İlk dikkatimi çeken şey okulun simsiyah oluşuydu.Ama resimlerde su yeşiliydi.'Halla Halla' diye mırıldandım.okulun rengi insanı ürpetiyo. Şu an başka bi okula bakmaya üşendiğim için bu okul olsun en iyisi diyerek okula yürümeye başladım.Pek kişi yoktu .Okulun içi dışına göre tam tersi bembeyazdı.
Koridorlada biraz dolandıktan sonra müdürün odasını bulabildim.Kapıyı tıklattım ve içeri girdim.Aslında gel sesini bekleye bilirdim ama üşendim.Hem müdüre kendimi biraz tanıtabilirm diye düşündüm.Müdür kafasını kaldırıp bana baktı tam bir şey diyeceği sırada masanın karşısında duran sandalyelerden birine oturdum ve ayağımı üst üste attım."Kayıt yapmak için geldim"müdür tek kaşını kaldırdı "Bu ne cürret-" konuşmasına izin vermeden "Zehra Aksoy" dedim müdür hemen yerinde dikleşip "Tabi kızım kusura bakma ,hemen kayıdını yapacağım "deyip bilgisayarda bişeylere tuşlamaya başladı bende müdürü sinir etmek için "Bekliyorum" dedim sert bi ses kullanarak.
Müdürün eli ayağına dolaşmaya başlayınca 'offff' diye mırıldandım."Ben okulu geziyorum döndüğümde bitsin olmuş olsun " der demez kapıyı açıp çıktım.
Aslında okulu gezmeye hiç niyetim yok hatta umrumda bile değil , okulun canı cehenneme .Bana kalsa hiç okumam ama en azından liseyi bitiriyim diyorum.Hiç bir hedefim yok .Okuyum da şu mesleğin sahibi olayım diye bir düşüncede yok.Sadece mutlu olayım yeter .Bu düşünceleri aklımdan kovalarken bi yerde okuduğum yazı aklıma geldi "çok düşünme hayatı akışına bırak yoksa sıkılırsın yarınını düşünme " haklı aslında .
Biraz daha bekleyip müdürn odasına girdim .Kapıyı çalmadan.Yaşasın zenginlik."Tamamdır kızım pazartesi gelir benden ders programını da alırsın "deyip gülümsedi.Zoraki bir şekilde .Benden korkmaları hoşuma gitmiyo değil ."Okey"deyip çıktım müdürün odasından .Okulun çıkışına doğru yürümeye başladım . Nedense bu gün güzel şeyler olacağa benziyo .
Kahvaltı yapmadığım için sıradan bi kafeye gitmeye karar verdim.Taksiyle gelirken bi kafe görmüştüm oraya doğru yürümeye başladım .Genelde geldiğim kafelerin isimlerini hep merak eder bakarım .Kafamı kaldırıp tabeleya baktım 'DESTİNA CAFE' güzel isim.
Aslında kafelerden nefret ederim .Bir türlü ne yiyeceğime karar veremem .O yüzden kafeye gittiğim zaman genellikle kahvaltı tabağı sipariş ederim. Kafeye giriş yapar yapmaz hayatımda gördüğüm en güzel pasta dikkatimi çekti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu pastayı bir oturuşta bile bitirebilirim.Her hangi bir masaya oturup garsonun gelmesini bekledim. Garson"Buyrun efendim ne istersiniz" diye sorunca "Şu pastayı .Hepsini "tam itraz edeceği sırada "Pasta fiyatının tam 2 katını veririm" teklifi beğenmiş olacak ki "Tabi efendim hemen geliyor"diyip gitti. Yalaka.Pastam gelince pastaya gömülüp hepsini yedim .Üstüne koca bir bardak su içtim.Kasaya doğru gittim.Kasiyer tam ücreti söyliyecekken cebime sıkıştırdığım paralardan 200 TL bırakıp çıktım.
