Uyuşturucu Günlüğüm

2.5K 37 3
                                    

''17 yaşındaki bir genç kızın hayali neler olabilirdi ki ? Sevgili mi?  Evlilik?  Yada iyi bir kariyer? Belki. Ama benim bu olmadığı kesindi.  Istedigim sey farklıydı.  Çok daha farklı. Zaten bok yolunda giden hayatımda tek bir tane bile amacımın olmaması, her dakika geleceğe dair kurduğum düşüncelerimin değişmesi ve bunun yanında umudumun gittikçe yok olması ayrı bir bokluktu. Hem ölmek istiyordum hemde gençliğimle ilgili gerçekleştirmek istediğim bir sürü hayaller kuruyordum. Bunun yanında bir de 60-70li yaşlarına geldiğimde geriye dönüp baktığım zaman 16 yaşında hayalini kurduğum şeyleri yapamamış olmaktan çok korkuyordum.  Koca (!) bir ömrümü deli dolu yaşamak istiyordum.'' Kafamda bu tür düşünceler dönüp dururken kendimi uykunun şefkatli kollarına bıraktım. .

    Hani bazen tüm ruhunuzu nedenini anlayamadığınız bir sıkıntı

kaplar ya. . Oturup her şeyi düşünürsün. Işte tamda o durumdaydim. Saatten haberim yoktu fakat henüz sabah olmadığı kesindi.  gecenin bilmediğim bir saatinde huzursuzca uykumdan uyanmıştım ve yine aynı şeyler beynimi yiyip bitiriyordu.  Zorda olsa yatağımdan kalkıp mutfağa gittim. Bir fincan kahveden zarar gelmezdi sanırım ? Bol sütlü kahvemi alıp odama tekrar döndüm ve aynanın karşısına geçip kendimi incelemeye başladım.  Uzun boylu ve zayıf olmamın verdiği avantajlar vücut hatlarımda kendini belli eder derecede ön plandaydı. Açık bal rengindeki gözlerime, morlaşmış göz altlarım eşlik ederken ; şekilli bir burun ve güzel dudaklara sahiptim.

***

Güneş bütün ihtişamıyla doğmaya başlarken bende kitabımın sonuna yaklaşmış ve karnımın açlık sinyalleri veren sesiyle kendime gelmiştim. Herzaman olduğu gibi koyu renklerdeki tişörtümü pantolonumun içine sokarak -kendi tarzımı belli eden-  okul için hazırlanmış oldum. Çantamı tek omzuma takarken masanın üzerinde duran torbanın içindeki ilacımı da cebime sıkıştırarak kahvaltıda aileme eşlik etmek üzere aşağıya indim.

***

Okulda her zamanki gibi insanlara karşı olan soğukkanlılığımı koruyordum. Insanlar beni kalpsiz olarak nitelendiriyorlardı fakat içimde kopan fırtınaları, hüzünlerimi, umutlarımı, kaybedişlerimi, korkularımı görmüyorlardı;  göremiyorlardı. Bir sevgilim vardı evet ama onu bir sır gibi saklıyordum. Sır gibi sakladığım sevgilimden bile sakladığım şeyler vardı.  Evet. Ilaç içtiğim gibi.  Bağımlı olduğum gibi..

Hergün yaptığım gibi sınıfın arka sıralarında oturan belki de beni en iyi anlayan arkadaşımın yanına oturdum. Rüzgarla olan kısa muhabbetin ardından cebimden ilaçları çıkardım.  2 tanesini ağzıma atarken gözlerimi kapadı m ve ilaçların vücudumda ahenk içinde dans edişini hissettim.. Ilaçların etkisi yavaş yavaş vücudumu ele geçirip beynimi yavaşlatırken ben; bütün dünyanın benim etrafımda durduğunu hissedebiliyordum. ölüyordum.. Görüyordum. .

Uyuşturucu GünlüğümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin