerde yapmaya karar verdim. Herşeyi ayarlamış, barda buluşmuştuk. İmzalar atılıp iş konusu bittiğinde ise Selim bey bunu kutlamak için beni de bara davet etmişti. Onu önden yollayıp bende dosyaları toplayıp geleceğimi söylemiştim. O gittikten sonra ise yardımcım Hakan'a "bu adamı sakın gözünden kaçırma. Her hareketini, gittiği yerleri ve görüştüğü  kişileri hergün rapor etmeni istiyorum" diyip bara gittim.

Uzaktan bara bakıp biraz Şura'yı izledikten sonra Selim bey beni farketmiş ve beni göstererek Şura'ya birşeyler söylüyordu.
  Yanlarına geldikten sonra Selim bey beni göstererek "işte yeni ortağım" diyip ayağa kalktı. Onunla birlikte Şura da kalktı. Şaşırmış bir şekilde beni incelediğini fark ettim. O bana bakınca bende ona baktım. Selim bey bakışmamızdan ne anladıysa artık "siz tanışıyormusunuz" diye bir soru sordu. Ben cevap vermeden Şura hemen "hayır amcacım sadece bir kere karşılaştık" dedi.
Elimi tutmayacağını bildiğim halde elimi uzatıp "Merhaba ben Duha" dedim. Sadece tepkisini merak ettim. Bir elime bir de amcasına bakıp sadece " Ben Şura" dedi. Tutmicanı bildiğim halde uzattığım elimi geri çektim. Rahatsız olduğunu düşünen amcası hemen bir açıklamayla "Şura el sıkışmaktan hoşlanmaz" dedi. Sanki ben bilmiyorum da . Neyse.
  "Hiç önemli değil. Memnun oldum Şura hanım" dedim. Ama o ben yokmuşum gibi davranıp amcasıyla vedalaşıp gitti.
Bana hiçbirşey demeden. Gerçi demesini beklemiyordum da zaten ama ne bileyim deseydi keşke.
Bu burda bitmez ama. Tekrar karşılaşmak için hemen Selim beye dönüp "Eğer sizin için de bir sorun olmazsa pazar günü buluşalım da eksik dosyaları tamamlayalım" dedim. Pazar günü aile yemeği olduğunu bildiğim için sordum. Ve ne olursa olsun pazar günlerini hep birlikte geçirirlerdi. Ve beni davet etsin diye özellikle pazar günü dedim.
  Ama maalesef ki beklediğim teklif gelmedi...

İHANETİN İZLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin