Henüz antalya ya geleli yaklaşık 1 hafta oluyor. Biricik ailemin asla gondermeyecegi şehre geldim. Şu an 10.sinif öğrencisiyim. Yeni bir okula başlamak için buradayım. Tabii ki biriciğim Güneş de burada. Benden 1 yaş büyük olmasına rağmen bana abilik taslayan sırdaşım.
Şu an okula gidiyoruz. Saolsun Tarık Amca (güneşin babası) bizi okulun yerini bilmiyoruz diye bıraktı.Müdür katındaydik. Güneş yuh çektikten sonra ona hak verdiğimi anladım. Burası resmen müdür katı değil saray katı. Ee ozel okulun faydaları işte. Bu arada biz buraya burslu girdik. Zengin falan sanmayın bizi :D. Beni düşüncelerden okul müdürümüz ayırdı. Aslını söylemek gerekirse çokta yakışıklıydı.
"Ee söyle bakalım okulumuzu nasıl buldun ?" demesiyle düşüncelerimden yine ayrıldım. "Aslına bakarsanız beklediğimden iyi çıktı. " dememle müdürün yüzünde küçük bir tebessüm oluştu.Sınıfımızı öğrendikten sonra yavaş adımlarla kata doğru ilerlemeye başladık. taa ki önümde biri belirene dek. Kafamı kaldırdığımda bana "Sen de kimsin?" diye çıkıştı. "Bende senin gibi bu okulun öğrencisiyim." dememle yanımdan geçti gitti. Allah allah bu ne böyle ya her deli beni buluyor? "Kim o?" Güneşin sesiyle ona döndüm. "Bilmiyorum ki?" ama yüzünde sinirli bir ifade vardı. Tam anlamamıştım ama neyse kurcalamayacaktım. Sınıfa geldiğimde kimse gelmediğinden en önün bir arkasını kaptım. Yüzümde şeytanı bir gülümseme oluştuktan sonra Güneş'i bilerek yanıma otutturmadım. En arkaya gönderdim onu. Ee ne demişler 'kavuştur sevenleri ııı... her neyse sözü hatırlayamadım şimdi bi ara şaaparım. Sanırım o çocuk bizim hemen yanımızdaki sınıftaydı. Neden öyle değişik davrandı ki? Önce sen kimsin diyor sonra da çekilip gidiyor. Bu işte bi iş var da...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~ SİYAHIN SONSUZLUĞUNDA ~
General FictionAcıyla ağlarken anneme baktığımda bayılmak üzere olduğunu gördüm. Hayır o ölemezdi!!!