Bölüm 2

1.4K 28 1
                                    

Dersler benim boş bulduğum her sayfayı karalamam ve anlamı olmayan  garip şekiller çizmemle geçti.  Okul bittiğinde saat eve gitmek için henüz çok erkendi. Kapının önünde dikilmiş bir şeyler konuşan arkadaşlarımın yanına doğru ilerlemeye başladım.  Evet. Arkadaşlarım vardı.  Ama hepsi benim gibi insanlardı. Rüzgar uyuşturucu uçurumuna düşmüştü ve kurtulmaya çalıştığını sanmıyordum.  Gizem ne yaptığını bilmeyen bir orospuydu. Iradesine sahip çıkmayı beceremeyip sürekli birden fazla erkekle konuşur, üstelik onlarla sevişirdi. Sonra mı ? Sonrası pişmanlık; korku, üzüntü.  Her seferinde hamile kalma riskini göze aldığı için pişmanlık duyar, normal biri olmak için Tanrı'ya yalvarırdı. Hayatı yıllardır böyle bir döngü içinde ilerlerdi. Ama lanet olası bunun yanında çok iyi bir dosttu.. Elçin'inde bizden pek bi farkı yoktu. Defalarca intihar etmeyi denemiş , onun cümleleriyle ''peri masalı hayali olan ölmeyi hala gerçekleştirememişti''. Ve ben. Sanırım kendimi ve içinde bulunduğum durumu tarif etmem imkansızdı.  Ailem dahil hayatımda hiç bir şey yolunda değildi. Düzgün hiçbir arkadaşım yoktu. Sevgilim vardı ama bu yalnız olmama engel değildi.  Içime kapanık biriydim ve her şeyi içime atmanın bedelini şu zamanlarda ödüyordum; kalpsizin teki oluvermiştim. Yapay mutluluk dediğimiz antidepresanlarla ve uyuşturucuyla hayatta kalmaya çalışıyordum.  Ölecek kadar cesaretim yoktu ama bu hayata daha ne kadar devam edebilirdim.. Bilmiyordum.

  Bizimkilerin yanına vardığımda zaten bir yerlere gitmek için plan yapıyorlardı.  Rüzgarın elindeki sigarayı alıp içime çektim. Hayır.Sigara değildi.  Öksürmemeye çalışarak dumanı havaya doğru üfürdüm. Kızlar her zaman gittiğimiz Beyoğlu sokaklarındaki bir bara gitmekten bahsediyorlardı. Olabilirdi.  Konuşa konuşa bir yandan yürüyorduk. Okul formalarımızın sorun olacağını düşünmüyordum çünkü Rüzgarın oldukça fazla olan çevresi bu konuda da yardımcı olacaktı.  Barın kapısından içeri girerken çoktan ortamın sigara dumanından oluşmuş sisli havasına ve başımı tırmalıcak kadar yüksek sesteki müziğe kendimi alıştırmıştım. Kimse kimsenin umrunda değildi. Bi kenara geçip olacaklardan habersiz ardı ardına masaya gelen bira bardaklarını boşaltmaya başlamıştık bile. Zaman ilerledikçe O'nu alma isteğim artmıştı.  Sadece saatler geçmişti  ama sanki  yıllardır içmiyormuşum gibi hissediyordum.  Rüzgara attığım kısa bakışlar sonunda sanırım beni anlamıştı.  Gülümseyip bizi belimden çekerek insanların arasından, bi düzine erkek dolu masanın önüne attı.  Içlerinden birisi kalkıp Rüzgar'la selamlaştı ve yüksek müzikten dolayı duyamadığım şeyler konuştular.  Tüm gözler benim üstümdeydi ve ilk kez bu durumdan rahatsız olmuştum.  Rüzgar kulağıma anlayamadığım şeyler fısıldayıp beni çocuğa doğru nazikçe itti. Aptal değildim. Ne yapmam gerektiğini biliyordum. Çocukla baş başa kalabileceğimiz bir yere geçmiştik ama hiçbir şey konuşmuyorduk. Beklemediğim bir anda onun ağzından 'demek eroin istiyorsun.' cümlesi çıkıverdi.  'Eroin denemez aslında. Daha hafif birşeyler.  Esrar gibi..' Tüm bu dediklerimi anlamış mıydı ? Umrumda değildi. Artık vücudum ona kavuşmalıydı. Daha adını bile bilmedigim bi erkekle bu kadar yakın olmam doğru muydu ? Bu kadar düşmüş müydüm ?. Çocuk bana gülümseyip cebinden bi paket dolusu toz çıkardı.  Peki ben bu paket karşılığında ne vericektim ? Bu kadar param yoktu. Çocuğa tedirgince 'bu kadar param yok.' dedim.  'iyi de zaten para istemiyorum.' Ne ?! Doğru mu duymuştum yoksa şimdi de hayal mi görmeye başlamıştım ? Çocuk bana daha çok yaklaşıp aramızdaki tüm mesafeyi kapadı ve kulağıma 'ufak bi kaçamak sadece' diyr fısıldadı.  Nefesi boynumdan geçip, tüm vücudumu uyandırmaya yetmişti.  Ona gülümseyip elinden paketi aldım ve ikimize yetecek kadar tozu otla karıştırıp kağıtlara sarmaya başladım.  Son bir hamleyle sigaralarımızı hazır hale getirirken etrafımdaki herşey yavaşlamıştı. Masaya nerden geldiğini bilmediğim çakmakla sigaramı yaktım ve vücudumu büyük bir zevkle muhtaç olduğu şeye kavuşturdum. Hızlı hızlı içime çektiğim her saniye esrar içime iyice işliyordu ve beni ele geçirmeye başlıyordu.  Bir kez daha dudaklarıma götürdüğüm sigarayı özenle içime çekerken gözlerim kapanmış ağzımdan çıkan duman çocuğun tüm yüzünü kaplıyordu. Ben yavaş yavaş kendimden geçerken çocuğun elleri çoktan belimde ve karnımda dolaşmaya başlamış; sigara tadındaki dudaklarım dudaklarıyla buluşmuştu..

Madem bir bedel ödemek zorundaydım, bu onu fazlasıyla memnun etmeliydi.  Elleri belimden kalçama doğru kayarken; ellerim boynunu kavramış beni sertçe kucağına oturtmuştu.  Etrafımızdaki insanları önemsemeden delice tanımadığım birisiyle sevişiyordum. Kendimi kontrol edemiyordum.  Kimdi bu yabancı ? Ismi neydi ? Peki uyuşturucu için tanımadığım birisiyle sevişicek kadar aşağılık birisi nasıl olmuştum ? Aklım bu düşüncelerle karışmışken aldığım zevkle iyice kendimden geçmiştim. Son hatırladığım şey ise Rüzgar'ın etrafa küfürler saçarak beni kendime getirmeye çalışmasıydı. .

Uyuşturucu GünlüğümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin