Hatırlatma;Sinirle soluma döndüm.
Yine mi bu ya?Her zaman karşıma çıkmak zorunda mıydı? "Neden benimle uğraşıyorsun?" dedim."Neyin var senin?" diyip soruma soruyla cevap verdi.Bağırdığı için biraz tırsmıştım.Bora devam etti" Çabuk arabaya geç!" dedi.Olumsuz anlamında kafamı sallayıp "Hayır." dedim.Sinirle soluyup beni kucağına aldı.Aslında itiraz ederdim fakat ağlamaktan halim kalmamıştı.Göğsüne kafamı yaslayıp Bora'nın yüzüne bakmaya başladım.
Arabanın kapısını açıp beni yavaşça koltuğa oturttu.Kendi de binip arabayı sürmeye başladı.Arada bana baktığını görüyordum.Sahilin kenarında durdu.Elimden tutup arabadan indirdi.Ve kayalıklara koşmaya başladık.Kayalıklardan aşağıya indik ve en sonunda birine oturduk.Bu kaya denize bayağı yakındı.Denizle aramızda bir iki kaya parçası vardı yani.Arada da suratımıza hafifte olsa damlalar geliyordu.
Bir ara temiz havayı ciğerlerime çekip hapsetmek istedim fakat dayanamayıp dışarıya verdim.Deniz ve temiz hava beni sakinleştiriyordu.Ben denizin derinliklerine öylece bakarken Bora sessizliği bozdu.
"Şey..Anlatmak ister misin?" dedi.Sanırım bu iyi bir fikirdi.En azından içimi döküp,rahatlayabilirdim.Kafamı olumlu anlamında sallayıp "Hıhıı" dedim Bora'ya bakarak.O da beklercesine yüzüme doğru döndü.Bunu başından anlatmalıyım.Derin bir nefes alıp anlatmaya başladım..
13.05.2014 tarihinden
Duru
Telefonun sesiyle irkilerek yataktan kalktım.Ulan,saat daha sabahın 12'si -benim için öyle yani- bir insan bu saatte neden rahatsız edilir ki ve?Telefonu elime aldım ve arayan kişinin kim olduğuna baktım. 'Batu'mm❤' .Hiç beklemeden telefonu açtığımda "Günaydın minik sevgilim" dedi neşeli bir tonda.Bende hâlâ huysuzdum.Uykumdan uyandırılmaktan nefret ederim."Birincisi sevgilim sana aymış olabilir ama bana daha Venüs.İkincisi ben minik değilim."dediğimde o muhteşem kahkahasını duydum."Duru birincisi sen benim 'miniğimsin' .İkincisi seni almaya gelicem ,hazırlan.15 dakikan var.Seni Seviyorum." dedi. Tam 'Batu' diyecekken kapattı.Pislik ya! Rutin işlerimi bitirip dolabımın karşısına geçtim.Elime ne geçtiyse giydim.Çünkü 5 dakikam kalmıştı.Zilin sesini duymamla telefonumun kabına biraz para sıkıştırıp aşağı indim.Şuan annemi öperek çıkmak vardı ama annem yoktu işte..(Duru'nun ailesi trafik kazasında ölmüştü.) Kapıya ilerleyip ayakkabılarımı giydim.Batu zili tekrar çalacağı sıra kapıyı açıp boynuna atladım.Bu ani hareketim onu bir iki adım sendeledi fakat düşmedi .Güçlü sevgilim.O da sıkıca belime sarılıp kafasını boynuma gömdü.Ve kokumu içine çekti.Bir süre böyle kaldıktan sonra geri çekildik."Nereye gidelim miniğiim?"dedi."Miniğim mi ? Ya neden böyle diyorsun .Anlatsana biraz.." yanağıma minik bir buse kondurup "Çünkü sana sarıldığımda resmen kollarımda kayboluyorsun" bu dediğine gülümseyip demin sorduğu soruya cevap verdim."Bugün canım ne bir yere gitmek ne de gezmek istiyor"dedim."O zaman bize gidiyoruz"dedi ve yanağımdan makas aldı.O arabaya doğru yürüyünce istemeyerek de olsa bende hareketlendim ve Batu' nun arabasına doğru ilerledik.Arabaya bindiğimde hemen radyoya doğruldum ve şarkı açtım.Kafamı arkaya doğru yasladım .Şarkının nakarat kısmı geldiğinde eşlik etmeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Naber KANKA!
Teen Fiction"Seni çok seviyorum be kanka " Hayran olduğum gülüşünden atıp daha sıkı tuttu elimi.Kalbim göğüs kafesimle savaş içerisindeydi sanki.O ne biçim atış .Fakat bu umrumda değildi.Nefes almak gittikçe zorlaşıyordu benim için. Kulağıma yavaşca yaklaşıp aş...