En nefret ettiğim şeylerden birisi ödeyeceğim şeyin fiyatını söylenmesi .Taksiyle gitmek istemediğim için yürümeye başladım.Issız bi sokaktan geçerken kaldırımda kaşı dudağı patlamış burnu kanayan birini gördüm.Sonunda ekşın . Sokakta az kişi geçiyordu . Onlarda adama bakıp geçiyorlardı. Cani insanlar. Tamam benim çok merhametli olduğum söylenemez . Adamla göz göze gelince yardım etmek amaçlı tereddüt etmeden adama doğru yürümeye başladım.Adamın yanına gelince elimde olan telefonu yere koydum .
Elimle adamın çenesini tutup bana bakmasını sağladım. Sip siya gözleri vardı .Resmen ben belayım diye bağırıyordu.Etrafa bakındım eczane falan var mı diye .Bi tane vardı .Ama kapalıydı .Sırıttım. Adam elimi ittirip "siktir git "dediğinde tek kaşımı kaldırdım. "Adama yardım ediyom bana ne diyo salak" dişlerini sıktı ."Defol" diye tısladı
.Üç kuruşluk dünyada bari bir sevapla gideyim diye düşündüm.Eğildiğim yerden doğruldum eczaneye doğru ilerledim.Yerden kocaman taş alıp eczanenin camına fırlattım .Cam yerle bir olurken eczaneye yaklaşıp ayağımla tekme attım cama .
"Heh şimdi oldu" bunu dıştan söylemiş olmayı umrsamadan içeriye girdim.Gerekli olan malzemeleri alıp çıktım .Hah bu arada tartıda tartılmayı unutmadım 55 kilo .İyidir iyi. Eczanenin içinden çıkıp adamın yanına gittim .O kadar şey yaptım hiç birine şaşırmadı ne aceptir bu çocuk. Kolunu tutup oturduğu yerden kaldırdım."Hadisene yaaa" diye söylenmeye başladım .Oturduğu yerden kalkıp bana ters ters bakmaya başladı.Kolundan tutup sürüklemeye başladım.Ara sokağa gelince onu çekiştire çekiştire ara sokağa götürdüm."Yere otur" dediğimi ikiletmeden yere oturdu .
"Aferinn" öyle kötü bakıyodu ki dediğime pişman oldum.Bende karşısına oturup .Patlamış olan kaşı ve dudağını temizlemeye başladım .
İşim bitince ıslak mendil çıkararak yüzünü baştan aşağı kandan arındırdım . "Heh tamam işim bitti" sürekli gözlerimin tam içine bakmasından rahassız olduğum için gözlerimi kaçırdım . Ben zehra aksoy gözlerini kaçırdı bu bir ilk . " Üstün kirlenmesin" diyip üstümü gösterdi gözleriyle.Omuz silktim "umrumda değil" tek kaşını kaldırdı "Hayret , ilk beni böyle gördüğünde iyimisin diye saçma bi soru sormadın , seni kim niye bu hale getidi diye de sormadın, tuhaf " sırıttım "sanki sorsam söyliycen" oda sırıttı "Zeki kız" ayağı kalktığımda yerde az bir şey kan lekesi gördüm benim oturduğum yerde hemde .EYVAH . Regıl olmuşum .Adam ilk yere baktı sonra bana ve artık nasıl bi surat ifadem varsa tek kaşını kaldırdı "Şey mi oldun hani kızlar oluya ya ondan " bu soru karşısında suratımın kıp kırmızı olduğuna eminim .Kafamı salladım. Ayağı kalkıp giydiği siyah hırkayı çıkardı .Yaklaşıp hırkayı belime bağladı."Ödeştik " diyince kafamı yere eğdim.Allahım sevap kazanıyım diyorum rezil oluyorum.Bu nasıl adalet. "Teşşekkürler" diyip yürümeye başladım tam sokaktan çıkacağım sırada arkama baktım.Kollarını göğsünde birleştirmiş sırıtarak yere bakıyo .Gördüğüm ilk taksiye binip eve doğru yol aldım.
